Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



AB yasaları ve seçimler... Samsun’un geniş Cumhuriyet Meydanı’nda sıcak bir pazar gününde "MİLLİYET - TIR"ının etrafında toplanan vatandaşların yazar ekibimizle tartıştığı başlıca konu bu.
Aslında Karadeniz’in bu en büyük kentinde yaşayanların dertleri çok. Başlıca sorunlar ekonomik... Had safhaya ulaşan işsizlik... Ciddi geçim sıkıntısı...
Bununla beraber, konuştuğumuz insanlar, henüz biz soru sormaya başlamadan, bizzat AB yasaları ve seçim konusunu açıyorlar. Belli ki, ekonomik ve sosyal sorunları, AB ve seçimler ile irtibatlandırıyorlar. Daha doğrusu, bu meselelerin halli umutlarını tamamen kasımda yapılacak seçimlere ve Meclis’in son kararı ile açılan AB yoluna bağlıyorlar...
Adem Zal, sıradan bir vatandaş. 40 yaşlarında ve işsiz. "Şimdi umudumuz AB" diyor. "İşsizliğe son vermenin yolu bu. AB kapısı açılınca, yatırım gelecek, iş imkanları doğacak"...
Etrafta toplananların çoğu da (özellikle işsiz olanlar) onun gibi düşünüyor. Vatandaşların bu kesimi için, Avrupa Birliği’nin ifade ettiği mana da bu.

‘Umudumuz arttı’
Erkan Çaykara, bir öğrenci. O da Meclis’in AB yasaları ile ilgili kararından çok memnun. Bu karar Türkiye’yi çağdaşlaştıracak, ileri ülkelerin arasında yer almasını sağlayacak diye düşünüyor. Ve - en önemlisi - "AB bir yaşam tarzıdır... Bizim özlemini çektiğimiz çağdaş yaşam tarzı" diyor...
İsmail Kapan, bir nakliye firmasında görevli. "Meclis gider ayak, nihayet iyi bir iş yaptı" diye konuşuyor. "En azından bu kararla moralimiz düzeldi, umudumuz arttı. Eğer Meclis bunu yapmasaydı, millet bunun hesabını sorardı. Zaten önümüzde de seçim var." Diğer umut kaynağı olan seçimlere gelince, Samsun’da - Türkiye’nin diğer birçok bölgelerinde olduğu gibi - 1999 seçimlerinden çok farklı bir tablo ortaya çıkıyor gibi...
Bundan önceki seçimlerde DSP oyların yüzde 21.5’ini, MHP yüzde 20.9’unu, ANAP yüzde 14.2’sini almıştı. Samsun’dan 10 milletvekilinin 3’ü MHP’li, 2’si DSP’li, 2’si DYP’li, 2’si FP’li ve 1’i de ANAP’lı idi. Samsun’da o zaman oyların yüzde 6.1’ini alan CHP, zaten ülke çapında da barajı aşamamıştı.
Şimdi vatandaşlarla konuşmamızdan çıkan sonuç (en azından bugün için; tabii bu durum üç ay içinde değişebilir) şöyle: AKP birinci. Gerçekten çok kişi Tayyip Erdoğan’a büyük şans veriyor, hatta ona "yeni umut" olarak bakıyor. Bir pazarlamacı şöyle diyor: "İktidar partilerinin hepsi aşındı, fos çıktı. Ya kimseye oy vermeyeceğiz, veya yeni partiler, yeni liderlere bakacağız."
Tayyip Erdoğan bunların başında geliyor. "Çünkü" diyor "onun sunduğu alternatife yönelmekten başka çaremiz yok"...
AKP’ye güvenmeyen veya geleneksel olarak sol veya merkez partilerine oy veren zümre içinde favori CHP’dir. Bazı gözlemciler, CHP’nin - bugünkü hali ile dahi - ikinci parti olarak çıkabileceği görüşünde. Samsun’da yaygın bir görüş de şudur: Kemal Derviş siyasete aktif olarak girer, CHP, YTP ve ufak partileri bir araya getirebilirse, birinci parti olarak, AKP’nin de önüne geçebilir.

MHP kan kaybetmiş
Buna karşılık konuştuğumuz kişilerin çoğu şu tahminlerini de aktardılar: Samsun’da DSP "silinir"; MHP "baraja ulaşamaz"; DYP "bir şeyler alır", ANAP’ın durumu ise "ortada"...
Geçen seçimde MHP’ye oy verdiklerini söyleyen en az üç seçmen "bu sefer asla" dediler. Bir esnaf şöyle konuştu: "Vatan, millet, Sakarya ile meselelerin halledilemeyeceğini biz anladık. Ama onlar hala anlamadılar".
Etrafımızda toplananlar arasında, arkalarda duran, orta yaşlı, zayıf biri ise tartışmalara düşündürücü birkaç sözle katıldı: "Burada neler konuşuyoruz? Seçimler neyi değiştirecek? Samsun’u kim düşünüyor?"