Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu tartışmalarda, bazen başka ülkelerdeki durum örnek gösteriliyor.Kuşkusuz çeşitli ülkelerin demografik yapısı, tarihi, coğrafyası, kültürü farklı olduğu için, "kimlik" konusunda belirli bir "model"den söz etmek mümkün değil.Örneğin Başbakan'ın şu sırada ziyaret etmekte olduğu Avustralya, kendine özgü şartlar nedeniyle, "kimlik" açısından farklı bir örnek oluşturuyor.1996'da Avustralya'ya yaptığım bir inceleme gezisinden sonra "Milliyet'te yayımlanan yazılarımın biri" işte bu "kimlik"le ilgiliydi. (24 Mayıs 1996). "Mozaik Kimlik" başlıklı bu yazının bazı kısımlarını, Başbakan'ın halen ziyaret ettiği bu ülkenin özelliklerini tanıtmak için aşağıda sunuyorum.* * *AVUSTRALYALI kimdir?Bunun yanıtı basit: Avustralya'da yaşayan herkes.Peki, Avustralya'nın kimliği nedir? Avustralyalı kendisini ne hisseder?İşte bunun yanıtı zor.Bu konuda uzman olan Etnik Toplumlar Konseyi Başkanı Alan Simikoff'a bu soruyu yönelttiğimde, karşılığı şöyle oldu:- Bu soruyu iki Avustralyalıya sorun. Üç ayrı cevap alacaksınız!Biz de şoföründen tüccarına, memurundan öğrencisine kadar çeşitli insanlara bu soruyu sorduk ve gerçekten farklı yanıtlar aldık.Kimi "Önce Avustralyalıyım, ama..." dedi ve hemen ardından hangi kökenden gelmişse (İtalyan, Hırvat, Malezyalı, Hintli) onu belirtti. Kimi de başta etnik kökenini (Çinli, Yunan, Sırp) söyledi, ardından da Avustralyalı olduğunu ekledi. Bu ikinci kategoriye, daha çok yeni göçmenler -yani birinci nesil Avustralyalılar- dahil. İlk gruptakiler ise, ikinci veya üçüncü nesil Avustralyalılar. Avustralya'ya 18'inci yüzyılda gelip yerleşen İngilizlerin soyundan gelen "Anglosaksonlar" kendilerini en çok Avustralyalı hisseden insanlar.Bizim Türklere gelince, Avustralya vatandaşı oldukları halde çoğu "Ben Türk'üm" diyor. Ancak ikinci kuşak Türkler arasında, "Biz hem Türk'üz, hem Avustralyalıyız" diyenler de var...Avustralya'da, Avrupa'da ve dünyanın başka yerlerinde görülen milliyetçilik anlayışı yok. Avustralyalıların "aidiyet" ve kimlik kavramı oldukça farklı.Bunun bir nedeni, Avustralya'nın çok genç bir devlet olması. Ama asıl neden, Avustralya nüfusunun önemli bölümünün son yıllarda ülkeye gelip yerleşen çeşitli kökenli insanlardan oluşmasıdır.Bu nedenle Avustralya'nın resmi politikası, "çok kültürlü toplum" esasına dayanıyor. Bu politika 1989'da "Çok Kültürlü Avustralya" programı ile yürürlüğe girdi. Daha önceki politika "entegrasyon", ondan önceki de "asimilasyon" esasına dayanıyordu."Çok kültürlü toplum" düşüncesinin temeli, Avustralya'da yaşayan tüm vatandaşların, ırkları, dilleri, dinleri vs. ne olursa olsun, tam bir eşitlik, karşılıklı hoşgörü ve saygıyla birlikte yaşamalarıdır. Göç Bakanlığı Etnik İşler Dairesi Müdürü Bill Mulane'nin bize dediği gibi, Avustralya toplumu pek çok etnik grubun oluşturduğu bir mozaiktir.Bu insanları bir arada tutan ve kendilerine Avustralyalı olma duygusunu veren nedir?Mulane buna bir kelime ile Avustralya'nın temsil ettiği "değerler" diye karşılık veriyor.Daha etraflıca incelendiğinde, klasik vatan-millet kavramı dışındaki bir anlayışla birbirlerine bağlanan Avustralyalıların "Avustralya'ya aidiyet" duygusunun başlıca şu üç faktörden kaynaklandığı görülür:1- Ekonomik nedenler: Yüksek refah düzeyi. Avustralya'nın bir fırsatlar ülkesi olması. Rahat yaşam...2- Siyasal nedenler: Demokratik hak ve özgürlükler. "Çok kültürlü toplum" politikasının sağladığı serbestlik. Kendi kökenini ve kültürel mirasını koruma imkânı...3- Sosyal nedenler: Avustralya'nın bir "sosyal devlet" olmasının sağladığı avantajlar. Yüksek eğitim ve kültür düzeyi...Yıllar boyunca Avustralya'ya gelenlerin ve burada yaşayanların "Avustralya rüyası" devam edecek mi?Başbakan Yardımcısı Tim Fischer bu sorumuzu bir cümleyle şöyle yanıtladı:- Daha çok kaynaşan, daha iyi ve rahat yaşayan çok kültürlü bir toplum...Yeni "Avustralya rüyası" da bu... skohen@milliyet.com.tr BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan'ın "alt-üst kimlik" ile ilgili sözlerinin açtığı tartışma, ilginç boyutlar almaya başladı.