‘MALUM KiTAP’ BENi HENÜZ ETKiLEMEDi

Genç, yakışıklı, zengin bir erkeğin masum bakireyle yaşadığı sado-mazo ilişkinin anlatıldığı, dünyada rekorlara imza atan ‘Fifty Shades Of Grey’i okumaya başladım, vatana millete hayırlı olsun!

‘MALUM KiTAP’ BENi HENÜZ ETKiLEMEDi

Şu sıralar adını sık duyduğunuz kitaplardan biri ‘Fifty Shades Of Grey’. Yine de bihaber olanlar için özetleyeyim: Harry Potter’ın rekorunu kıran bu kitap, 49 yaşında İngiliz bir kadının fantezilerinden oluşuyor. Kocasını ve dolayısıyla monotonlaşmış seks hayatlarını harekete geçirmek(!) için yazdığı kitapla kadıncağız 11 hafta gibi kısa bir sürede eski parayla
18 trilyona yakın kazandı. Yani kitap peynir-ekmek gibi sattı ve satıyor.

Haberin Devamı

Zor bulunuyor
Ben de birkaç haftadır almaya çalışıyorum, “Çalışıyorum” diyorum çünkü hangi kitapçıya gitsem “Hanımefendi, taze bitti” dendi. (Erkek bir görevliyse yüzünde hınzır bir gülümseme de vardı tabii)
Neyse geçen gün kavuştuk. Oldukça kalın(!) bir eser.
514 sayfacık. Üstelik bu, serinin ilk kitabı yani erotik maceranın devamını merak ediyorsanız bu kalınlıkta iki kitap daha okumanız gerek. Henüz 40 sayfa okudum. Büyük bir beklentiyle (ABD’de kadınların seks hayatını renklendiren ‘ilaç kitap’ olarak lanse ediliyor) okumaya başladığım için henüz etkilenmiş değilim. Tamam, güzel, akıcı, çok kafa yormaya gerek yok, tasvirler süper falan ama trilyonluk kitap mı bilemedim.
Önümüzdeki haftaya bitirmiş olmayı umuyorum. Fikirlerimi sizlerle paylaşacağım.

‘Dövmeli kadın’ kılavuzu

Efendim, malumunuz vücudumda birden fazla (sanırım şu an 17 adet) dövme var. Bu, bence büyütülecek bir mesele değil, yani beni diğerlerinden ‘farklı’ ve ‘özel’ kılan bir durumdan bahsetmiyoruz.
Ama çoğunlukla insanlar “Bu kadar çok dövme yaptırmaya nasıl cesaret ettin?” diye yaklaşıp beni kafalarında bir nevi ‘çılgın’ yerine koyarlar. Eyvallah, ama bu ‘çılgın’ imajı, bazen yanlış anlamalara da neden olabiliyor.
Sadede geleyim; vücudunuzdan birden fazla, büyük dövmeleriniz varsa ve kadınsanız nedense(!!!) yatakta tek el üzerinde
amuda kalkabildiğinizi yani bin kaplan(!) gücünde olduğunuzu zanneden, varsayan
ve daha kötüsü bunu hayal eden adamlar oluyor...
Bazen gülümseyerek atlatabiliyorsunuz ama kimi zaman epey can sıkıyorlar. O yüzden düşündüm, taşındım ve ‘dövmeli bir kadına yaklaşırken-illâ şansımı denemek istiyorum diyorsanız- yapmamanız gerekenlerin listesini çıkardım:
n Avınızın yakınında bir yerde durmak istemenizi anlıyorum ama lütfen nefesinizi ensesinde hissettirecek kadar yakın durmayın. Hadi durdunuz diyelim bir anda arkadaşınıza sanki konuya çok hakimmişsiniz gibi dövmeyle ilgili kulaktan dolma bildiğiniz ne var ne yok saymaya başlamayın. “Bak ben de senin kafadanım” mesajı vermeye çalışırken komik duruma düşünüyorsunuz. Hem dövmeliyiz diye illâ dövmeli erkeklerle ilgileneceğiz diye bir kural yok!
n Dövmelerimize dikkatlice bakarsanız bizim de dikkatimizi çekersiniz diye de bir kural mevcut değil. Yani karşımıza geçip dövmemizi incelemeyin. Hadi incelediniz diyelim o an bizimle göz göze gelirseniz bari durumun komikliğinin farkındaymış gibi gülümseyin. “Ne var canım bakarım tabii, yaptırmasaydın” tarzında bir umursamazlıkla bakmaya devam etmeniz sizin için iyi değil.
n “Kasık dövmesi çok seksidir, hele bir erkeğin kasığında dövme varsa, tadından yenmez” gibi bir durum yok! Bunu nerede okudunuz bilmiyorum ama biri sizi iyi kandırmış. Zira “Ben de dövme yaptıracağım ama kasığıma. Hani Kıvanç Tatlıtuğ’daki oblikleri var ya, işte onlardan bende de var. Üzerine bir şey yaptırayım bari...” hiç etkileyici ve inandırıcı değil bir cümle değil.
n Son olarak gördüğünüz dövmelere bakarak göremediklerinizi hayal etmekten ve öğrenmeye çalışmaktan vazgeçin. “Kaç dövmen var?”, “17”,”Oooo nerelerinde? Kolunda vardır kesin. Peki ya sırtın?”(Burada cümle sonuna doğru mutlaka bir ses çatlaması yaşanır) gibi bir diyalogla bir yere varamazsınız.

Haberin Devamı