Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Fransa'dan İngiltere'ye sıçrayan ve geçen hafta Almanya'dan İspanya'ya kadar Avrupa'nın dört bir yanına yayılan protesto eylemleri, petrol ürünlerinin ucuzlatılması talebinin ötesinde önemli mesajlar verdi. Hemen her ülkede kamyoncuların başını çektiği ve çiftçilerle balıkçıların ve genel olarak küçük iş sahiplerinin katıldığı protesto eylemlerinin görünürdeki hedefi akaryakıttan alınan vergilerinin düşürülmesi ve ürün fiyatlarının ucuzlatılmasıydı ama protestocuların sınıfsal yapısına ve eylemler sırasında dile getirdikleri şikayetlere bakınca olayın bundan ibaret olmadığı görülebiliyordu. Çeşitli iş alanlarında faaliyet gösteren küçük iş sahiplerinin, giderek daha şiddetli esmekte olan küreselleşme rüzgarlarından duydukları rahatsızlığın da bu eylemlerin ateşlenmesinde önemli rol oynadığı anlaşılıyordu.
       Örneğin, İşçi Partisi'nin iktidardan uzaklaşmasına yol açan 1979'daki işçi eylemlerinden bu yana hayatı bu ölçüde felce uğratan bir toplumsal eylemle karşılaşmamış olan İngiltere'de Blair hükümetini şaşkına çeviren eylemcilerin şikayet konuları arasında bakın neler vardı: yabancı kamyoncuların öldürücü rekabeti; İngiliz ağırlık ve ölçü birimleri yerine Avrupa birimlerini kullanma zorunluğunun getirilmesi; domates ve salatalığa kadar her üründe Avrupa Birliği(AB) normlarına uyma zorunluğu; Blair hükümetinin talepleri karşısında duyarlı davranmaması ve siyasetten dışlandıklarını hissetmeleri.
       Bu tür şikayetleri analiz ettiğimizde, kendi yöresinde ya da ülkesinde bildiği gibi üretim yapmaya ve hizmet sunmaya, kendi ölçü ve para birimlerini kullanmaya, kendi adetlerini sürdürmeye alışmış olan küçük iş sahiplerinin küreselleşmenin zorunlu kıldığı yeni koşullara, "yeni hayat"a karşı eskiyi koruma özleminin yansımalarını görebiliyoruz. Yani özünde muhafazakar bir tepki bu. Çoğu Avrupa ülkesinde muhalefette olan sağdaki muhafazakar partilerin eylemlere sahip çıkması, buna karşılık daha önceki kitle eylemlerinin başını çekmiş olan işçi sendikalarının (özellikle İngiltere'de) eylemleri onaylamaması da bunun farklı nitelikte bir kitle eylemi olduğunu gösteriyor.
       İngiltere'deki eylemcilerin çoğunun ilk kez böyle bir toplu eyleme katıldıkları ve toplumsal dayanışmanın gücünü eylem sırasında keşfederek yeniden siyaseti etkilemenin yolunu buldukları belirtiliyor. Küçük iş sahiplerinin Avrupa'yı şaşırtan ve titreten(kış olsaydı daha çok titretirdi) eylemleri küreselleşmenin zorluklarını da bize bir kez daha hatırlatmış oluyor.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr