Denktaşı Cumhurbaşkanlığı konutundaki söyleşimizde, gerçekten öylesine karamsar bulduk. Bunun çeşitli nedenleri var:Başbakan M. A. Talatın istifasıyla başlayan siyasi kriz, bu karamsarlığın sadece - ve nispeten daha hafif - bir nedeni. Gelecekle (yani "çözüm"le) ilgili kaygılar ise asıl - ve çok daha önemli faktör...* * *DENKTAŞ, Eroğlunun yeni hükümeti kuracağına pek ihtimal vermiyor ve erken seçimleri de kaçınılmaz görüyor. Önümüzdeki ocak veya şubatta yapılacak erken seçimlerden güçlü, istikrarlı bir hükümet çıkabilir mi? Denktaş bu soruya cevabın "Sonuç aşağı yukarı aynı olur, yani bazı marjinal politikacılar ayıklanır, ama Meclisteki güç dengeleri fazla değişmez" diyor.Diğer bir deyişle, erken seçim siyasi açmaza çare değil. Peki bunun çıkar yolu ne? Denktaşa göre, köklü bir değişiklikle, başkanlık sistemine geçilmesi... Ama bunun gerçekleştirmek için Anayasayı tadil etmek ve referanduma gitmek gerek.Denktaş bu konuda politikacılara bir çağrı yapıyor ve "Bugünkü Meclis erken seçime gitmeden, bu değişikliği yapsın" diyor. Ne var ki, bugünkü Meclisin en azından şu anda böyle bir niyeti yok.Denktaş bu noktada şöyle bir açıklama yapma gereğini de duyuyor: "Yanlış anlaşılmasın. Benim başkan adayı olmaya kesinlikle niyetim yok. 81 yaşına gelmiş biri olarak bu mevkiin nimetini de, eziyetini de yaşadım, şana, şöhrete doydum... Bundan sonra (görevinin biteceği nisan ayından sonra) özel bir kişi sıfatıyla burada ve anavatanda katkılarda bulunmaya çalışırım, o kadar..."* * *DENKTAŞ, yabancı ziyaretçilerle de yaptığı temasların ışığında, Rum tarafının ABnin aralık zirvesi öncesinde Türkiyeden yeni tavizler koparmaya çalışacağını söylüyor ve Ankaranın AB üyeliği uğruna bazı şartlara razı olabileceğinden kaygı duyuyor."Talat da oynanmak istenen oyunun farkına varıyor" diyen Denktaş, Rumların Annan planında değişiklik (kendi lehlerinde) için müzakereler istediklerini, ABnin de buna sıcak bakmaya başladığını belirterek şu dileğini dile getiriyor:"Ümit ederim ki, Türkiye bu konudaki değerlendirmeyi gerçeklere göre yapar ve Rumlara böyle taleplerde bulunma hakkını vermez... Türk tarafı zaten (ABden) bir kazık yemiştir. Yeni dönemde Türkiyenin önceden - egemenliğini esas alan - parametrelerini ısrarla savunması ve dik durması şart..."Ama Denktaş söz arasında bu konuda kaygılı olduğunu hissettiriyor ve şöyle diyor: "Türkiyenin halen Kıbrıs politikası nedir diye sorulursa, ben bilemiyorum demek zorundayım... Türkiye bir şey söylemediği için de, bizim kabul edemeyeceğimiz bir yere doğru götürülmek isteniyoruz..." skohen@milliyet.com.tr KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yeni hükümet kurma görevini verdiği UBP lideri Derviş Eroğlunun bunu başarabileceği konusunda kuşkulu. Şimdiki Meclisin aritmetiği içinde, herhangi bir parti liderinin gerekli 26 sandalyelik çoğunluğu alabilecek bir koalisyon kurabileceği konusunda da umutsuz... Daha ileriye dönük olarak, Denktaş KKTCnin sadece iç politikası değil, siyasal varlığı ve klasik deyişiyle "Kıbrıs meselesinin çözümü" konusunda, fevkalade tedirgin...
