Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD’nin Suriye’ye karşı olası “sınırlı” askeri operasyonu için “çok geç, çok az” diyenler var. Böyle düşünenlerin bir kısmı zaten gecikmiş olan böyle bir askeri müdahale olacaksa, bunun doğru dürüst, kapsamlı biçimde yapılması gerektiğini söylüyor. Diğerlerine göre ise “sınırlı” bir harekât Esad rejimini etkilemeyeceği gibi, daha büyük tehlikeler de yaratabilir.
Erdoğan Hükümeti, birinci görüşü savunanların başında yer alıyor.
ABD Kongresi’nin onay vermesi halinde gerçekleştirilecek olan askeri harekâtı “çok geç” kalınmış bir eylem saymak mümkün. Açıkçası bu müdahale zamanında yapılabilseydi, bu kadar çok insan ölmez, öylesine bir insanlık dramı yaşanmazdı.
Ama müdahalede bu kadar geç kalınmasının nedenlerini hepimiz biliyoruz. BM’yi harekete geçirmek için yapılan girişimler, veto engeline takıldı. Genelde uluslararası camia seyirci kaldı.
Herhalde son kimyasal katliam olmasaydı ve sonuçta ABD aktif olarak devreye girmeseydi, gene aynı hareketsizlik devam ediyor olacaktı...

Esas amaç ne?
Şimdi planlanan operasyonun sınırlı ve kısa süreli olması, ilk bakışta “çok az” sayılabilir. Obama yönetimi, Beşar Esad zehirli gaz kullandığı için bu tür bir operasyonu yeterli görüyor.
Başbakan Erdoğan ise Esad rejimini devirmeye yönelik esaslı bir askeri müdahaleden yana olan tavrını sürdürüyor. Ancak bırakın askeri müdahaleye karşı olan Rusya’yı, belirli bir risk almayı göze alan ABD’yi dahi bu konuda ikna etmek neredeyse imkânsız görülüyor.
Esas konu, askeri müdahalenin stratejik hedefinin ne olduğudur. Rejimi devirmek amaçlanmıyorsa, operasyonun sınırlı tutulması normal. Ama eğer hedef rejim değişikliği ise sadece havadan ve denizden gerçekleşecek olan bombardıman yetersiz olabilir. Son yıllarda girişilen birçok askeri müdahale kara harekâtı olmadan sonuç alınamadığını gösterdi. Her olay, farklı özelliklere sahip olan Kosova örneğinin bir tekrarı olmuyor...

Milli irade örneği
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin Suriye ile ilgili önceki günkü toplantısını canlı olarak yayınlayan CNN International’ı izlerken, “keşke politikacılarımız da bunu seyretseler” diye düşündük.
Başkan Obama, askeri operasyon için -ABD Anayasası’na göre- bizzat karar vermek yetkisine sahip. Ama kendisi kamuoyundaki ve Kongre’deki hassasiyeti düşünerek, Senato ve Meclis’ten ayrıca yetki istemeyi tercih etti.
Kongre’nin iki kanadı önümüzdeki hafta toplanacak. Ama önceki gün Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı, Senato Dış İlişkiler Komitesi’ne gelip, senatörlerin eleştirilerini dinlediler ve sorularını yanıtladılar. Bu yetkililer harekâtla ilgili bilgileri onlarla paylaştılar. Bütün bunlar Amerikan halkına ve dünyaya canlı yayından aktarıldı.
Oylamada senatörler mensup oldukları partilere göre değil, temsil ettikleri halk kesimlerinin eğilimlerine ve kendi görüşlerine göre hareket ettiler.
Milli iradeye -sandık dışında- gösterilen duyarlılığın ve saygının güzel bir örneği...