Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünkü "Washington Post" gazetesinde yayımlanan söyleşisinde Bush, böylece ağız değiştirerek, Pentagon generallerinin son günlerde kullandığı ifadeleri benimsemiş oluyor.Söyleşiyi yapan Michael Abramowitz'e göre, Başkan'ın söylediklerinde Irak'taki ABD kuvvetlerinin çekilmesine ilişkin bir "takvim yok", Suriye ve İran gibi bölge hükümetiyle Irak krizi konusunda bir "diyalog kurma niyeti yok", Baker-Hamilton raporundaki tavsiyelere uyma eğiliminin "bir işareti yok"... Sadece bu savaşı "kazanma" kararlılığı var. Bunun için de Irak'taki Amerikan askerlerinin sayısını artırmak arzusu var... DAHA geçen ay Irak konusunda "Kesinlikle kazanıyoruz" diyen ABD Başkanı George W. Bush, şimdi "Ne kazanıyoruz, ne kaybediyoruz" şeklinde konuşuyor. Bush açıkça Irak'taki asker sayısını artırma "eğiliminde" bulunduğunu söylüyor. Geçici bir süre için (6-8 ay) 15 ila 30 bin kişilik bir takviye gücünün gönderilmesi söz konusu. Başkan, kesin karar için, dün Irak'a giden yeni Savunma Bakanı Robert Gates'in Washington'a dönüşünü bekleyecek.Bush ve generalleri, belki Irak'a takviye birlikleri göndermeyi, savaşı "kazanmak" veya "kaybetmemek" için taktik bir harekât olarak görüyorlar. Bunun gerçekten "askeri" bakımdan bir işe yarayıp yaramayacağı bir yana, "siyasal" olarak Irak'ta ve bölgede algılanma şekli ABD'nin daha da aleyhinde olacaktır. Çok kimse bunu Amerikan'ın bölgeden çıkmamak niyetine bağlayacaktır.Oysa ABD'deki Kongre seçimlerinden çıkan mesaj, ayrıca Baker-Hamilton grubunun tespitleri ve tavsiyeleri, Washington'un askeri ve siyasi stratejisinde bir değişiklik olacağı umudunu yaratmıştı. Bush'un "Washington Post"a demeci, doğrusu bu umutları sarsacak nitelikte... Daha çok asker Baker-Hamilton raporu üzerindeki tartışmaların devam ettiği bir sırada, prestijli bir uluslararası kuruluşun yayımladığı "Irak'ta ne yapmalı?" başlıklı geniş kapsamlı bir rapor, sadece ABD'ye değil, Iraklılara, Türkiye dahil bölge ülkelerine ve BM'ye önemli tavsiyelerde bulunuyor."Uluslararası Kriz Grubu"nun (ICG) 32 sayfalık raporu, Baker-Hamilton belgesini zamanlı buluyor ve içeriğini destekliyor. Ama bunun daha ilerisine giderek sorunun halledilmesi için üç alanda şu adımların atılmasını öneriyor:1) Irak'ta tüm ilgili taraflara ve bu arada Irak hükümetine uzlaşmaları için etkin biçimde baskı yapılmalı, bu amaçla bir "uluslararası destek grubu" kurulmalı...2) Bölge ülkeleri dahil, tüm ilgili ülkelerin katılımıyla "federalizm"den "ABD'nin çekilmesi"ne kadar, çeşitli konuların ele alınacağı bir uluslararası konferans düzenlenmeli.3) ABD, İran ve Suriye ile diyalog kurmayı da öngören yeni bölgesel bir strateji geliştirilmeli...Raporun Türkiye ile ilgili kısa bölümünde şu ifadeler yer alıyor: "Türkiye Irak'taki bütün aktörler ve bu arada baş kaldıran gruplar nezdinde, nüfuzunu kullanarak milli bir mutabakatın sağlanmasını kolaylaştırmalı... Türk hükümeti Irak Kürdistanı ile barışçıl, ekonomik ve siyasi ilişkilerini geliştirmeli..."Irak hükümetine ve çeşitli Iraklı gruplara tavsiyeler bölümünde de Kerkük ile ilgili şu satırlar dikkati çekiyor: "Kerkük'te en az 10 yıllık geçici bir iktidar paylaşımı anlaşmasıyla merkezi olmayan bir yönetim sistemi benimsenmeli, kentin nihai statüsünün belirlenmesi için bir mekanizma kurulmalı..."Diğer bir deyişle, ICG raporu, Kerkük'te önümüzdeki yıl referandumun yapılmasını zamansız buluyor ve açık bir ifadeyle, bunun "geciktirilmesini" öneriyor... skohen@milliyet.com.tr Rapor üstüne rapor