Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ekonominin hızla büyüdüğü ve enflasyonun aşağı gittiği bir ülkede, çoğu kimsenin yüzünün güldüğü, halinden memnun olduğu bir ortamın oluşması beklenebilir. Gelin görün ki şu anda Türkiyedeki genel hava hiç de bu izlenimi vermiyor insana. Yakınan, halinden şikayet edenler sanki çoğunlukta. Bu gidişatın yeni bir krize yol açacağını düşünenler de hayli fazla.Önceki akşam Taksimden bindiğim taksiye Levente gitmek istediğimi söylediğimde "abi yolu tarif ederseniz götüreyim" dedi, gençten şoför. Taksi şoförlüğü ne yazık ki meslek olmaktan çıkıp her cins adamın keyfine göre yaptığı bir iş haline geldiği için fazla yadırgamadım. Yolu tarif ederken "nerenin arabası" olduğunu sordum. Durağı Bakırköydeymiş, kendisi de konfeksiyon mağazası artık iş yapmadığı için taksiciliğe başlamış. Konfeksiyon işinin çok zorlaştığını, bazı markalı ürünlerin bile iki yıl öncesinden düşük fiyatlarla satılabildiğini, küçük mağazaların yaşama şansı kalmadığını anlattı yol boyunca.İstanbulu tanımayan taksicinin yakınması aslında büyük tablonun bir parçası. Türkiye ekonomisi dışa açık bir düzen içinde büyürken kapsamlı bir değişim geçiriyor aynı zamanda. Özellikle Çinin ve rekabetçi fiyatlarla piyasaya giren diğer ülkelerin ürünleri, çeşitli sektörlerde fiyatların artmasını önlüyor ve kârları yokediyor. Bu ortamda uluslararası rekabet gücü olan firmalar ve sektörler gelişirken olmayanlar sıkıntıya giriyor. Tevfik Güngörün Dünya gazetesindeki köşesinde önceki gün yer verdiği sanayi üretimine ilişkin rakamlar, sektörler arasındaki farklılaşmayı çok güzel ortaya koyuyor. 2004 yılında özel imalat sanayii % 12.7 büyürken kimi sektörlerdeki ortalama büyüme (ya da küçülme) oranları şöyle olmuş: Kesin rakamlar henüz açıklanmadı ama Türkiye ekonomisinin 2004 yılında % 8 - 9 dolayında büyüdüğü tahmin ediliyor. Bu, nasıl bakarsanız bakın tatminkâr bir büyüme hızı. Avrupa Birliği bünyesinde daha hızlı büyüyen ülke olmadığı gibi "Yükselen Pazar" diye tanımlanan ülkeler arasında da Türkiyeden daha hızlı büyüyen ülke sayısı üçü geçmiyor. Öte yandan enflasyon cephesinde de performans başarılı, 2005 sonu için % 6lı rakamlar (aylık değil 12 aylık artış için) telaffuz edilmeye başlandı Büro, muhasebe, bilgi işlem, makinaları + % 79.4Taşıt araçları ve karöseri imalatı + % 53.3Radyo TV haberleşme cihazları + % 35.5Basım ve Yayım imalatı + % 35.2Makine ve teçhizat imalatı + % 31.1Kimyasal madde ürünleri imalatı + % 17.9Deri işleme, bavul çanta imalatı + % 4.4Gıda ürünleri ve içecek imalatı + % 1.4Giyim eşyası imalatı + % 1.3Tekstil ürünleri imalatı - % 1.4Mobilya imalatı - % 3.7Elektrikli makine cihaz imalatı - % 4.7Tütün ürünleri imalatı - % 22.0Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ür. - % 29.1 Yukarıdaki tablo, 2004de özel imalat sanayiinin kimi sektörlerinde patlama yaşanırken sanayi üretimde hatırı sayılır ağırlığı bulunan ve istihdamın önemli bir bölümünü sağlayan gıda, tekstil, konfeksiyon gibi sektörlerde 2004 yılının hiç de parlak geçmediğini ortaya koyuyor. Bu sektörler ihracat da yaptıkları halde 2004de üretimlerini ya çok az artırabilmiş ya da küçülmüş.Öte yandan imalat sanayii dışındaki kesimlere baktığımızda da 2004ün ilk dokuz ayında tarımda bir gerileme yaşandığını, inşaat kesimindeki büyümenin ise % 0.4de kaldığını görüyoruz. Uzun lafın kısası, 2004de ekonomimiz bir bütün olarak hızlı büyürken ülkemizdeki insanların çoğuna iş ve aş sağlayan sektörlerde işler hiç de iyi gitmemiş. Ekonomi büyürken yakınmaların daha fazla duyulmasını buna bağlayabiliriz belki de. oulagay@milliyet.com.tr Sanayi sektörleri üretimi (2004)