Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       İstanbul 19. Uluslararası Film Festivali'nde, dünyada adını duyurmuş yönetmenlerin filmleri arasından sıyrılarak ödül kazanan Mayıs Sıkıntısı filmini bilmem gördünüz mü? Ben ancak önceki gün, gösterildiği tek sinemada, biri arkadaşım olmak üzere üç diğer izleyiciyle birlikte izledim bu özgün filmi. Görüntülerde ve özellikle diyaloglarda müthiş bir doğallık yakalamış Nuri Bilge Ceylan. Son dönemde büyük tantanası yapılan ve gişe rekorları kıran Türk filmlerinin tersine, bu filmde insanı güldürmeye, ya da ağlatmaya yönelik en ufak bir zorlama bile yok, buna karşın filmdeki insanların o şaşırtıcı doğallığı güldürüyor ya da hüzünlendiriyor insanı. Tüm bu nitelikleriyle mayıs sevincimin bir parçası oldu Mayıs Sıkıntısı.
       Bu filmi izledikten sonra 28. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nin programı geçti elime. Bu yıl kimleri dinleme olanağı bulacağımızı aşağı yukarı biliyordum ama programı görünce 7 Haziran - 1 Temmuz tarihleri arasındaki müzik şöleninin sevincini şimdiden yaşamaya başladım. Kimler yok ki bu yılki programda. Yaşayan sopranoların en iyileri arasında sayılan Kiri Te Kanawa'yı Aya İrini'de dinlemek az buz şey mi? Özellikle insan sesinin benzersiz yankılar yaptığı o büyülü mekanda ünlü Philarmonia Orkestrası ve Korosu'ndan Beethoven'in 9. senfonisini dinlemek bir ayrıcalık değil mi? "Bach yılı"nı, halen dünyanın en gözde kemancıları arasında sayılan Maxim Vengerov ile Shlomo Mintz'in Gewandhaus Leipzig Bach orkestrasıyla birlikte vereceği bir konserde kutlamak acaba kaç kişiye nasip olacak bir fırsat?

       Mayıs sevincimi artıran bir diğer güzel olayı İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Maçka Kampüsü'nde yaşadım. İTÜ'ye eski mezunlarının katkılarıyla çok şeyler kazandıran Rektör Gülsün Sağlamer bu kez Dr. Erol Üçer'in katkılarıyla İTÜ Müzik İleri Araştırmalar Merkezi (MİAM)ın kurulmasını gerçekleştirmiş. Müzikzeverlerin yakından tanıdığı Prof. Dr. Kamran İnce ve Doç. Dr. Cihat Aşkın'ın heyecan dolu çabalarıyla kısa sürede kurulan MİAM, müzik kuramı, müzikbilimi, etnik müzikbilimi, beste, tonmaysterlik ve sanat yönetimi dallarında lisans üstü derece verecek. Bu iş için ABD'den Türkiye'ye dönen Prof. İnce, dünya standartlarında bir merkez oluşturduklarından kuşku duymuyor. Pırıl pırıl bir müzik kütüphanesi de bulunan MİAM'ın en yeni teknolojiyle kayıt yapılabilecek stüdyolarının yapımı ise sürüyor.
       Türkiye'nin önü tıkayan eski alışkanlıklardan kurtulma umudunu veren yeni bir Cumhurbaşkanı'na kavuşması da mayıs sevincini tamamlıyor kuşkusuz.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr