Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu olayda, kimin ne kadar zarara uğradığının ötesinde, asıl üzerinde durulması gereken şey, deneme hata yöntemiyle sorun çözmeye kalkışmanın ya da iş yapmanın ilkelliği. Levent trafiğinde denenen düzenlemenin başarılı olmayacağını anlamak için onca masrafa girip onca insana azap çektirmeye hiç gerek yoktu. Söz konusu güzergahtaki trafik yoğunluğunu hesap ederek hangi çözümün aslında sorun yaratacağını hesaplamak için de dahi olmak gerekmiyordu. Ne yazık ki bu basit hesaplamayı yapmak yerine parayı harcayıp parlak(!) bir fikri denemek çok daha kolay geldi kimilerine ve faturayı biz ödedik. Akmerkez ile Levent arasındaki trafiği felç eden düzenlemeye son verildi ve eski trafik düzenine dönüldü. Bu parlak(!) fikri uygulamaya koyup tam da yılbaşı trafiğinde o güzergahı kullanmak zorunda olanlara hayatı zehir eden yetkililer şimdi "zararın neresinden dönülse kardır" kolaycılığına sığınarak işin içinden sıyrılmaya çalışacaktır kuşkusuz. O güzergahı yolu kullananların zaten "beyaz Türkler" olduğunu ve bu olayın AKP'ye fazla oy kaybettirmeyeceğini düşünenler de çıkacaktır. Levent'in trafiğinin ötesinde kaygı verici olan nokta, deneme hata yöntemiyle iş yapma anlayışının başka alanlarda da denenmesi. Türkiye ekonomisinin belkemiğini oluşturan imalat sanayii böyle bir denemenin kurbanı mı oluyor diye düşünmek de mümkün bence. Asaf Savaş Akat ve Seyfettin Gürsel gibi ekonomist dostlarımın, döviz kuru ve sanayimizin rekabet gücüyle ilgili gelişmeleri değerlendirerek dile getirdikleri kaygılarla, son dönemde konuştuğum sanayicilerden edindiğim izlenimleri birleştirdiğimde, sanayimizin ciddi bir çıkmaza doğru sürüklendiği izlenimini ediniyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP) yönetiminin ise sorunun boyutlarını ve ciddiyetini kavramadığı izlenimi yaygın.AKP yönetimi bence de sorunun özünü kavramıyor ve bugünün dünyasında her hangi bir ülkenin imalat sanayini ancak bütünsel bir stratejiyle ve alınacak özel önlemlerle yaşatabileceğini kabul etmek istemiyor. "Biz makroekonomik istikrarı sağlarız, sanayideki dönüşüm ise piyasa koşullarında gerçekleşir" anlayışı hakim ekonomi yönetimine. Bu arada imalat sanayinin uluslararası rekabet gücünü sınırlayan bir döviz kuru fiyatının baltalayıcı etkileri de hafife alınıyor ve sonunda ihracatı da olumsuz etkileyecek olan sanayideki tıkanma belirtileri fazla önemsenmiyor. Sanayideki tıkanma Levent'teki trafik düzeni denemesinin bedeli belki sınırlı oldu ama imalat sanayimizin geleceğiyle ilgili denemenin bedeli çok daha ağır olabilir. İstihdam sorununu çözmekte zorlanan ve dış açığı büyüyen Türkiye kendisini çok boyutlu bir çıkmazın içinde bulabilir.AKP hükümeti, Türkiye'nin imalat sanayinin önemli bir bölümünü gözden çıkararak ekonomik gelişmesini sürdürebileceğini düşünüyorsa bunun nasıl olacağını da ortaya koymak zorunda. Bunu yapmadığı sürece haklı kaygılar sürecek. oulagay@milliyet.com.tr Denemenin bedeli