Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen hafta yazmıştım, eşinden ayrılan tek muhafazakâr, tek hacı, Mustafa Ceceli değil.

Sonuçta şarkı söyleyen bir adam var karşımızda, dünyanın doğruluk timsali yerine koyup da ha bire saydırmanın ya da hayal kırıklığına uğramış hissetmenin bir manası yok.

Ancak Ceceli de süslü cümleler kurmak ve doğruluk timsali gibi davranmaktan vazgeçmeli. Ne demek mi istiyorum; boşandığı gün çıkan açıklamayı okuyun önce: “Çocuğumuzun huzursuz bir ortamda büyümesinin sağlıksız olacağına karar verdik. Boşanmamızın nedeni, sadece ve sadece geçimsizliktir. Eşim dünyanın en mükemmel insanıdır. Neyim varsa eşimindir. Maddi ve manevi anlamda her zaman yanında olacağım. Kanunlar onu ne kadar koruyorsa, ben iki katı koruyacağım. Aile bütünlüğümüzü bozmayacağız. Boşanma konusunda örnek olmak istemiyorum.”

Haberin Devamı

Ve aynı Ceceli, bu açıklamadan sadece dokuz gün sonra boşandığı eşine, posta kutusuna izinsizce girip, resmini çalmak dahil bir sürü suçlama yöneltti. Hangi söylediğine inanacağız şimdi?

Boşandığı eşi ‘dünyanın en mükemmel insanı mı?’, ‘yoksa iletişim hakkına tecavüz etmiş bir fotoğraf hırsızı mı?’ Gerçeğin hangisi olduğu beni alakadar etmiyor doğrusu ama dokuz gün arayla aynı kişi için birbirine 180 derece zıt cümleler kurarak kariyer falan korunamaz.

Yani Mustafa Ceceli’nin algılanma biçimine, boşandığı eşi değil bizzat kendi cümleleri zarar veriyor.

RTÜK’ün aldığı kararın yürütmesi durduruldu

Küçük Çamlıca’da bulunan yeni TV Kulesi’ne taşınma işi yargıya düştü ve bünyesinde Show TV ve HaberTürk gibi kanalları bulunduran Ciner Medya Grubu, yargıya götürdüğü ilk mücadeleyi kazandı. Hikayenin özeti şu: RTÜK, nisan ortasında toplanarak; 5 Haziran 2017 tarihine kadar Çamlıca’dan yapılan analog TV yayınlara son verilmesine ve yayınların bundan sonra yeni TV Kulesi’ne taşınmasına karar verdi. Ancak TV Kulesi’nin inşaatı bitmediği gerekçesiyle Ciner Medya TV Hizmetleri AŞ. adına konu yargıya götürüldü. Ankara 11’inci İdare Mahkemesi de hem davacı Ciner Medya Grubu hem de diğer kanalların telafisi olmayacak zararlar görmemesi adına RTÜK’ün aldığı kararın yürütmesini durdurdu. Bu sonuçla birlikte Çamlıca’dan analog TV yayını yapan tüm kanallar rahat bir nefes aldı ve yayını kapatamayacakları için de suç işleyen konuma düşmekten kurtuldular.

Haberin Devamı

DİKKAT SİVRİSİNEK!

Dünyada en fazla insan ölümüne neden olan hayvan aslan, timsah ya da yılan değil sivrisinektir. “Bizi çok alakadar etmez” demeyin, küresel ısınmayla beraber sıtma mikrobu taşıyan sivrisinekler artık çok daha yukarı enlemlerde yaşayabiliyor. Hatta Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı bir rapora göre, 2020’li yıllarda Türkiye’de özellikle de Güneydoğu’da sıtma hastalığı görülmeye başlanacak. Discovery Channel akıllı bir kararla bu büyük tehlikenin belgeselini yapmış, 6 Temmuz’da da dünya prömiyerini yapacak. Bu belgeseli kaçırmayın ve çöp sularının sivrisinekler için inanılmaz bir üreme kaynağı olduğunu da unutmayın!

FONDÜ DİPLOMASİSİ...

BÜYÜK LOKMA YE, BÜYÜK LAF ETME...


Diplomasi, kağıt üzerinde duran haliyle bile insanı ciddiyete davet eden bir kelime.
Bizim ülkemizde savaş kelimesi merak uyandırır da, savaşın, topsuz tüfeksiz ve cümlelerle yapılan hali olan diplomasi kelimesi birçok insana itici gelir. Oysa sandığımızın aksine, diplomasi de kendi içerisinde bir sürü gırgır ya da inanılması güç olay barındırır. Mesela 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından toplanan Cenevre Zirvesi’ni ele alalım. Türk-Yunan ve İngiliz heyetler arasındaki toplantıların Viyana’dan Cenevre’ye alınmasının sebebinin, Yunanistan Dışişleri Bakanı Mavros’un fondü yeme tutkusu olduğunu biliyor musunuz?

Ya da tüm ömürleri birbirleriyle mücadele ederek geçen Rauf Denktaş ve
Rum Lider Kleridis’in, Birleşmiş Milletler gözetiminde yapılan toplantılarda, yan yana geldiklerinde, ilkokul arkadaşı olarak birbirleriyle dalga geçtiklerini, yer yer belden aşağı espriler yaptıklarını tahmin edebilir misiniz?

Tamam diplomasi çok havalı ve ciddi görünen bir kelime ama bizim korktuğumuz ya da sandığımız kadar da değil.

Haberin Devamı

KİLOSU 1000 DOLARA PEYNİR

Fondü, aslında basit bir yemektir ama iyi bir set ve iyi kalite en az bir ya da daha çok çeşit peynir gerektirir. İyi peynir dedim ya, tüm dünyada fondü meraklıları için en iyi seçenek, Beaufort D’ete marka peynirdir. Üretim aşamasında serin dağ mahzenlerinde 6-12 ay bekletilir. Kremsi yapısı ve keskin sayılabilecek kokusunu kazandıktan sonra da kilosu 40 dolar gibi bir fiyattan satışa sunulur. Dünyada daha pahalı peynirler elbette var. Mesela geyik sütünden yapılan ve kilosu 455 dolar olan bir İsveç peynirinden söz edebiliriz. Ya da kilosu 1000 dolar olan ve 25 kilo eşek sütünden sadece 1 kilo peynir elde edilen Sırp peyniri şu an dünyanın en pahalı peyniri durumunda.