Yazarlar Şakir Paşa Ailesi

Şakir Paşa Ailesi

31.08.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Şakir Paşa Ailesi

Şakir Paşa Ailesi

Ali SİRMEN


SEVGİLİ,
Ülkemizin ilk kadın seramik sanatçısı Füreyya (Koral)'nın ölüm haberini aldığımda Bodrum'daydım. Füreyya'nın dayısı, Cevat Şakir'in keşfedip, tanıttığı Bodrum'da...
Gerçekten de, kendi adından çok Halikarnas Balıkçısı ya da sadece Balıkçı lakabıyla anılan, Cevat Şakir, sürgün gidip, tanıdığı ve herkese tanıttığı küçük balıkçı köyü için, neler neler yapmamıştı ki...
Sevgili,
Bodrum'u süsleyen palmiye ağaçlarının kaynağının Büyükada olduğunu ve onları, mavi sürgünününden kısa gelişinde, Cevat Şakir'in, Büyükada'dan götürdüğünü biliyor musun?
Bu olayın çok ilginç ve hoş bir de öyküsü var. Delifişek, Balıkçı, Ada'daki palmiyelerden, tohum alıp, Bodrum'a götürmek üzere, oradaki ağaçlardan birine tırmanır ve tırmanmasıyla birlikte, kıyamet kopar.
Düdük sesleri... koşuşturmalar... bağırışlar... bekçiler ile polisler, Balıkçı'yı yaka paça ağaçtan indirip, doğru karakola posta ederler.
Başı hep polisle belaya girmiş olan Balıkçı neye uğradığını şaşırmıştır, işin içyüzünü karakolda öğrenir. Meğer, tırmandığı palmiye, o sırada Meksika'ya gitmeden önce, İstanbul'da sürgün yaşamını sürdüren, Sovyet devriminin önderlerinden Leon Troçki'nin, herhangi bir suikast girişimine karşı, titizlikle korunan evinin tam karşısında değil miymiş...
Cevat Şakir, birçok ünlü ve yaratıcı kişiyi bir araya getirmiş olan Şakir Paşa Ailesi'nin öbür bireyleri gibi, ilginç ve özgün bir kişi.
Kimler yok ki, bu ailede, sanatçı Fahrinüsa Zeid, Aliye Berger, Füreyya Koral, Şirin Devrim... Büyükelçiliği sırasında bile amatör caz piyanistliğini sürdürmüş olan Erdem Erner, vb..
Bir de hısım olarak aileye girenler var. Örneğin Charles Berger, (Aliye Berger'in eşi) Mücap Ofluoğlu (Şirin Devrim'in eski eşi).
Mücap Ofluoğlu da, o kendine özgü tatlı ve sürükleyici üslubuyla yazdığı anılarında, Balıkçı ile ilgili, insanı gülmekten kırıp geçiren bir olayı anlatır.
Balıkçı, artık Bodrum'dan İzmir'e göçtüğü yaşlılık yıllarında, arada, M. Ofluoğlu'nun da oynadığı tiyatroya gider. Yine önceden içkisini içip, çarşıdan aldığı malzemeyi koyduğu filesini tiyatronun girişindeki ağacın dalına asıp, salona daldığı bir gecede, oturduğu ön sırada, içkinin de etkisiyle, hafifçe kestirmektedir.
Mücap, o sırada Sheakespeare'in bir oyununu oynamaktadır ve sahnede repliği söyler:
- Merhaba!
Kestirmekte olan Balıkçı, birden toparlanır ve o tanınan sesiyle oturduğu yerden yanıt verir.
- Merhabaaaa!
Salonun ne hale geldiğini tahmin edebilirsin sanırım.
Sevgili,
Oğlu Cevat Şakir tarafından öldürülen ve ölümünün nedeni üzerindeki giz perdesi bir türlü kalkmamış olan Şakir Paşa'nın Ailesi ile ilgili bilgileri, Şakir Paşa'nın torunu tiyatro sanatçımız Şirin Devrim, kaleme almış. Şirin Devrim'in, "harika çılgınlar" olarak adlandırdığı, hiç kuşkusuz yakın tarihimizin bu en renkli ve yaratıcı ailelerinden biri olan insanların öyküsünü anlatan kitabı okumadınsa oku. (Şakir Paşa Ailesi, Şirin Devrim - Milliyet Yayınları)
Füreyya'nın ölümü üzerine ben bir kez daha okuyorum ve inan bana ilk kez aldığım keyfi yine alıyor, ayrıca küçük ayrıntılardan birçok şey de öğreniyorum.
Örneğin, Hitler'i hiddetinden mosmor eden ve kazandığı dört altın madalya ile Führer'in öfkeyle Berlin Olimpiyat Stadı'nı terketmesine neden olan 1936 Olimpiyatları'nın efsanevi zenci atleti Jesse Owens'in, bu zaferi kutlamak için Amerikan Büyükelçiliği'nde düzenlenen partiye çağrılı olmadığı gibi.
Ne ilginç değil mi?



Yazara Email A.Sirmen@milliyet.com.tr