Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


TİRANA / ÜSKÜP


Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir günlük Arnavutluk - Makedonya "yıldırım gezisi"nde Kosova'dan kaçan mültecilere moral verdi... Bu iki ülkenin liderlerine destek verdi... NATO müttefiklerine ve dünyaya da mesaj verdi...
Demirel, Arnavutluk ve Makedonya'da mülteci kamplarını gezdi. İki ülkede de Türkiye, 10 bin kişilik kapasitesi olan, yani toplam 20 bin kişi barındıracak olan, iki kampı gezdi. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin, yurtlarından olan Kosovalıların acılarını dindirmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yapmaya devam edeceğini söyledi.
Çok zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan ve acılarını unutamayan Kosovalı mülteciler için, "Baba"nın şahsında, ilk kez bu düzeyde, bir yabancı lideri aralarında görmüş olmak dahi onlar için rahatlatıcı ve umut verici oldu.
* * *
Tirana'da ve Üsküp'te Arnavut ve Makedon liderleri ile yaptığı görüşmelerde ve bunun ardından basına yaptığı açıklamada Demirel Kosova'daki facianın ve Balkanlardaki krizin tek sorumlusunun "Belgrad'daki rejim" olduğunu belirtti ve soykırım suçlularının uluslararası adalete hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Bu şimdiye kadar Cumhurbaşkanı'nın, Miloseviç ve takımı için kullandığı en sert ifadelerdir.
Demirel aynı görüşü paylaşan mültecilere yardımı büyük bir özveriyle üstlenen Arnavutluk'a ve Makedonya'ya aktif destek ve yardım güvencesi verdi.
Her iki ülkenin şu sırada böyle bir desteğe ve anlayışa şiddetle ihtiyacı var. Türkiye, bir NATO üyesi (ve ayrıca Balkan ülkeleri ile tarihi ilişkileri olan bir bölgesel güç olarak) böyle bir rol üstlendiğini de ortaya koymuş oldu.
* * *
Demirel bu arada Tirana ve Üsküp'ten müttefiklerine ve uluslararası camiaya da önemli bir mesaj verdi: Miloseviç'e karşı girişilen harekat, sonuç alınana dek sürmeli ve hele bu aşamada herhangi bir gevşemeden (veya Belgrad'a yanlış sinyal verecek davranışlardan) kaçınılmalıdır.
Daha açıkcası Demirel'in demek istediği şudur: Girişilen askeri müdahalenin sonuçlanması için ne gerekiyorsa (kara harekatı dahil) yapılmalıdır. Miloşeviç, eninde sonunda pes edecektir...
Bu, NATO müttefiklerine verilen açık bir mesaj. Bir mesaj da, Miloşeviç'i "cesaretlendirebilecek politikalar" izleyen ülkelere veriliyor. İsim açıkça belirtilmiyor (bilemiyoruz belki kapalı kapıların ardındaki ikili görüşmelerde daha açık konuşulmuştur) ama bundan kastedilen Rusya ve Yunanistan. Demirel basın toplantısında şu önemli uyarıda bulundu: "Barışçı yollara ağırlık verilmesi gerektiğinden hala bahsedenlerin Miloşeviç'in NATO'nun mesajını alması için çaba sarfetmekten başka yapacakları herhangi bir katkı yoktur."
Mesaj açık ve kesin... Adresleri de belli...




Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr