Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Askeri alanda, Afganistan'a karşı girişilen operasyonların 3. haftasında, asıl hedefe yaklaşıldığına ilişkin henüz bir işaret yok. Siyasi alanda ise, ABD'ye karşı girişilen saldırıdan 6 hafta sonra terörizme karşı ortak bir cephenin oluşmasında önemli gelişmeler var.
ABD'nin İngiltere ile birlikte Afganistan'daki Taliban rejimini yıkmak ve böylece Bin Ladin ve El Kaide'nin hakkından gelmek için yürüttüğü askeri kampanyanın, bir hayli uzun süreceği her hali ile belli. Bu amaca bir ay içerisinde varılmazsa (doğrusu varılacağı da çok şüpheli görünüyor) araya Ramazan ve kış mevsiminin de girmesi ile bu işin gelecek yıla sarkması pek muhtemel...
Bu arada ABD, diplomatik kazançlar elde etmekten memnun. Gerçekten Washington, en azından terörizme karşı geniş bir cephe oluşturmayı başardı. Son günlerde Asya'dan Avrupa'ya kadar, çeşitli ülkeleri içine alan uluslararası kuruluşların aldığı tavır, önemli bir gelişme sayılabilir.
* * *
ŞANGHAY'da düzenlenen APEC (Asya - Pasifik Ekonomik İşbirliği) zirvesi, 11 Eylül sonrasında oluşmaya başlayan yeni havanın bir örneğini sergiledi.
21 ülkenin dahil olduğu bu topluluk, ortak bir deklarasyonla terörizmi lanetledi, ona karşı mücadelede işbirliği ve dayanışma vaadinde bulundu.
APEC zirvesinin en ilginç yanı, Başkan Bush ile ikili görüşmeler yapan Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve Çin Başkanı Jiang Zemin'in ABD'ye Afganistan'a karşı girişilen kampanyada da tam destek vermesidir.
11 Eylül öncesi dönemde, Rus - ABD ve hele Çin - ABD ilişkilerinin ne halde olduğu hatırlanıldığında, şimdi nereden nereye gelindiği daha iyi anlaşılır. Bu gelişme, dünyadaki eski dengelerin artık değişmekte ve yeni bir uluslararası düzenin kurulmakta olduğunun işaretidir.
* * *
ŞANGHAY deklarasyonu gibi AB'nin Gent kentinde düzenlenen zirvesinden çıkan belge de, terörizme karşı oluşan geniş "ortak cephe"nin bir başka unsurunu oluşturuyor.
Gerçekten bugün terörizme karşı çıkmayan ve bu geniş koalisyonda yer almak istemeyen (birkaç istisna dışında) ülke kalmadı artık.
Ancak, bunun önemi değerlendirilirken şu sorunun yanıtını da aramak gerek: Terörizme karşı mücadelede vaat edilen destek ve işbirliği, pratikte nasıl gerçekleşecek?
İlk bakışta, tüm ülkeler aynı cephede görünüyor. Ancak her ülkenin de kendi çıkarlarına uygun bir gündemi ve stratejik hedefi var. Konu, terörizmin tanımı ve yorumu ile de yakından ilgili. Örneğin, terörizmle mücadele derken, Rusya Çeçenistan'ı, Çin Sincan'ı (Doğu Türkistan'ı) bu çerçeve içinde değerlendiriyor. Bazı ülkelerde ise (Ortadoğu'dan Endonezya ve Filipinler'e kadar) şiddet eylemleri, terörizmden sayılmıyor.
Terörizm konusundaki bu anlayış kargaşası, bugün ortak cephede görülen birlik ve beraberliği tehlikeye düşürebilir...
* * *
İKİNCİ bir husus da, halen terörizme karşı çıkan her ülkenin mutlaka Afganistan'a karşı girişilen operasyonları desteklediği anlamına gelmediğidir.
Kuşkusuz AB'nin yanı sıra Rusya ve Çin gibi önemli ülkelerin bu desteği vermesi önemli. Ama çeşitli nedenlerden bunu benimsemeyenler veya açıkça bu yönde bir pozisyon almaktan çekinen ülkeler de var. Afganistan'daki askeri harekatın hızla hedefine ulaşmaması ve bu ülkede yeni bir "insanlık dramı"nın yaşanması, bu ülkelerin muhalefetini artırabilir. Ve sonuçta bugün "ortak cephe"de görülen birlik - beraberlik de bozulabilir...