Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri yakından izleyerek atılım yapmasını ve küresel planda öne çıkmasını hedefleyen birinci yaklaşımı benimseyen kuruluşların düzenlediği toplantılarda, bu küresel hedeflere varmak iç neler yapılması gerektiği tartışıldı. İstanbul'da, uluslararası katılımla yapılan önemli toplantıların hatırımda kalanları şunlar: 30 ekim : Forum İstanbul Uluslararası Finans Konferansı 1-2 kasım: İSO 5. Sanayi Kongresi 3-4 kasım: Dünya Değerler Araştırması Yıllık Toplantısı 8 kasım: 2. Rekabet Kongresi 18-19 kasım: Dünya Türk İşadamları Kurultayı 20-22 kasım: 15. Ulusal Kalite Kongresi 20-25 kasım: 10. Uluslararası İş Forumu Kongresi 23-24 kasım: Dünya Ekonomik Forumu İstanbul Toplantısı Bunlar yalnızca İstanbul'da yapılan ve benim dikkatimi çeken toplantılar. Son bir ay içinde Türkiye'de, birbirinden çok farklı iki bakışın ya da yaklaşımın damgasını taşıyan gelişmeler yaşandı. Bu toplantıların bazılarına katıldım ve arayış içindeki insanlarla beraber oldum. Bazı toplantılarda katılımın yüksekliği şaşırttı beni. Türkiye'nin dışa açılma çabasının henüz başladığı, 1980'lerin ilk yıllarında, ihracatla ilgili toplantılar yoğun ilgi çekerdi. Şimdi kalite yönetimi, yenilikçilik, entelektüel sermaye ve teknoloji uyumu gibi konular revaçta.Firmaların küresel rekabete uyumuyla doğrudan ilgili olan bu konuların yanı sıra, dünyanın ve dünya ekonomisinin gidişatıyla ilgili konulara da ilgi var. Kendi işlerinin ve Türkiye'nin geleceğinin, küresel tabloyu doğru okumakla yakından ilgili olduğunu kavramış olan insanlar bu tür toplantılara katılıp bir şeyler kapmaya çalışıyorlar. Ayrıca yeni iş ilişkileri kurmak ve görüş alışverişinde bulunmak açısından da önemli bir fırsat yaratıyor bu toplantılar.Bu tür toplantılar, Türkiye'nin dünyadaki yerini daha iyi anlamamıza yarayacak yeni araştırmaların yapılmasına da vesile oluyor. Atma tutmanın ötesinde dünya klasmanında nerede durduğumuzu görebiliyoruz bu sayede. Örneğin Dünya Ekonomik Forumu'nun Uluslararası Rekabet Gücü sıralamasında 125 ülke arasında 59. sırada yer alan Türkiye, "enflasyon"da 94. "makroekonomik istikrar"da 111. "kamu açığı"nda 115. sırada yer alabiliyor. Neyin arayışı? Türkiye'nin bir atılım yaparak küresel oyunda daha önemli bir oyuncu haline gelmesini amaçlayan bu arayış ve bilgilenme çabası, son bir ay içinde siyasi planda belirginlik kazanmaya başlayan diğer eğilimi fazla ilgilendirmiyor. Türkiye'nin küresel oyundan kendini soyutlayarak, Avrupa Birliği ile bütünleşmeye boş vererek, milliyetçi tepkilere teslim olarak daha iyi bir noktaya gelebileceğini savunan bu yaklaşımın, giderek genişleyen bir siyasi yelpazede ilgi çekmekte olduğu görülüyor.Türkiye'nin küresel ligde yükselmesini amaçlayan birinci yaklaşım zorluklarla dolu bir yolda ilerleme çabasını yansıtıyor. İkinci yaklaşım ise, küresel ligde yükselme şansı olan Türkiye'yi bu yoldan çıkartarak derin bir çıkmaza sürükleme potansiyelini temsil ediyor.. oulagay@milliyet.com.tr Başka yol var mı?