Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İşin ilginç yanı, dördünün de cinayetten hemen sonra olayı şiddetle kınamasıdır. Tabii ki suikastın arkasında olanlar, çıkıp sorumluluklarını itiraf edecek değiller...Dolayısıyla Lübnan'da bir kez daha (bu iki yılda altıncı büyük siyasi suikast) "faili meçhul" bir cinayet işlenmiş bulunuyor. Bundan öncekiler gibi bu da, her türlü spekülasyona ve komplo teorilerine açık.Gerçeğin ortaya çıkması için belki uzun zaman beklemek gerekecek. Veya belki gerçek -tarihteki benzer olaylarda olduğu gibi- hiçbir zaman ortaya çıkmayacak...Bu nedenle biz burada ünlü bir politikacı ailesine mensup olan genç Piyer Cemayel'i kimin, neden vurduğu üzerinde durmaktansa bu olayın Lübnan ve bölge politikalarına etkilerini değerlendirmeyi yeğliyoruz. SURİYE... Hizbullah... İsrail... ABD... "Piyer Cemayel'i kim öldürdü?" sorusunun yanıtını arayanlar, bu dört "yabancı güce" de işaret ediyorlar... Bu suikastın zamanlaması bir ipucu veriyor. Lübnan geçen eylülde İsrail saldırılarıyla yaşadığı felaketten sonra, bir toparlanma sürecine girer gibi oldu. Yaraları sarmak, hayatı normale döndürmek hiç de kolay değil. Ama Başbakan Fuat Sinyora'nın hükümeti, büyük bir gayret içinde.Son günlerde bu hükümet bir sarsıntı geçirmeye başladı. Savaştan kazançlı çıktığı görülen Hizbullah, hükümetin istifa etmesini ve hemen seçimlere gitmesini istedi. Sinyora buna karşı çıkınca hükümetten 6 bakanını geri çekti.Hizbullah bu hafta sonundan itibaren hükümeti istifaya zorlamak için bir dizi gösteri planlamıştı. Şimdi Cemayel'in cenazesi nedeniyle herhalde bu planlar aksayacak.Cemayel'in daha önce öldürülen Refik Hariri gibi, Suriye karşıtı olması, bu suikastın Şam'dan yönetildiği iddialarına yol açtı. Suriyeliler Lübnan'ı istikrarsızlaştırmakta hiçbir çıkarları olmadığını söyleyedursunlar, Lübnan'da Hıristiyanlar başta olmak üzere bazı çevreler Şam'ı suçlamaya devam ediyorlar.Bu olayın yarattığı en büyük tehlike, giderek militanlaşan toplumun çeşitli kesimlerinin bir iç savaşa doğru sürüklenmesidir. Lübnan öteden beri iç ve dış güçlerin cirit attığı bir çatışma alanı olmuştur. Piyer Cemayel'in öldürülmesi, bu kördüğümü şimdi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Lübnan kördüğümü Bu olayın bölgede önemli bazı gelişmelerin meydana geldiği bir zamana rastlaması da ilginç.Suriye ile Irak çeyrek yüzyıllık düşmanlıklarına son verdiler. Suriye ABD'nin işgalindeki Irak'ta, halen iktidarda bulunan hükümeti meşru sayıyor ve muhatap olarak alıyor. Hatta ona duruma hâkim olması için destek vaadinde bulunuyor.Bu da ne zaman oluyor? Tam İngiltere'nin -ve hatta bir ölçüde ABD'nin- Şam'a bir açılıp yapmaya hazırlandığı ve Suriye'nin Irak'a yardımcı olmasını istediği bir noktada!..Şimdi Cemayel cinayeti Batı'nın bu planlarına gölge düşürür mü? Beşar Esad bu nedenle ağır suçlamalara hedef olursa, Batı'ya yüz verir mi?Gene tam bu sırada İran'ın önemli bir çıkışı var. Ahmedinecad Irak ve Suriye liderlerini bir toplantıya çağırdı. Bu inisiyatifin amacı, Irak'ta durumun normalleşmesine yardım etmek. Hafta sonu Cumhurbaşkanı Talabani Tahran'da olacak. Onu herhalde Başkan Esad da izleyecek.Böylece İran diplomasisi, kıvrak bir manevrayla ABD ve İngiltere'den önce devreye girmiş bulunuyor.Bunun Türkiye ve bölge politikası açısından önemi nedir? Yarın bunu yanıtlamaya çalışacağız... skohen@milliyet.com.tr İran manevrası