Devrik Irak liderinin işgal rejimi altındaki yargılanmasının ve ölüm cezasına çarptırılmasının adalete ve insan hakları normlarına uygun düşüp düşmediği tartışılabilir. Nitekim tartışılıyor da...Ancak bu saatten sonra düşünülmesi gereken konu, Saddam'ın bu şekilde yok olmasının Irak'ın geleceğini nasıl etkileyeceğidir. İdam, zaten iç savaşa sürüklenen Irak'ı daha da karıştıracak mı, yoksa istikrarın kurulmasını sağlayacak mı?Kuşkusuz Irak'ta Saddam'ın idamını isteyenler çok: Baskı ve katliamlara maruz kalan özellikle Şiiler, Kürtler, hatta Türkmenler...Ancak idamın kısa vadede -bu kez Saddam yanlısı Baasçıların ve Sünni militanların- yeni şiddet eylemlerine yol açacağını tahmin etmek zor değil. Bunun sonuçta toplumsal ve siyasal dengeleri büsbütün sarsması da çok muhtemel. SADDAM Hüseyin'in idamı an meselesi. Dün gece Bağdat'tan gelen haberlere göre, bunun bu sabaha karşı gerçekleşmesi olasılığı var... Bütün bunların Irak'ta toplumsal uzlaşma ve siyasal yapılanma sürecinin rayına oturması beklenen bir noktada olması, ilerisi için umutları zayıflatıyor.Kuşkusuz ABD'nin yılın başlarında Irak konusunda kararlaştıracağı strateji, belirleyici olacak. Başkan Bush Baker-Hamilton raporunun tavsiyelerine uyacak mı, yoksa kendi deyimiyle "zafere ulaşıncaya kadar" askeri çözümü zorlayacak mı?Bush'un ocak ayı ortalarında yapması beklenen "tarihi açıklama" bunun işaretini verecek.Bir Türk diplomatının deyişiyle, "2007, Irak için kartların yeniden dağıtılacağı bir yıl" olacak.Tabii çok şey, ABD'nin gerçekten bir "strateji değişikliği" yapıp yapmayacağına bağlı.Ama iş bununla bitmiyor. Irak'ta şimdi çatışan grupların şiddetten vazgeçip uzlaşmaya yanaşıp yanaşmayacakları da çok önemli.Bu arada soru işaretlerinden biri de, 2007'de Kürtlerin ne yapacağı ve özellikle Kerkük'te, referandumla yeni zorlamalara gidip gitmeyecekleridir. Analistler Kürtlerin fazla ileriye gidemeyeceklerini düşünüyorlar. Ama gene de gerginlik yaratacak çıkışlar yapabilirler... 2007 kartları... Yeni yılda Türk diplomasisini Irak için daha aktif olarak devrede görebiliriz...Bu konuda Ankara'da çalışmalar yapılıyor. Bir yetkilinin deyişiyle, Türkiye "açık tuttuğu tüm kanalları" kullanmak ve etkili olmak avantajına sahip.Nedir bu "kanallar"? ABD'den İran ve Suriye'ye kadar bütün ilgili devletlerin yanı sıra, Irak'taki farklı gruplarla (Sünnisinden Şiisine kadar) iyi bir iletişim kurulmuş durumda.Ancak aynı şey, Iraklı Kürtler için söylenemez. Kürt kökenli Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin İran'ı defalarca ziyaret ettiği bir ortamda, Ankara ile Irak Kürtleri arasında düzgün bir diyaloğun eksikliği hissediliyor. Bunun önümüzdeki yıl sağlanması herkesin yararına olacaktır. skohen@milliyet.com.tr Ankara'nın kanalları
