Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



AZERBAYCAN Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in Ankara'daki hasta yatağından oğlu İlham'ı başbakan olarak ataması, kendisinden sonra ülkesinin başında mutlaka gene bir Aliyev olmasını istediğini gösteriyor.
80 yaşındaki baba Aliyev böylece Azerbaycan'da iktidar değişikliğinin sarsıntısız gerçekleşeceğini ve 30 yıl süren kendi döneminde sağlanan istikrarın devam edebileceğini düşünmüş olsa gerek...
Bu atamanın ortaya koyduğu diğer bir gerçek de, Haydar Aliyev'in günlerinin sayılı olduğuna ve görevini devretmek zamanının geldiğine kanaat getirmiş olmasıdır.
Baba Aliyev'in GATA Hastanesi'nden Bakü'ye gönderdiği tayin mektubu Azerbaycan'da artık yeni bir dönemin başlamakta olduğunun ilk işaretini veriyor...
* * *
ASLINDA Cumhurbaşkanı Aliyev'in koltuğunu 41 yaşındaki İlham'a bırakmayı planladığı, bir süredir Bakü'deki diplomatik çevrelerde söyleniyordu. Bunun bir işareti de, Başbakan Artur Rasizade'nin ani bir kararla istifa etmesi idi. Her ne kadar bu istifa sağlık nedenine bağlandıysa da, pek inandırıcı sayılmadı. (Nitekim yeni Başbakan İlham Aliyev, selefi Rasizade'yi birinci yardımcısı olarak görevlendirdi!)
Belli ki, bu olayda tam anlamı ile bir "babadan oğula intikal" senaryosu çizilmiş: Eğer Haydar Aliyev'e bir şey olursa Anayasa uyarınca cumhurbaşkanlığını vekaleten başbakan üstlenir. Yani bu durumda bu görev, İlham Aliyev'e nasip olacak... Eğer baba Aliyev daha bir süre koltuğunu korursa, 15 Ekim'de yapılacak yeni başkanlık seçimlerine oğul Aliyev, bu kez başbakan olmanın sağladığı bütün avantajlarla katılabilecek ve 5 rakibini yenip cumhurbaşkanlığına oturacak...
Acaba bu senaryo böyle cereyan edebilecek mi? Ve olayın bu şekilde gerçekleşmesi, doğru ve demokratik mi?
* * *
ANKARA'daki bir Azerbaycan uzmanının belirttiği gibi, Haydar Aliyev çekilse veya ölse ve başbakan olarak oğlu vekaleten onun görevini devralsa dahi, bu yetkiyi ancak belirli kısa bir süre kullanabilir. 15 Ekim için belirlenen seçim tarihinin süresiz ertelenmesi söz konusu olamaz. Dolayısı ile er veya geç bu seçimler bu yıl sona ermeden yapılmalı.
Gene aynı analiste göre, İlham Aliyev'in seçimi kazanması torbada keklik sayılmamalı. Yani seçimler demokratik biçimde cereyan ederse, sonuç Aliyevler'i hüsrana uğratabilir. Bunun çeşitli nedenleri var. İlham Aliyev babası sayesinde politikaya girmiş, devlet petrol şirketinin 2 numaralı adamı olmuş, olimpiyat komitesinin başına geçmiş, vesaire. Ama bir siyasetçi olarak popüler olamamış. Konuşma yeteneği zayıf. Ayrıca sosyal yaşamı - ve özellikle kumara olan düşkünlüğü - nedeni ile çok puan kaybetmiş...
Baba Aliyev'in oğlunu başbakanlığa getirmesinin ve cumhurbaşkanlığı yolunu açmasının ne kadar doğru ve demokratik olduğu konusuna gelince, gerek Azerbaycan'daki muhalefet, gerekse Bakü'deki yabancı gözlemciler bu işleme olumsuz bakıyorlar. Muhalefetin güçlü ismi İsa Kamber'in bunu "çirkin bir monarşi senaryosu" olarak nitelendirerek diğer muhalifler ve aydınlarla birlikte sert tepki göstermesi boşuna değil...
* * *
AZERBAYCAN'ın "bir Aliyev'den öbürüne geçiş"i olaysız ve kargaşasız gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği belli değil.
Eğer seçimler zamanında, dürüst ve demokratik biçimde yapılırsa, ve sandıktan çıkacak sonuca saygı gösterilirse, "yumuşak bir geçiş" sağlanabilir.
Eğer istikrarı korumak gerekçesi ile otoriter veya yarı - demokratik rejimlerde görülen türden baskılara ve siyasi manevralara başvurulursa, "meseleyi sokakta halletmek" eğilimi ağır basabilir ve karışıklığa yol açabilir.
Azerbaycan'ın kaderini ellerinde tutanlar, şu anda tarihi bir tercih yapmak sorumluluğunu taşıyorlar.