Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

10 Kasım 1938 sabahı, her zaman Atatürk’ün yanında olmaya çalışanlar, Dolmabahçe Sarayı’na gelmek yerine, yeni iktidar sahiplerine yaranmak için Haydarpaşa Garı’na koşup, ilk trenle Ankara’ya gitme telaşına düştüler. Ben değil, 1927’den 1938’e kadar, Mustafa Kemal Atatürk’ün yanından hiç ayrılmayan Cemal Granda, ‘Atatürk’ün Uşağı İdim’ adlı kitabında anlatmıştı bu acı durumu.

Çok ilginç bir kitaptır, ‘Atatürk’ün Uşağı İdim’. 10 yıl önce, zamanın hızlı liberallerinden biri “Atatürk uşağına ‘Hayvan herif’ diyormuş, gerçek Atatürk ile karşılaşmak ister misiniz?” diye bu kitaptan alıntı yapmıştı.

Haberin Devamı

O dönem ben de aynı kitaptan alıntı yaparak, Mustafa Kemal Atatürk’ün zaman zaman “Hayvan” dediği uşağına asla hayvan muamelesi yapmadığını hatta Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin kovmasına bile izin vermediğini yazmıştım. Düşünsenize, İran şahını beklerken sofradan ağzına bir şeyler atan Atatürk’ü uyarabilen bir uşaktan söz ediyoruz. Benim elimdeki kitap, Kasım 1973 baskısı, daha sonra tekrar basıldı mı
bilmiyorum.

Sahaflarda ya da internette görürseniz mutlaka alıp, okumanızı öneririm.

Bu kitapta, kalabalıklar arasında yalnız olan bir liderin öyküsü anlatılıyor.

İnsanüstü değil, insan nitelikleri üstün bir liderin hikayesi.

Makam aracını “Benim değil, milletimindir” diyerek evlatlıklarına dahi kullandırmayan...

Kardeşi Makbule Hanım’la evli olup da nüfuz ticareti yaptığını fark ettiği eniştesinin fabrikasına müfettiş yollayan bir lider. Mustafa Kemal Atatürk’e saldırmanın moda olduğu dönemde sosyal medyada “Saat 9’u 5 geçe, herkesin gözünün içine bakarak yürümeye devam ettim” diye övünen gazeteci kılıklı adam, şu an yurt dışında kaçak hayatı sürüyor.

Neyse ki Türkiye, özellikle de gençler, Mustafa Kemal Atatürk’ü yeniden
keşfediyor...

Sen misin şantaj yapan?

Avustralyalı şarkıcı ve söz yazarı Sia Furler diye bir kadın var. Çok ünlü isimlere şarkı sözleri yazıyor, sahne performansları ve kliplerinde yüzünü genellikle bir perukla kapatmasıyla tanınıyor. Nasıl olduysa, bir paparazzi sanatçının çıplak 15 fotoğrafını çekmiş ve sonra birilerine satmaya çalışmış. Bunu duyan Sia da sosyal medya hesabında bir fotoğrafını “Anlaşılıyor ki, biri çıplak fotoğraflarımı hayranlarıma satmaya çalışıyor. İşte burada bedavaya bulabilirsiniz” notuyla paylaştı.

ATATÜRK’ÜN UŞAĞI OLMAK...


Sonuçta bu mesaja destek yağdı, insanlar çıplaklığı değil Sia’nın duruşunu konuştu. Kriz yönetimi, tüm dünyada giderek daha da önem kazanan bir uzmanlık alanı. Türkiye’de çok işlemiş zira bizim ülkemizde rezil de olsan adın geçiyorsa gündem olduğu için sevinen çok.

Haberin Devamı

Ajda Pekkan’ın kalçası

Ajda Pekkan, bu hafta sosyal medya hesabında, ev hali fotoğraflarını paylaştı. 70’ini devirmiş sanatçının paylaşımı çok konuşuldu ve beğenildi.

ATATÜRK’ÜN UŞAĞI OLMAK...


Azımsanmayacak sayıda bir grup ise fotoğraflar için, “Kalçalar fotoşoplu” ya da “Özel çamaşır giymiş” gibi yorumlar yaptı. Arkadaş, Ajda Pekkan nasıl bir profesyoneldir bilir misiniz? Okuyacağı şarkılardan, sound-check bitene kadar hep işinin başındadır, her ayrıntıya özen gösterir. Bunca yıllık kariyerin başarı sırrı konuşulmaz ama kalçalar gerçek mi, değil mi diye konuşulur bizim memlekette. Pes ki pes...

Haberin Devamı

Yaşa sen anne Meryem

“Ben yalnız olsam çok daha az çalışırım...”

ATATÜRK’ÜN UŞAĞI OLMAK...


Nasıl güzel, nasıl annece bir cümle bu... Okuduğum an anne Meryem Uzerli portresi, oyuncu Meryem Uzerli portresinden çok daha sıcak geldi bana. Tek başına kızını büyüten, çocuğunun babasından ne maddi ne de manevi destek alan bir anne. Çalışıyor ve koşturuyor çünkü kızına bir gelecek bırakmak istiyor. Doğurduğu çocuğu evlilik ve geleceklerinin maddi garantisi olarak gören sözde anneler karşısında ne kadar gerçek bir duruş.

İstiklal Caddesi’nde son kazı

İstiklal Caddesi’nde aylardır süren çalışmaları ve geçtiğimiz cumartesi günü kimsenin iş başında olmadığını yazmıştım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bir bilgi notu geldi.

ATATÜRK’ÜN UŞAĞI OLMAK...


Notta, geceleri 130, gündüzleri 60 kişiyle çalışmaların sürdüğü, yağış olan gündüz saatlerinde granit döşeme işine ara verildiği yazıyor. Bilgi notunun en önemsediğim yanı, bundan böyle İstiklal Caddesi’nde açık kazıya ihtiyaç duyulmayacak bir proje yürütülüyor olması. Atıksu ve yağmursuyu altyapısı işleri tamamlanmış. Nostaljik tramvayın titreşimle zemine zarar vermemesi için kauçuk kaplı ray üretimi ve döşenmesi, granit döşeme işi yüzde 55 tamamlanmış. Altyapıyla ilgili diğer tüm taraflarda yapılan çalışmaların da yarıdan fazlası bitmiş. İşlerin 2017 sonuna kadar tamamlanacağı söyleniyor, yani çoğu gitmiş, azı kalmış...

Kelebek, Ertuğrul Özkök’ü yazacak mı?

Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, yaz başında Kelebek eki ve yazarlarına dair meslek etiği eleştirileri yazmış ve ciddi tartışmalar başlamıştı. Gariptir, o tartışmalar başladığı günden beri Ertuğrul Özkök, köşesinde hemen hemen her fırsatta Kelebek ekine övgüler düzdü. Bu hafta Faruk Bildirici, Ertuğrul Özkök’ü eleştirdi ya, bakalım Kelebek ekibi Özkök için ne zaman devreye girecek? Bazen neyin neden yazıldığını bilmek sandığınızdan eğlenceli olabiliyor.