Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Her yılın sonunda yaptığımız dış politika değerlendirmesi ile ilgili yakın geçmişteki yazılarımıza bakıyoruz: 2011‘de başlık “Dış Politikada En Hareketli Yıl” şeklindeydi. 2012‘de “Hareketli, Ama Sıkıntılı bir Yıl” demişiz...
Ne yazık ki, 2013‘ü Türk dış politikası açısından “Kötü Bir Yıl” olarak nitelendirmek zorundayız.
Aslında bu yıl içinde de Türk diplomasisi çok aktif davrandı, bölgesel ve küresel birçok roller üstlenmeye çalıştı, uluslararası ilişkilerde varlığını hissettirmeye devam etti, özellikle Asya ve Afrika’daki yeni açılımlarıyla da dikkati çekti.
Ama 2013’te dış politikanın kötü bir not almasına yol açan faktör, aslında iddialı olduğu Ortadoğu’da uğradığı başarısızlıklardır.
Buna ayrıca ABD ve Avrupa ile ilişkilerindeki sıkıntıları da eklemek gerek.

Yanlış hesap
Ortadoğu tablosuna kısaca bir bakalım:
Suriye politikası büyük bir fiyasko olmuştur. Bu politikayı yürütenlerin 2013 yılı için yaptıkları hesaplar ve öngörüler (örneğin Esad rejiminin devrileceği, Türkiye’nin desteklediği muhalefetin duruma hâkim olacağı) hiç tutmadığı gibi, Ankara’yı zor durumlara düşüren beklenmedik gelişmeler gerçekleşmiştir. Örneğin ABD ile Rusya arasında varılan mutabakat, Erdoğan hükümetinin arzuladığı askeri operasyon olasılığını ortadan kaldırmıştır.
Daha da kötüsü, Suriye’deki iç savaş sonucunda, sınır boyunca hem Kürt, hem de “El Kaide”ci özerk bölgeler oluşmuştur.
Sonuçta Ankara’nın daha önceki yıl başlattığı ve kendisini Suriye krizinde taraf haline getiren “ilkesel”, fakat pratikte müdahaleci politikası, 2013’te zararlarını açıkça hissettirmiştir.
Türkiye bu yıl içinde Mısır‘la da iyice bozuşmuştur. Ankara’nın darbeden sonra bu meselede de aldığı “ilkesel” fakat müdahaleci tutum, ilişkileri kopma noktasına getirmiştir.
Keza Irak ile ilişkiler yılın önemli bir kısmında gergin kalmış, ancak son haftalarda Ankara tutumunu revize etmek gereğini duymuştur.
Türkiye’nin yıl içinde İsrail ile ilişkileri, özür jestinden sonra da normalleşme yoluna girememiştir. Türkiye’nin Libya ve hatta Lübnan ile ilişkileri kırılgan halini sürdürmüştür...

Sert çıkışlar
2013’te, Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinde de ciddi sıkıntılar yaşanmıştır.
ABD ile bölgesel meseleler üzerindeki anlaşmazlıklara, ikili bağları sarsan sorunlar ortaya çıkmıştır: “Çin füzeleri” tartışması ve son olarak yolsuzluk operasyonu bağlamında ABD Büyükelçisi’ne karşı girişilen suçlamalar gibi...
AB ile katılım müzakerelerinin yeniden başlamasının yarattığı iyimserliğe karşılık, Başbakan Erdoğan’ın Rus lideri Putin’e söylediği “bizi AB’den kurtarın” şeklindeki sözleri ve son olarak yolsuzluk skandalına AB’nin gösterdiği tepkiler ve ona Ankara’nın verdiği kızgın karşılık, yeni gerginlikler yaratmış bulunuyor...
Kısacası 2013’te dış politikanın kötü gittiği açık. Bunun tekrarını önlemek için nedenlerini objektif olarak inceleyip gereken sonuçları çıkartmakta yarar vardır...