Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nazım Hikmet’in en bildik mısralarından biridir “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?”
1961 yılında, bir Paris gezisi sırasında, resmini çok beğendiği Abidin Dino’ya sorarak başlamıştır şiirine Nazım.
Üzerinden 57 yıl geçmesine rağmen, milyonlarca kere tekrar edilmiştir o mısra.
Belki çok iddialı olacak ama mutluluğun resmi değil ama fotoğrafını gördüm.
Fotoğraftaki hanımefendinin adı Dilara Pars.

AL SANA MUTLULUĞUN RESMİ...

Milli binici ama mutlulukla ilgili kısım o değil.
İngiltere’de işletme okuyup, ardından iş dünyasında diploması en geçerli okullardan biri olan London School of Economics’te şirketler yönetimi yüksek lisansı yapmış Pars. Sonra Türkiye’ye dönmüş, 3-5 sene aldığı eğitime göre çalışmış ama olmak istediği yerde olmadığını fark etmiş. Ardından araştırma süreci ve İngiltere üzerinden aldığı hayvan fizyoterapisti eğitimi...
Şimdi olmak istediği yerde, ahırlarda ve atlarla beraber çalışıyor.
Mutlu ve kendini geliştiriyor, Uluslararası Bincilik Federasyonu’ndan sertifikasını da alarak artık tüm yarışlarda resmi olarak görev yapmaya hak kazanmış, Türkiye’deki ilk ve tek hayvan fizyoterapisti.
Diplomalara, okulların adına, daha fazla para kazanmak için bakarız çoğumuz.
Oysa insanı mutlu eden şey, sevdiği bir işi, coşkuyla yapmak değil midir?
Hayallerinin peşini bırakmayan insanlar, her zaman büyük bir alkışı hak ediyorlar işte...

Haberin Devamı

AL SANA MUTLULUĞUN RESMİ...

Erkekleri değiştiren kadınlar

Defne Samyeli-Cem Yılmaz ilişkisine dair söylenecek tek bir cümle var.
Eğer bir erkek bir kadın uğruna değişiyor, gelişiyor ya da çaba sarf ediyorsa, o ilişki sabun köpüğü değildir.
Cem Yılmaz’ın yeni görüntüsü bile olanı biteni anlamak için yeterli, fazla söze gerek yok.

Ayıptan daha öte ama

Pınar Altuğ, eşinin doğum gününü kutlamak için sosyal medyada bir fotoğraf paylaşmış, altına da güzel cümleler yazmış. Takipçinin birisi de “Sanki üniversiteye giden oğlunmuş gibi Pınar Hanım” diye bir cümle kullanmış. Yorum adı altında, hakaret etmek, laf sokmaya çalışmak giderek bir alışkanlık haline gelmeye başladı Türkiye’de. Birini sevmiyor hatta nefret ediyorsan takip etmezsin, yok sayarsın olur biter. Ama bizim memlekette hem sevmediğini takip eden hem de takip ettiği için hakaret etme hakkı olduğunu zanneden bir kitle var.
Size de yazık, takip ettiklerinize de...

Haberin Devamı

BOŞANMIŞ KADINLAR, NAMUS BEKÇİLERİ

AL SANA MUTLULUĞUN RESMİ...

Fiziki şiddetin ardından eşinden boşanmış iki çocuk annesi bir kadın o.
İstanbul’un görece kiraları ucuz bir semtinde ev tutmuş.
Kızı 12, oğlu 9 yaşında. İkisi de okuyor, oğlan bir de özel eğitim görüyor.
Kadının asgari ücret aldığı bir işi var ama maaşı yetmediği için tatil günlerinde de, bir düğün salonunun büfesinde çalışıyor.
Sekiz saat emek harcayıp, 50 TL kazanıyor, bir tatil gününde.
Şimdi namussuz bir namus bekçisi yüzünden evinden atılma tehlikesiyle karşı karşıya bu kadın.
Apartmanda oturanlar, ev sahibine şikayet etmişler, ‘başka başka arabalarla gece yarısı eve geliyor’ diye.
Oysa, düğün salonundan evine yürüyerek gidip gelen bir anne o.
Bu saçmalığı duyduğunda “Gelin çalıştığım düğün salonun yerini göstereyim size, hep yürüyorum ben” diyecek kadar da iyi niyetli.
Meseleyi deşince, kadınla konuşmak için kafayı çekip bir gece kapıya dayanan bir adam çıktı karşıma, ev sahibinin akrabası üstelik.
Yüz bulamayınca kadının namusuna laf etmek, onu oturduğu evden kovdurmaya çalışmak, erkeklikten anladıkları.
Boşanmış bir kadın olarak yaşamak, giderek daha zor oluyor İstanbul’da...

Haberin Devamı


KRALİYET DÜĞÜNÜ DE PAZARLANIR

AL SANA MUTLULUĞUN RESMİ...

Benim çocukluğumda “Bugün sünnet, yarın deniz” diye ilanlar yayınlanırdı gazetelerde.
Bugünün pazarlama dünyasında da, kraliyet düğünleri bile, 24 saat içerisinde piyasaya sunulan bir ürün haline geldi.
Prens Harry ve Meghan Markle’ın düğün törenlerinde çalınan şarkıların resmi kaydı, dijital müzik dünyasında yaklaşık 64 TL’lik bir fiyatla satışa sunuldu bile.
25 Mayıs Cuma günü de düğün töreninde çalınan şarkıların CD versiyonunun satışı başlayacak.
Bu albümün satışından elde edilecek gelir, prens ve çiçeği burnunda gelinin, kurucusu oldukları vakfın hayır işlerinde kullanılacakmış. Özetlemek gerekirse, bu devirde prensler de değişmiş, kraliyet gelenekleri de...

Sadece video paylaşarak olmaz

19 Mayıs’ta sosyal medyada en çok paylaşılan videolardan birisi de, Türk Eğitim Derneği’nin hazırladığı video oldu.

Video tamam da, kutlamalarda ‘Acaba ne yapmışlar?’ diye bir baktım, tam anlamıyla hayran kaldığım bir organizasyon buldum. Kuruluşunun 90’ıncı yılını kutlayan TED, tam 15 bin öğrenciyle toplanmış Gençlik Festivali için Ankara’da. Kalabalık kuru bir kalabalık değil, kızlı-erkekli tam bin 500 öğrencinin oynadığı bir zeybek var ki, izlerken duygulanmamak mümkün değil. 19 Mayıs’a, “İşte tatil olan bir gün daha” diyenlerin izlemesini isterdim o gösteriyi...