Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) genel kuruluna Türkiye'nin 81 ilinden ve 157 ilçesinden katılım olmuş. Ülkemizin dört bir yanındaki meslek odalarından gelen delegelerden eksiksiz destek alarak ikinci kez TOBB Başkanı seçilen Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB'u yeniden sözüne kulak verilen bir örgüt haline getirmeyi başardı. Hisarcıklıoğlu'nun pazar günkü TOBB Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı baştan sona dikkatle okudum. Türkiye'nin son üç yılda nereden nereye geldiğini saptamakla kalmayıp, bundan sonra neler yapılması gerektiğini ortaya koyan ve bu süreçte hükümete ve özel sektöre düşen rolleri belirleyen bir konuşma bu. Ak Parti hükümetinin son üç yıldaki başarıya katkısı teslim ediliyor ancak başarının sürmesi için yapılması gerekenler sıralanırken hükümete "Bu iş böyle gitmez" mesajı da veriliyor bu konuşmada. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, konuşmasında bugünden yarına bakarken şu önemli saptamaları yapıyor: Bugünün dünyasında sırtını kamuya dayamış, teknoloji üretmeyen, kaynaklarını etkin kullanmayan, verimsiz çalışan toplumlara hayat hakkı yok.Bu yeni çağda ezbere hareket etmeyi bırakıp planlı hareket etmemiz gerekiyor.Küresel rekabet ortamında şirketlerimizin kurumsallaşmadan ayakta kalması mümkün değil.Artık eskisi gibi yalnızca üretim kapasitesine ve satış hacmine değil, ne kadar katma değer ürettiğimize ve verimlilik sağladığımıza bakmalıyız.Avantajlı olduğumuz sektörlerde dünya çapında rekabet edecek markalar üretmeliyiz.Bunun için de kamuda ve özel sektörde eğitime ve Ar-Ge'ye ayırdığımız kaynakları artırmalıyız.Girişimcilerin ortaya çıkmasını kolaylaştıran, bürokrasiden uzak, girişimci dostu bir iş ortamını süratle oluşturmalıyız. Hisarcıklıoğlu'na göre Türkiye'nin bu saptamalar doğrultusunda ilerleyebilmesi için "sadece özel sektörde değil kamu yönetiminde de stratejik planlamaya ihtiyaç var". Türkiye'nin zaman içinde dış açığı dengeleyecek ve istihdamı artıracak biçimde ekonomik büyümesini sürdürülebilmesi için stratejik planlamayı zorunlu görüyor TOBB Başkanı. "Yeni stratejik planın sosyal boyutunun da verimliliği teşvik edecek biçimde tasarlanmasını" öneriyor."Küresel eğilimleri gözden kaçırmayan milli politika tasarımı" için zamanın geldiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu çerçeve içinde gerçekleştirilmesi gereken yapısal reformları da bir bir sıralıyor; "özlenen iş ve yatırım ortamının sağlanması" ve "devletin faullü oynamaktan vazgeçmesi" halinde özel sektörün ülke ekonomisini yeni zirvelere ulaştıracağını iddia ediyor. Büyümenin devamı için.. TOBB, temsil ettiği özel sektörün, ne kadar acımasız bir küresel rekabet ortamında ayakta kalma savaşı verdiğinin bilincinde. General Motors ve Ford gibi dünya devlerinin tahvillerinin "hurda tahvil" statüsüne düşürüldüğü bir dünyada özel sektörümüzün gelişebilmesi ve ülke ekonomisini geliştirebilmesi, gerekli koşulların sağlanmasına bağlı, TOBB da bunu talep ediyor hükümetten. Bu noktada şu soru geliyor akla: Ekonomiyle ilgili bakanların hiç birinin katılmadığı TOBB Genel Kurulu'nda dile getirilen bu talepleri Başbakan Erdoğan ve hükümet ne kadar ciddiye alacak? Stratejik planlamanın önemi teslim edilecek ve gerekli reformlar bütünsel bir çerçeve içinde ele alınacak mı?Bu soruya "evet" cevabını vermek ne yazık ki pek kolay değil. Rahmetli Turgut Özal pek sevmezdi, stratejik hedefleri açıklıkla ortaya koyup o hedeflere yönelmeyi. Erdoğan hükümetinde de bu anlayış egemen sanki, günlük çözümlerle işi götürmeyi tercih ediyorlar. Ayrıca "Biz yaptık, oluyor" havasına da girmiş gibiler biraz. oulagay@milliyet.com.tr Hükümeti etkiler mi?