Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir bayram sabahına dair yazmak zor...

Zira bir yanda bayram coşkusu dediğimiz bir duygu var ama diğer yanda da geçmiş bayramlar, özellikle tüm ailenin toplandığı büyük kahvaltı sofraları yok artık. Başlıktaki ‘unutma beni dolması’ da kaybettiğimiz İstanbul geleneklerinden birini simgeliyor.

18’inci yüzyıldan itibaren meyhane sahipleri, arife akşamları önemli müşterilerinin evlerine bu dolmayı yollarmış. Bazen uskumru bazen de midye dolması olurmuş gönderilen. Ne olduğu fark etmez, önemli bir hatırlatma için verilen uğraş...

Haberin Devamı

Bırakın ticari işletmeleri, en yakınlarımıza bile özel telefon açmıyor ya da ayrı ayrı mesaj yazma zahmetine katlanmıyoruz artık.

Sinirli ya da şaşkın haldeki insanlar için ‘afyonu patlamamış’ tanımlamasını kullanırız ya, o da eski bir Ramazan cümlesidir İstanbul’un.

UNUTMA BENİ DOLMASI VE AFYONU PATLAMAYANLAR

Tiryakilerin, afyonu macun yapıp, farklı kalınlıklarda kağıtlara sarıp, sahur vakti yutması ve onların midede eriyip, kana karışıncaya kadar geçen zamanda gösterdikleri davranışlardan doğmuştur bu deyim.

Ramazan, sadece mahyalarla yaşatılacak bir gelenek değildir aslında. Son yıllarda, özellikle eski eğlenceleri canlandırma çabası var ama sadece kurumların organizasyonlarıyla olmaz bu iş.

Bir düşünün bakalım, mahallenin dar gelirli insanlarından kaçı zenginlerden birinin evine davet edildi bu Ramazan?

Mahalle kalmayınca, kültür de kayboluyor işte...

Bayram yalnızlığı

Bayram sabahı insanlar neden AVM önünde kapının açılmasını bekler?

Sabahın köründe elektrik süpürgesi sesiyle neden dolar apartmanın içi? Bayram sabahı temizlik olmaz, değil mi?

Ya spor yapmak için yollara çıkanlar? Onlar da sağlıklı yaşam derdine düşmüş insanlar mı?

UNUTMA BENİ DOLMASI VE AFYONU PATLAMAYANLAR

Bayramı tek başına karşılayanlar vardır. En çok bayram sabahları ve yılbaşı akşamları, herkes ailesi ya da sevdiğiyle beraberken, hissederler tek başlarına olduklarını...

O yüzden garipsemek yerine, anlamaya çalışırım bayram sabahı duyduğum elektrik süpürgesi sesini...

Robert De Niro mu, Obama mı?

Müthiş bir oyuncudur Robert De Niro, kendimi ‘hayranıyım’ diye tanımlayabileceğim az sayıda isimdendir.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz gün bir ödül töreninde Başkan Trump’a ağır küfretti, sanat camiası alkışladı.

Trump’ı yermek için De Niro zekasındaki bir adamdan küfür yerine, daha fazlasını bekliyor insan doğrusu!

Mesela başkan olduğu dönemde Obama, ağzından tek bir küfür çıkmadan rezil etmişti Trump’ı.

UNUTMA BENİ DOLMASI VE AFYONU PATLAMAYANLAR

Geleneksel Beyaz Saray Muhabirleri Yemeği’nde, doğum belgesini açıklaması için kampanya yürüten iş adamı Trump’ı rezil etmek için, elinde bir maketle mikrofon başına geçti Obama. “Biliyorum Başkan olmayı çok istiyor Trump” dedi ve ardından Beyaz Saray maketini gösterdi. Sahibi olduğu gökdelenlerin tepesine en büyük ölçütlerde ‘Trump’ yazdırır ya Donald Trump, makette de çok katlı bir Beyaz Saray ve üzerinde ‘Trump’ yazısı vardı. Kahkahalarla güldü insanlar o maketi gördüklerinde, alkışlar, ıslıklar kapladı salonu. Belki de ilk ve son kez utandı Donald Trump.

Bir insana unutulmaz bir ceza vermek istiyorsanız, onu gülünç duruma düşürün... Küfürden daha etkili bir yöntem...

Karpuz kabuğu mu, Eda Taşpınar mı?

Haberin Devamı

Eskiden yaz mevsiminin geldiğini anlatmak için “Karpuz kabuğu denize düştü” derdi büyüklerimiz.

Artık bunu beklemeye gerek yok. Medyada Eda Taşpınar’ın bikinili fotoğrafları çıkmaya başlayınca, anlıyorum ki yaz gelmiş.

Taşpınar’a eleştiri değil bu yazdığım, sadece medyanın her yıl aynı şeyi yapıyor olması...

UNUTMA BENİ DOLMASI VE AFYONU PATLAMAYANLAR

‘Yetersiz bakiye’ kalkıyor...

Geçtiğimiz çarşamba Fatih Belediye Başkanlığı görevinden istifa edip, milletvekili adayı olan Mustafa Demir’i konuk ettim Radyo Viva yayınında...

Konuşma sırasında İstanbulkart’ın ‘yetersiz bakiye’ diye bağırmasının insanları utandırdığından söz edip, ‘Yıllardır yazarım, bir türlü gündeme aldıramadım’ dedim. Mustafa Başkan öyle zarif bir adam ki... Öğleden sonra aradı ve “Konuyu gündeme alıyorlar, en kısa sürede düzeltecekler” dedi. Ne güzel, insana dokunmak, detay zannedilen şeylerde bile huzuru düşünmek...

UNUTMA BENİ DOLMASI VE AFYONU PATLAMAYANLAR