Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şarm el Şeyhte düzenlenen Irak Konferansı, bu bakımdan çok başarılı sayılıyor.Sonuçtan mutluluk duyan ülkelerin başında Türkiye de var...Bildiride yer alan ifadeler, Türkiyenin istediği gibi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün konferansta yaptığı konuşmaya tepkiler, ayrıca ikili temaslarının sonuçları, oldukça olumlu.Örneğin bildiride Ankaranın, Irakın siyasal geleceğine ilişkin görüşlerini yansıtan ifadeler var: Toprak bütünlüğünün korunması, birleşik (federal ve demokratik) bir devlet yapısının oluşturulması gibi...Bir başka önemli nokta, seçimlerin zamanında (30 Ocakta) ve ülke genelinde tam katılımla yapılmasıyla ilgili. Her ne kadar Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkeler mevcut koşullar nedeniyle bir ertelemeden yana görünüyorlarsa da, Türkiye tarih ve geniş katılım konusunda ısrarlı. Bildirideki ifade de bu yönde...***BİLDİRİYE yansıyan diğer bir husus da, Iraktaki terörist faaliyetleriyle ilgili. Türkiye açısından bu paragrafın önemi, Irak hükümetini PKKya karşı mücadeleye zorlamasıdır. Zaten Irak hükümeti de, bu konferans sırasında Türkiyeyle bir sınır güvenlik anlaşması yapmaya hazır olduğunu bildirdi.Dışişleri Bakanı Gülün konuşmasında "tüm ilgililere" yönelik önemli mesajlar (ve uyarılar) yer aldı. Bunlardan biri Irak Kürt liderliğine "bölgedeki nüfus yapısını değiştirmemesi" yönündeki çağrıdır. Bundan kastedilen, Kerkükle ilgili son gelişmelerdir. Yapılan uyarı da "tehlikeli sonuçlar" yaratacağı şeklindedir...Aynı şekilde Gül, Amerikalı meslektaşı Colin Powell ile görüşmesinde de, PKK ile ilgili talebini - bu kez daha da sert bir ifadeyle - duyurmak fırsatını buldu.Bakalım bütün bunlar pratikte ne sonuç verecek.***ŞARM el Şeyh konferansı esas Irakın geleceğini görüşmek için düzenlendi. Ancak 20 ülke ve kuruluşun bir araya gelmesi, konuların daha geniş tutulmasına yol açtı. Nitekim Filistin sorunu, ayrı bir toplantıda (ABD, AB, BM ve Rusya dörtlüsü şeklinde) ele alındı... Öte yandan resmi yemekte yan yana oturan ABD ve İran Dışişleri bakanları, İranın nükleer programını da içeren bir temas gerçekleştirdiler...Konferansta varılan konsensüs, uluslararası camianın ABDnin Iraka saldırmasının ve şimdiki işgalin meşruluğu gibi "geçmiş" olayların üstünde durmaktansa, ileriye bakmayı ve sorunun bir an önce halli için pragmatik bir tavır almayı yeğlediğini ortaya koydu. İran, Suriye gibi bölgesel ülkeler veya Fransa ve Rusya gibi daha önce ABDnin Irak politikasına karşı çıkan devletler, bu konferansta ılımlı ve uzlaşıcı bir tavır alarak, daha çok ileriye dönük görüş ve dileklerini ifade ettiler. Ve bu arada bir geçiş süreci olarak Allavi hükümetine de destek verdiler...Fransız Dışişleri Bakanı Michel Barniernin şu sözleri, konferanstaki konsensüsü sağlayan gerçekçi genel eğilimi açıkça yansıtıyor: "Savaş öncesinde çeşitli ülkelerin aldığı pozisyonu biliyoruz. Ama bugün artık geleceğe bakmalıyız. Irakın istikrarsızlığına son vermek ortak görevimizdir"... skohen@milliyet.com.tr KONSENSÜSLE sonuçlanan uluslararası bir konferansın tipik örneği: Herkes, ortak bildiriden ve varılan mutabakattan son derece memnun...