Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Cumhuriyetçi Parti Başkan adaylarından Donald Trump’ın “Süper Salı” zaferinin yarattığı şaşkınlık üzerine, Kanada’nın Nova Scotia eyaletindeki bir internet sitesi Amerikalılara şöyle seslendi: “Ülkemize göç etmek isteyenler, bize başvursunlar”...
Bu çağrı üzerine, binlerce Amerikalının göç etme şartları hakkında bilgi edinmek için o siteye müracaat ettikleri bildiriliyor...

Bu bir şaka mı? Olabilir. Ama bu kadar Amerikalının bunu ciddiye alması Trump’ın ABD Başkanı olması ihtimalinin daha şimdiden ülkede ne büyük korku yarattığının bir göstergesi.

Evet, ABD’de uzun süren başkanlık seçimi kampanyası henüz iki ana parti için de eyaletlerdeki ön seçim aşamasında. Yani esas seçim günü olan 8 Kasım’a kadar daha uzun bir yol var.

“Süper Salı” bir düzine eyalette düzenlenen ön seçimde iki partide de rakip aday adaylarının giriştiği heyecanlı bir yarış. Önümüzdeki haftalarda diğer eyaletlerde bunun devamı gelecek...

Böyle devam ederse

Trump’ın son performansı, parti içindeki diğer rakiplerini yenip esas başkan adayı olarak ortaya çıkma şansını yükseltti. Bu sonuç onu destekleyenleri sevindirdi, ama pek çok Cumhuriyetçiyi de endişelendirdi, sevk etti hatta bazısını telaşlandırdı...
Gerçekten Cumhuriyetçi partide bazı önemli isimler şimdi kulislerde “Trump’ı durdurma” kampanyası açtılar. Ne var ki bu partide diğer adaylarda da pek “iş yok”: Ted Cruz daha da muhafazakâr ve de “şahin”, Marco Rubio ise yarışa geç girdi ve acemi...
Buna rağmen partinin duayenleri “Trump olmasın da kim olursa olsun” havasındalar. Çünkü Cumhuriyetçi başkan adayı Trump olacaksa, kasım ayındaki seçimleri Demokrat Parti’nin adayı olması beklenen Hillary Clinton rahatlıkla kazanabilecek...

Ucuz popülizm

Şimdi Trump’a karşı böyle bir hava esiyor olabilir, ama milyarder işadamının “Süper Salı” dahil, şimdiye dek bu derece geniş destek görmesi oldukça düşündürücüdür. Trump bu başarıyı birçok şeye borçlu: Bol para harcayıp propagandasını yapıyor, ağzına geleni söylüyor, rakiplerini yerden yere vuruyor, siyasi sistemi eleştiriyor, halkın şikâyetlerini dile getiriyor, “değişim” istiyor, bu arada Müslümanlara, Meksikalılara karşı sert çıkıyor... Bunlar “ucuz popülizm”; ama, işte bu sayede bir hayli sempati ve ilgi topluyor.
Bunu ABD’ye yakıştıramayan ve hatta böyle bir başkanı ABD için tehlikeli bulan Amerikalılar da çoktur. Bunun dünyada ABD için kötü bir imaj yaratmakta olduğu da açık.

Bazıları “Başkan Trump” olasılığını başta pek ciddiye almamış, bunu şaka sanmıştı. Şimdi bu giderek bir kâbus olarak görünüyor.