Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Siyasi liderlerin işinin çok zorlaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde siyasi liderleri iktidara, eskiden olduğu gibi, ulus devletlerin seçmenleri getiriyor. Seçilen siyasetçiler, hükümet etme yetkisini kendi uluslarından alıyor ama bu yetkiyi kullanırken eskiden olduğu kadar rahat değiller, çünkü ülke yönetmenin koşulları değişmiş durumda. Eskiden çoğunlukla kendi ülkelerindeki gelişmeleri dikkate alarak ülke yönetmeye alışmış olan liderler, şimdi hemen her konuda, kendi ülkeleri dışında yaşanan gelişmeleri de hesaba katmak zorunda. Küresel boyuttaki gelişmeleri hesaba katarak ülke yönetmek çok daha geniş bir ufka sahip olmayı gerektiriyor. Bu nokta çok önemli, çünkü yönetilenler arasında, dünyada olup bitenin az çok farkında olanların oranı iyice yükselmiş durumda. Eskiye oranla çok daha eğitimli, bilgili, kendi durumunu başkalarının durumuyla karşılaştırabilen bir kitle var yönetenlerin karşısında. Sovyet İmparatorluğu'nun çöküşü sonrasında tek süper güç olarak kalan ABD'nin başındaki liderin, diğer liderlerden de geniş bir ufka, küresel bir vizyona sahip olması gerekli. Oysa 2001 yılından beri ABD Başkanı olan George W. Bush, bırakın küresel vizyonu, kendi çiftliğini iyi yönetecek vizyona bile sahip görünmüyor. Bush yönetiminin aczini, çapsızlığını ve dalavereciliğini sergileyen örnekler çoğalırken bunun ABD'ye ve dünyaya ödeteceği fatura da kabarmaya devam ediyor.George W. Bush gibi bir liderin ABD'nin başında bulunmasının sakıncaları giderek daha çok kimse tarafından anlaşılırken son kamuoyu yoklamaları, Bush'a oy vermiş olan Amerikalılar'ın bir bölümünün de gerçekleri görmeye başlayarak Bush'tan desteğini çektiğini ortaya koyuyor. Washington Post gazetesiyle ABC News'un birlikte yaptırdıkları son kamuoyu yoklamasına göre Amerikalı seçmenlerin: % 65'i Bush'un ekonomideki performansını başarısız buluyor. % 60'ı Irak Savaşı'nı sürdürmenin gereksiz olduğunu düşünüyor.% 58'inin Bush'un dürüstlüğü konusunda kuşkuları var.% 55'i Bush'un Irak konusunda Amerikalılar'ı bilerek yanılttığını düşünüyor.% 39'u Bush'un icraatını olumlu buluyor.% 30'u Bush'un etikle ilgili konulardaki davranışını onaylıyor. George W. Bush'un 11 Eylül sonrasında % 80'leri aşan seçmen desteğinin şimdi % 40'ın bile altına inmiş bulunması, Bush'un işinin bundan sonra çok daha zor olacağını gösteriyor. Bush yönetiminin New Orleans ve civarındaki doğal afet karşısında aciz kalması, Irak serüveninin uzayıp gitmesi, Başkan'ın danışmanı olan bir Beyaz Saray yetkilisinin 130 yıldan beri ilk kez yargılanacak olması ve CIA'in bazı Doğu Avrupa ülkelerindeki gizli işkence evlerinin ortaya çıkması, Bush yönetiminin son dönemdeki marifetleri arasında hemen akla geliverenler. Bush'un yeni bir savaş serüvenine girişerek puan toplaması da kolay değil bundan sonra.Arjantin'deki "Amerika ülkeleri zirvesi" sırasında Başkan Bush'a gösterilen tepkiler, Bush'un dünyadaki itibarının da dip noktada bulunduğunun taze bir göstergesi. Bush'un ufku ABD'nin başında böyle bir lider bulunmasının dünyaya faturası bir süre sonra daha iyi anlaşılacak. Bu konuya yarınki yazımda değineceğim. Bu yazıyı noktalarken, Başkan Bush'a toz kondurulmasına bile tepki gösteren "Bush'perest" Türkler'den söz etmek istiyorum. Ben yazılarıma olumlu ya da olumsuz tepki gösteren herkese içten teşekkür ediyorum. Ancak Başkan Bush ve yönetimi ile ilgili olarak yazdıklarıma karşı, bazen hakarete varan sözcüklerle tepki gösterenlere bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Çoğu kez ABD'den yazan bu kişiler, fanatik kulüp taraftarı gibi Bush'çuluk yapacaklarına biraz çevrelerine baksalar, Bush yönetimiyle ilgili olarak yazılan yazı ve kitapları karıştırsalar benim Başkan Bush'u neden acımasızca eleştirdiğimi biraz anlayabilirler belki. oulagay@milliyet.com.tr Bush'perest Türkler'e