Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Geçmişte terörizme sahne olan bir ülkenin yeniden şiddetle karşılaşması kadar sinir bozucu bir şey olamaz.
Şu sırada İtalya böyle bir durumda.
Çalışma Bakanı'nın danışmanlığını yapan iktisatçı Marco Biagi'nin Bologna'da eski "Kızıl Tugaylar" örgütünün "varisleri" tarafından öldürülmüş olması, ülkede panik yarattı.
"Corriere della Sera" gazetesinin manşeti, kaygıyı yansıtıyor: "Kurşun yıllarının dönüşü"...
"Kurşun yılları", İtalyanların 1973'ten 1982'ye kadar süren terör dönemidir. O dönemde, aralarında Başbakan Aldo Moro dahil, birçok politikacı, savcı, bürokrat, işadamı ve gazeteci öldürülmüştü.
O karanlık dönemin anılması dahi, İtalyanların midesini bulandırmaya yeter. Acaba Prof. Biagi'nin öldürülmesi ile "yeni Kızıl Tugaylar"ın yeniden sahneye çıkması, o döneme dönüşün bir işareti mi, yoksa bu hızla geride kalabilecek münferit bir olay mı?
* * *
OLAYIN nedenine ve mahiyetine, ayrıca eylemcilerin profiline bakılırsa, bunu terör dönemine dönüşün işareti olarak görmemek gerekiyor.
Nitekim bu, "yeni Kızıl Tugaylar"ın ilk eylemi de değil. Tam üç yıl önce bu örgütün mensupları, bir başka danışmanı (Massimo D'Antona'yı) öldürmüşlerdi. O zaman da aynı kaygılar duyulmuş, "terör hortluyor mu" sorusu sorulmuştu. Bunun münferit bir olay olduğu sonradan ortaya çıktı...
"Yeni Kızıl Tugaylar" aslında çok marjinal bir grup. 1970'lerde, ilk Kızıl Tugaylar'ın amaçları sistemi yıkıp yerine Marksist bir düzen kurmak, İtalya'yı Batı'dan (NATO'dan) koparmaktı. 1980'lerin başında artık bu ideolojinin ve bu yöntemlerin hiç destek görmediği ortaya çıktı. Zaten bu arada örgütün elebaşıları da yakalandı. Bugün bunların birkaçı hala hapiste; diğerleri ise artık iş sahibi!
* * *
PEKİ aynı teşkilatın bugünkü kadrosu, Biagi'yi öldürmekle neyi amaçlıyordu? Bununla vermek istediği mesaj ne?
Çalışma Bakanı'nın danışmanı olarak çalışan Modena Üniversitesi profesörü, İş Kanunu'nda bir "reform" üzerinde çalışıyordu. İtalyan yasasına göre, işverenlerin işçileri çıkarması imkansız denecek kadar zor. İşten çıkarılan emekçi, yasal yollardan (haklı görülürse) tekrar işe alınır. İşte bugünkü sağcı hükümet, bunu değiştirmek istiyor. Hükümetin başındaki Silvio Berlusconi'nin kanısınca, bu yasa, ekonominin verimli olarak çalışmasını, yeni iş olanaklarının yaratılmasını önlüyor. Tabii sendikalar (ki İtalya'da çok büyük bir güç oluşturuyor) buna karşı.
"Yeni Kızıl Tugaylar" iş yasasındaki değişikliğin mimarı sayılan bir teknokratın canına kıyarak, emekçilerin hakkını koruduğunu göstermek ve sağcı hükümete (ve işverenlere) gözdağı vermek istemiştir.
Ne var ki, olay tamamen eylemcilerin aleyhine dönmüş, sendikalar başta olmak üzere, toplumun çeşitli kesimleri, onlara karşı cephe almıştır. Kuşkusuz sendikalar ve muhalefet Berlusconi hükümetinin kararlarından, davranışlarından hiç memnun değil. Ama sorunların şiddetle halledilmesine de hiç taraftar değil.
Biago'nun öldürülmesinin yarattığı tepki, herhalde İtalyanların terörizmin yeniden hortlamasına izin vermeyeceklerinin işareti sayılabilir.