Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gazze’deki insanlık trajedisi karşısında haklı olarak gösterilen tepki, dünyanın bu olaylara kayıtsız kalmasından duyulan öfkeyi ve düş kırıklığını yansıtıyor.
Gerçekten uluslararası camianın bu konudaki hareketsizliği ve aczi, özellikle ülkemizde güçlü bir şekilde dile getirildiği gibi, derin umutsuzluk yaratıyor.
TV ekranlarına yansıyan dramatik görüntüler bütün dünyada insanların yüreğini parçalıyor elbet. Dünya medyası -ve bu arada özellikle Batı televizyonları ve gazeteleri- olaylara, açıkçası bizim medya organlarından da daha geniş yer veriyor...
Saldırıların ve ölülerin aldığı vahim boyutlar üzerine uluslararası diplomaside bir hareketlenme başladı. Ama bu girişimler toplantı masalarından ve kulislerden ne yazık ki savaş alanında ateşin kesilmesini, akan kanın durmasını ve bu facianın son bulmasını sağlayamıyor.
Diğer bir deyişle, olaylara geç de olsa kayıtsız kalmayanların ve bir şeyler yapmak gayretini gösterenlerin de elinden fazla bir şey gelmiyor.
Bu ilk kez görülen bir durum değil. Fazla gerilere gitmeye gerek yok; Suriye dramında da aynı tecrübeler yaşanmadı mı ve “Dünya neden olanlara seyirci kalıyor” denmedi mi?

Keşke...
Dünya veya uluslararası camia derken kastedilen kim? Ve onlardan beklenen ne?
Keşke Gazze ve benzeri olaylarda, saldırıları, çatışmaları ve bunların yol açtığı insanlık trajedilerini zamanında durdurabilecek bir uluslararası mekanizma olsaydı... Keşke böyle bir mekanizmanın emrinde dünyanın neresinde olursa olsun, çatışmalara müdahale edip ateşkesi ve barışı sağlayacak bir uluslararası “hazır güç” olsaydı.
Ama böyle bir mekanizma ve güç yok. Buna en yakın görünen organ Birleşmiş Milletler. Ne var ki BM böyle hallerde derhal müdahale edecek bir yapıya sahip değil. BM’nin Güvenlik Konseyi’ndeki üyeler (özellikle veto hakkına sahip Beş Büyükler) kendi ulusal çıkarlarını göz önünde bulundurarak bir pozisyon alırlar. Beğensek de beğenmesek de gerçek bu...
Diğer uluslararası kurumlar ve bölgesel örgütler de aynı durumda. Örneğin Gazze meselesinde Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı da etkisiz (hatta hareketsiz) kaldılar. Bunda da bu örgütlere üye olan ülkelerin kendi çıkarlarına göre hareket etmelerinin ve hatta aynı görüşleri ve endişeleri paylaşmamalarının büyük rolü var. Bu da bir başka gerçek...

Kimler...
Uluslararası camia derken akla ilk gelen uluslararası örgütlerin başında, bir de önemli bölgesel ve küresel güçler geliyor.
Gazze meselesinde ABD’nin dışında diğer büyük güçlerden (Rusya, Çin ve AB gibi) herhangi bir hareket görülmedi. (Tabii liderlerinden, yönetimlerinden söz ediyoruz).
Bunların da kendi dış politikaları ve çıkarları ön planda yer aldığı için, böyle bir hareketsizliği tercih etmelerine şaşmamak gerek.
Bir de uluslararası platformda iddialı şekilde söz sahibi olmak isteyen, fakat bu olayda sessiz kalan devletler de var. Mesela Brezilya, Hindistan, Endonezya, Güney Afrika gibi... Hani neredeler?
“Dünya seyirci kalıyor” derken, onları da listeye dahil etmeli...