Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       İngiltere'de hükümeti en fazla uğraştıran ve kaygılandıran sorun hangisi? İngiltere'nin Avrupa tek para sistemine katılması ve Euro'ya geçmesiyle ilgili tartışma mı? Değerlenen sterlinin ihracatçıların rekabet gücünü törpülemesi mi? Kuzey İrlanda sorunu mu? Toplumun dar gelirli ve dışlanan kesimlerinin durumunun daha da kötüye gitmesi ve bu kesimde suçluluk oranlarının tırmanması mı? Asgari ücretin yükseltilmesi ve dar gelirli kesime yeni avantajlar sağlanması için İşçi Partisi içinden gelen baskılar mı? Sağlık ve eğitimdeki sorunlar mı?
       Birkaç günlüğüne de olsa İngiltere'ye gidip ülkenin havasını teneffüs ettiğinizde tüm bu saydığım sorunların gündemde olduğunu, ama 1000 gününü dolduran Blair hükümetini en fazla uğraştıran sorunun bunların tamamen dışında, hükümetin kendi çabasıyla ve büyük paralar harcayarak yarattığı bir sorun olduğunu fark ediyorsunuz. Yılbaşı gecesi yapılan açılıştan itibaren bir fiyasko olarak değerlendirilen ve hükümete prestij kazandıracağına alay konusu haline gelmesine yol açan "Millennium Dome" (Milenyum Çadırı)ndan söz ediyorum. Beklenen ilgiyi görmeyen dev çadırın yöneticisi Jennie Page'in görevden alınması ve yerine Paris'teki Disneyland'ın başarısız bir başlangıçtan sonra ilgi görmeye başladığı sırada önemli rol oynadığı ileri sürülen bir Fransızın bu göreve atanması geçen haftanın en önemli tartışma konusuydu İngiltere'de. Kimilerine göre Mösy" Gerbeau da bahtsız dev çadırın kaderini değiştirecek niteliklere sahip değil ve hükümet yanlış üstüne yanlış yapıyor.
       Doğrusu ben de Milenyum Çadırı'nda birkaç saat geçirdikten sonra buranın neye yarayacağını sormaya başladım kendime. Çocukların hem eğlenmesi hem de bilgilenmesi için belki ilginç bir mekan yaratılmış olabilir ama yetişkinler için pek de görmeye değer bir şey yok gibi geldi bana. İngiltere'nin 2000'li yıllara görkemli bir giriş yaptığını simgelemek açısından da başarılı bir proje gibi görünmüyor "Millennium Dome".
       Amerikallıların ve bazı aklı başında İngilizlerin en fazla üzerinde durdukları nokta da bu. ABD yeni milenyumu kutlamak için böyle gösterişli projelere, prestij yatırımlarına gerek duymadı, çünkü yeni milenyuma dünyanın tek süper gücü olarak girmenin özgüvenini yaşıyor. Amerika milenyumu ekonomideki benzersiz başarısıyla kutladı, gereksiz projelere para bağlamadı" deniyor. Bu tezi savunanlar ABD'nin hemen her alanındaki üstünlüğünün de bu tür tercihler sonucunda ortaya çıktığını iddia ediyorlar.
       İngiltere şimdi internet erişiminin yarı yarıya ucuzlatarak, Oxford ve Cambridge gibi ünlü üniversitelerini internete bağlayarak bu alanlarda ABD ile arasındaki farkı kapatma çabasında ama pragmatik Amerikalılarla görkeme meraklı İngilizler arasındaki farklar belirleyici galiba.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr