Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fortune 500 ve İSO 500 (2): İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) her yıl tekrarladığı "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasının 2005 yılına ilişkin sonuçları, sanayicilerin neden hallerinden memnun olmadıklarını açıklayan verilerle dolu. 500 büyük kuruluşun 2005 yılı faaliyetine ilişkin verileri 2004 verileriyle karşılaştırıldığında, hemen tüm göstergelerde bir gerileme olduğu göze çarpıyor.En belirgin gerileme ise kârlılık göstergelerinde gözleniyor. Prof. Özer Ertuna'nın İSO 500 verilerini değerlendirerek ortaya koyduğu veriler bunu net biçimde gösteriyor. 500 kuruluş içinde yer alan kamu kuruluşlarının durumu daha da kötü ama yalnızca özel sektör kuruluşlarına ilişkin verilere baktığımızda da kâr erozyonunu kolaylıkla görebiliyoruz. Başbakan Erdoğan, İstanbul Sanayi Odası Meclisi'nin mart ayındaki toplantısında, sanayicilerin eleştirilerini dinledikten sonra kendi dönemlerinde ekonomide sağlanan olumlu gelişmeleri hatırlatmış ve "İnsaf, bir teşekkür bile yok mu?" diyerek serzenişte bulunmuştu. Prof. Ertuna'nın düzenlediği tablolara göre 500 büyük kuruluş içindeki özel kuruluşların 2005 yılı sonuçları 2004 ile karşılaştırıldığında : Toplam faaliyet kârlarının % 17, bilanço kârlarının % 14 azaldığını, Satış kârlılığının % 7.6'dan % 5.7'ye gerilediğini, Varlık kârlılığının % 9.9'dan % 7.6'ya gerilediğini, Şirketlerde ortak kârlılığının % 15.1'den % 12.2'ye düştüğünü görüyoruz. Prof. Ertuna'nın değerlendirmesine göre, faizlerdeki düşüşün şirketlerin finansman giderlerini düşürmesi bilanço kârlarını olumlu etkilemiş, ancak 2005 yılında faaliyet kârındaki hızlı düşüş bilanço kârlarının da düşmesine yol açmış bulunmakta. Prof.Ertuna, Türk parasının aşırı değerlenmesinin şirketlerin faaliyet kârlarını olumsuz etkilediğini ve hızla artan dış borçların da şirketlerde ciddi boyutlarda bir açık pozisyon riski yarattığını ileri sürüyor.İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de 500 büyük kuruluş 2005 sonuçlarını açıklarken yaptığı değerlendirmede Türk parasının aşırı değerlenmesinin sanayi kuruluşlarımızın rekabet gücünü ve kaynak yaratma kapasitesini ciddi ölçüde zayıflaştığını ileri sürmüş. Eriyen kârlar Daha sağlıklı değerlendirmeler yapabilmek için 500 büyük kuruluş araştırmasının sonuçlarına daha dikkatle bakmak gerekiyor kuşkusuz ama bu yıl benim dikkatimi çeken bulgulardan biri şu oldu: 500 büyük kuruluş içindeki ilk 50 kuruluş, üretimden satışların % 51'ini, brüt katma değerin % 59'unu, vergi öncesi kârın % 49'unu, yapılan ihracatın % 55'ini gerçekleştirmiş. Bu 50 kuruluştan 21'i ise yabancı sermaye katılımı olan kuruluşlar.Bu noktada şu sormak gerekiyor: Türkiye koşullarında her bakımdan en fazla olanağa sahip olan ve küresel rekabete hazır olması gereken bu az sayıdaki kuruluşun önemli ağırlık taşıdığı 500 büyük tablosu 2005 yılında ciddi bir gerilemeyi ve kâr erozyonunu gösteriyorsa bu ne anlama geliyor? Türkiye'de sanayinin kârlı çalışması giderek zorlaşıyor mu? oulagay@milliyet.com.tr Sanayinin çıkmazı