Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen ay ara verilen Suriye barış görüşmelerinin bugün Cenevre’de yeniden başlayacak olması, en azından diplomasi sürecinin devam etmekte olduğunu gösteriyor.
Olayın sevindirici yanı bu. Tabii bu görüşmelerden bir sonuç çıkar mı sorusunu yanıtlamak için vakit henüz çok erken.
Cenevre görüşmelerinin devam etmesi, Suriye’de “çatışmasızlık” yani ateşkes mutabakatının yürürlükte kalmasına bağlı. Zaten 28 Şubat’ta ateşkes ilan edilmeseydi, Cenevre süreci başlayamazdı.
Ne var ki Suriye’de “çatışmasızlık” durumu hem var, hem yok.
“Terörist gruplar” diye adlandırılan IŞİD ve El Nusra gibi örgütler ateşkes anlaşmasının kapsamı dışında tutuluyor. Yani anlaşmaya göre, Suriye Ordusu ile muhalif güçler (Özgür Suriye Ordusu gibi) silahları susturacak, bu arada aç biilaç kalan sivil halka dışarıdan insanı yardımların ulaşmasına izin verilecek... Terörist gruplara gelince, bunlara karşı atış serbest!
Düşman kim?
İşte bu son maddeden ötürü, ateşkes tam uygulanamıyor. Bombardımanlar, saldırılar, çatışmalar devam ediyor. Bunun ateşkesin ihlali olduğu söylendiğinde de hedefin “teröristler” yani düşman olduğu iddia ediliyor.
Bu iddia bazen doğru, bazen de yanlış oluyor. Dolayısıyla, Cenevre’de diplomatlar konuşa dursunlar, Suriye cephesinde silahlar gene de susmuyor.
Son günlerde silahlar fazlasıyla konuşmaya başladı denebilir. Cenevre’deki yeni tur öncesinde, bütün taraflar “arazide” fiili pozisyonlarını güçlendirmek peşindeler...
Türkiye’nin desteklediği ve aralarında Suriyeli Türkmenlerin de bulunduğu ÖSO, geçen hafta sınıra yakın bölgede Çobanbey kasabası dahil, stratejik yerleri ele geçirdi. Fakat önceki gün IŞİD karşı bir saldırıyla burayı geri aldı. Halen bölgede çatışmalar devam ediyor.
Gene son günlerde El Nusra güçleri Halep, Hama ve Lazkiye bölgelerinde hücuma geçti, bazı yerleri ele geçirdi.
Bu bölgede Rus hava desteğindeki Esad’ın ordusu da faaliyette. Suriye Başbakanı’na göre bu güçler, Halep’i El Nusra’dan temizlemeye yönelik bir büyük taarruz hazırlığı içinde...
Nasıl birleşecek?
Bu arada Türk sınırına yakın bölgede YPG de “Suriye Demokratik Güçler” şemsiyesi altında, yeni pozisyonlar elde etme çabasında. Onlar da -ABD’nin desteğiyle- kendi kontrolleri altına almak istedikleri yerleri IŞİD’den temizlemeyi amaçladıklarını iddia ediyorlar...
İşte diplomatlar tekrar Cenevre’de toplanırken, arazideki durum bu.
“Geçiş Yönetimi” kurulsa da, Esad gitse de, bölünen ve çeşitli etnik ve dinsel gruplar tarafından yer yer “de facto” ayrı hâkimiyetler oluşturulan Suriye, birleşik, üniter bir devlet statüsüne dönebilir mi?