Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, bugün ikinci dış gezisini - KKTC'nin ardından - Azerbaycan'a yapması, özel bir anlam taşıyor.
       Bu ziyaret, Türkiye'nin dış politikasında Azerbaycan'a verdiği önceliği ve önemi olduğu kadar, bu kardeş ülke ile ilişkilerin artık kurumlaştığını gösteriyor.
       Özellikle son dönemde eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Azeri meslektaşı Haydar Aliyev ile geliştirdiği kişisel dostluk hatırlandığında, Sezer'in Bakü'ye bu ilk ziyareti, iki ülke arasındaki bağların sadece kişilere bağlı olmadığını ve sağlam zemine oturan bu ilişkilerde devamlılığın sağlandığını ortaya koyuyor.
       * * *
       TÜRKİYE - Azerbaycan ilişkileri artık dil, din, kültür gibi ortak birçok değerlerin yanı sıra, stratejik ve ekonomik ortak çıkarlara da dayanan gerçek bir partnerliğe dönüşmüştür.
       Diğer bir deyişle iki ülke arasındaki ilişkiler, platonik ve kişilere bağlı olmaktan çıkmış, rasyonel ve pratik bir aşamaya girmiş bulunuyor.
       Cumhurbaşkanı Sezer'in Bakü gezisini ilişkilerde girilen bu yeni dönemin ışığında değerlendirmek gerek.
       Bu ziyaret, her şeyden önce Sezer ile Aliyev'in birbirini yakından tanımalarını sağlayacaktır. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı bu vesile ile, iki ülkeyi ilgilendiren konularda Aliyev ile görüş alışverişinde bulunacaktır. Sezer, yapacağı konuşmalarda Azeri halkına - ve Türk dünyasına - Ankara'nın sıcak ilgisini ve desteğini iletmek fırsatını bulacaktır.
       Ama bu gezi, aynı zamanda bir "iş ziyareti" niteliğini taşıyor. Bakü'deki görüşmelerin en dikkat çekici konusu, kuşkusuz yeni doğalgaz projesi olacaktır.
       * * *
       AZERBAYCAN'da, Şah Deniz havzasında, zengin doğalgaz rezervlerinin keşfinden sonra, gerek Aliyev yönetimi, gerekse BP - Amaco'nun başını çektiği konsorsiyum, Türkiye'ye bir kısım gazın (yılda 5 milyon metreküp) naklini önermişti.
       Bu projenin özelliği, kolay ve kısa zamanda gerçekleşebilme olanağına sahip olmasıdır. Azerbaycan bu gazı Türkiye'ye, Sovyetler zamanından kalma 490 kilometrelik bir boru hattı ile Gürcistan üzerinden ulaştırabilir. Gürcistan'da 280 kilometrelik bir ek boru hattı inşa etmek yetecektir. Böylece ilk aşamada 2003 yılında 5 milyon metreküp Azeri gazı, bu yeni şebekeden Türkiye'ye taşınabilecektir.
       Bu öneri ilk yapıldığında, gündemde Türkmenistan gazı ağır basıyordu. Azerbaycan ile Türkmenistan arasındaki rekabet de, işi zorlaştırıyordu. Türkiye o sıralarda bir yandan "Mavi Akım"a, diğer yandan da Trans - Hazar ("Avrasya Koridoru") projesine öncelik veriyordu. Bu nedenle Ankara, Bakü'den gelen öneriye hemen angaje olmaktan çekiniyordu.
       Ama şimdi durum değişmiş görünüyor.
       * * *
       TÜRKMEN gazı projesinde çıkan pürüzler, bunun belki de uzunca bir süre rafta kalacağı izlenimini veriyor. Bu durumda Türkiye Azeri gazını almakta yarar olacağını düşünüyor.
       Yetkililere göre, Sezer'in ziyaretinde Azerilere - ve konsorsiyuma - bu yönde bir mesaj verilecek. Yani Türkiye'nin Şah Deniz projesine yeşil ışık yaktığı açıklanacak.
       Tabii bu proje, Türkmen gazı projesine bir alternatif olarak düşünülmüyor. Bir yetkilinin deyişi ile, "Şah Deniz opsiyonu şimdi öne geçiyor, ama Trans - Hazar projesi gene esas yerini koruyor."
       Son aşamasına geldiği söylenen Bakü - Ceyhan petrol boru hattı projesinden sonra, Sezer - Aliyev buluşmasında görüşülecek olan bu yeni doğalgaz projesinin yaşama geçirilmesi, iki ülke arasındaki ortaklığa ek bir güç kazandıracaktır.


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr