Samed Karagöz

Samed Karagöz

samedkaragoz@gmail.com

Tüm Yazıları

Binayı yapmak görece kolay ama o binayı işletmek, fonksiyonel halde tutmak çok daha önemli. Yaşayan, nefes alan, insanların sürekli takip edeceği bir merkez oluşturmak çok daha zor.

Günümüzde inşaat tekniklerinin gelişmesiyle birlikte bir binayı yapmak eskiye göre çok daha kolay. Binanın tasarımı, kullanılacak malzemenin seçimi binaları birbirinden ayıran en önemli özellikler olarak öne çıkıyor. Ama söz konusu olan bir toplu kullanım mekanıysa dikkat edilmesi gereken başka özellikler de devreye giriyor. Bunların başında bence kullanıcı alışkanlıkları geliyor. Örneğin bir metro inşa ediyorsanız duraklardaki merdivenleri ve asansörleri yanlış konumlandırmanız o hattın kullanım oranını doğrudan etkileyebilir ya da bir cami inşa ediyorsanız insanların namaz çıkışında topluca camiden çıktığını, kapıların buna göre yapılması gerektiğini bilmelisiniz. Benzer bir dikkat, kültür merkezi inşa ederken de geçerli. Ama maalesef gördüğüm birçok kültür merkezinde bu dikkat yok.

Haberin Devamı

İşletme modeli ne olacak?

Kültür merkezi söz konusu olduğunda ki bu bir konser salonu, müze, konferans salonu, kütüphane olabilir, dikkat edilmesi gereken bir başka husus daha ortaya çıkıyor. Bu merkezin işletme modeli ne olacak? Binayı yapmak görece kolay ama o binayı işletmek, fonksiyonel halde tutmak çok daha önemli. Yaşayan, nefes alan, insanların sürekli takip edeceği bir merkez oluşturmak çok daha zor.

Bütün bunları Taksim’de yapımına yakın zamanda başlanacak olan Atatürk Kültür Merkezi’ni düşünerek yazıyorum. Oraya tasarımı son derece başarılı, detayları düşünülmüş, kullanıcı alışkanlıkları tespit edilip buna uygun çözümler üretilmiş bir binanın yapılmasıyla alakalı bir şüphem yok lakin söz konusu o binanın işletmesi olunca aynı rahatlıkta olamıyorum. Türkiye’nin gözbebeği İstanbul’sa, İstanbul’un en önemli merkezlerinden başlıcası Taksim Meydanı’dır. Buraya yapılacak kompleks ise bizim dünyaya açılan yüzlerimizden biri olmaya aday. Ama eğer işletmede radikal kararlar alınmazsa sadece yurtiçinde ses getirecek, yurtdışında yankısı olmayacak etkinliklere evsahipliği yapar. Benim hayalim burada yapılacak gösterilerin, konserlerin biletlerini aylar öncesinden tükenmesi, yurtdışından insanların birincil amacının buradaki, konserlerden birini izlemek üzere İstanbul’a gelmesi. Açıkçası bunun çok zor olduğunu da düşünmüyorum.

Haberin Devamı

Yapmak kolay

“Hâl-Beden-Zihin”

Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde (Maksem) “Hâl-Beden-Zihin” başlıklı bir sergi açıldı. Sergide 12 ülkeden 37 kadın sanatçının eserleri yer alıyor. Serginin küratörü ise Bağımsız Sanat Vakfı Başkanı sanatçı Hülya Yazıcı. Resim, enstalasyon, video ve fotoğraftan oluşan eserlerin odağında cinsiyet, göç ve gelenek temaları yer alıyor. Kadına yönelik algıyı yeniden sorgulatma ve sorgulama amacıyla yola çıkan sergiyi KADEM düzenliyor. 29 Ocak’a kadar açık olacak sergiyi sanatseverlere tavsiye ederim. Sergiyi gezerken Sharina Shahrin, Fatimah Al Nemer, Aleksandra Farazin ve Sarah Al Abdali’nin eserlerine özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.