Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünya gözü Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün geçenlerde bizim Hasan Cemal'e söyledikleri de ilginçti. Cumhurbaşkanı seçiminin sorunsuz geçeceğini belirten Gül şöyle diyordu: "Krizi unutun, olmaz. Bakın bu yılın daha ilk üç ayında Türkiye'ye tam 12 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye geldi. Hiç görüldü mü böyle bir şey? Bu, cumhurbaşkanlığı seçimi yüzünden bir kriz olmayacağının işareti. Kriz beklentisi olsa, daha yılın ilk üç ayında 12 milyar dolarlık sermaye girer miydi hiç?" (Milliyet, 7 Nisan 2007) Cumhurbaşkanı Sezer'in önceki günkü konuşmasını "olumsuz" bulan Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın son basın toplantısındaki tavrını ise beğenmiş: "Sayın Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın üslubuna bakın. Gayet güzeldi. Onun konuşmasıyla birlikte borsa yükseldi, ekonomide olumlu gelişmeler oldu." (Radikal, 14 nisan 2007) İngilizcede "fundamentalist" sözcüğünün ilk akla gelen karşılığı "köktendinci". Bu etiketi AKP'ye yapıştırmak isteyenler de yok değil, ama bence AKP'yi tanımlamak için daha uygun olan deyim "market fundamentalist", yani "köktenpiyasacı" deyimi. Piyasaları adeta tanrılaştıran bu anlayışa göre, ekonomiden siyasete ve günlük hayata kadar her alanda her şeyi en iyi piyasalar biliyor, en doğru değerlendirmeyi piyasalar yapıyor, en sağlıklı hükmü piyasalar veriyor. Bir ülkede kriz yaşanacaksa bunu da herkesten önce piyasalar algılıyor ve ona göre davranıyor.Günümüzde "piyasalar" denince öncelikle finans piyasaları geliyor akla. Finans piyasalarının gücü ve önemi ortada. Kaba bir hesapla 70 trilyon dolarlık bir finansal varlığı çeviren bu piyasalardaki algılama ve davranış biçimleri reel ekonomiden siyasete pek çok alandaki gelişmeleri etkileyebiliyor.Ancak, yıllardan beri bu piyasaları izleyen biri olarak, bu piyasalarda ne kadar yüzeysel analizler de yapılabildiğini, ne kadar büyük yanılgılara düşülebildiğini ve piyasaların kendi oyunuyla nasıl tuşa gelebildiğini de çok iyi biliyorum artık. Bir siyasetçinin, salt piyasaların davranışına bakarak ülkesinin siyasi geleceği hakkında hüküm vermesi de doğrusu biraz komik geliyor bana. Piyasalar bilir mi? Mali piyasaların en büyük zaafı, gerçekleşmesini öngördüğü senaryoya ya da oyun planına uymayan olumsuz gelişmeleri son ana kadar görmezden gelmesi. Sonunda bir krize yol açabilecek gelişmeler son ana kadar göz ardı ediliyor, böylece birçok kimseye para kazandıran oyunun sürmesi sağlanmış oluyor.Şimdi Türkiye için piyasalardaki hâkim beklenti şu: Cumhurbaşkanlığı seçimi sorunsuz aşılacak ve "köktenpiyasacı" AKP genel seçimi de kazanarak iktidarını sürdürecek. Bu beklentiye gölge düşürecek gelişmeler ise son ana kadar dikkate alınmayacak ve piyasalardaki iyimserliği bozmayacak.Şimdi bu "al gülüm-ver gülüm" oyununun sürmesine bakıp "Türkiye'de her şey yolunda" demek ne kadar doğru acaba? oulagay@milliyet.com.tr Olumsuzu görme