Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Yaşamakta olduğumuz büyük değişimi anlamamakta direnenler, büyük şoklarla sarsılıp bu gerçeğin farkına varmak zorunda kalıyorlar. Küreselleşmenin nelere yol açabileceğini, etkilerinin nasıl dalga dalga yayılabileceğini Asya krizi sonrasında kavradı birçok kimse. Tayland gibi dünya ekonomisinde önemsiz bir paya sahip olan bir ülkedeki devalüasyonun nasıl bölgesel hatta küresel bir krize ortam hazırladığını gördük.
       İnternet zengini American Online'nın medya devi Time Warner'ı satın alacak bir güce ve cesarete erişmesi ise internetin önemini kavramakta tereddüt gösterenlere çarpıcı bir ders verdi. Bu örneğin de gösterdiği gibi, internetin belirleyici önemi konusundaki beklentilerin büyüklüğü bu alanda öne çıkan firmaların hisse senetlerinde astronomik tırmanışlara yol açıyor. ABD'den Avrupa ve Asya'ya da yayılmakta olan bu gelişme sonucunda söz konusu internet şirketlerinin hisse fiyatları ve piyasa değerleri tek bir yıl içinde beşe, altıya, ona katlanabiliyor. Bazıları şu an için kar bile etmeyen bu firmalar kısa sürede edindikleri "internet servetleri" ile kendilerinden çok daha fazla ciro yapan ve kar elde eden köklü şirketleri ele geçirebiliyor ya da onlarla evlilikler yapabiliyorlar.
       Burada üzerinde durulması gereken nokta, internet şirketlerine oluk gibi para akıtanların bu şirketlerin bugünkü durumlarına değil gelecekteki olası başarılarına güvenerek bunu yapmaları. Yani internetin asıl bundan sonra ekonomiye, ticarete ve yaşamın hemen her alanına damgasını vurması bekleniyor. Bütün bu yatırımlar internetin büyük ölçüde belirleyici olacağı bir gelecek için yapılıyor.
       İnternetin yayılması ve hızlanması, bilindiği gibi ileşitim ağlarının, telekomünikasyonun hızla yaygınlaşması ve ucuzlamasıyla yakından ilgili. Bu nedenle telekom sektörünün rekabete açılması ve verimlilik düzeyinin yükseltilmesi de geleceğe hazırlanma açısından büyük önem taşıyor.
       Bütün bunları sıraladıktan sonra dönüp Türkiye'deki duruma baktığımızda internet alanında ne kadar geri kaldığımızı ve olayın önemini hala kavramamış olduğumuzu görüyoruz. Telekom özelleştirmesini yıllardır, GSM ihalesini hala yapamadık, telefonun en pahalı olduğu ülkeler arasındayız. ABD'de % 50'yi, kuzey Avrupa ülkelerinde % 30'u geçen internet kullananların oranı bizde henüz % 1.2 imiş. Onların başına neler geldiğini ise Yeni Binyıl'da yazan bir öğretim üyesi dostumuz, Ercan Uygur anlatıyor.
       Türkiye'nin on yıl sonra dünyanın onuncu ekonomisi olacağı iddia ediliyor. Bu kafayla .......oluruz.



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr