Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       TÜRKİYE'nin Irak politikasında belirgin bir değişikliğin işaretleri var.
       * Türkiye, Bağdat'a peş peşe "insancıl yardım malzemesi" yüklü iki uçak gönderdi.
       * Türk hükümeti, Habur'a ek olarak ikinci bir sınır kapısı açmayı planlıyor.
       * Ankara, Irak'la diplomatik ilişkilerini normalleştirmek üzere, Bağdat'a bir büyükelçi göndermeye hazırlanıyor.
       * Türk makamları, Kerkük - Yumurtalık petrol boru hattının, tam kapasite ile devreye girmesine ilişkin çalışmalar yapmaya başladılar...
       Bu gelişmeler, son haftalarda Türk ve Irak yetkililerinin ziyaret teatileri ve temaslarının ardından, iki ülke arasındaki ilişkilerde normalleşmeye doğru gidildiğini ortaya koyuyor.
       * * *
       YUKARIDA sıraladığımız gelişmelerin, ABD'de Temsilciler Meclisi'nde Ermeni yanlısı karar tasarısının ele alınması olayı ile bir ilintisi var mı?
       Gerçekte hem var, hem yok.
       Ankara'nın aldığı veya almayı düşündüğü kararların bir kısmı direkt olarak ABD Kongresi'nin tutumu ile bağlantılı değil. Örneğin Türk hükümeti bir süredir Irak'la diplomatik ve ekonomik ilişkilerini normalleştirmeye yönelik girişimlerde bulunuyordu. Büyükelçinin atanması nerede ise üç ay önce kararlaştırılmıştı. Ancak Ankara, ABD'nin bu konudaki hoşnutsuzluğunu dikkate alarak kararı derhal yaşama geçirmekten çekiniyordu. Şimdi ABD'den, Ermeni tasarısı vesilesi ile gelen çatlak sesler karşısında, Türk diplomasisi manevra kabiliyetini daha serbestçe kullanmaya kararlı.
       Türkiye'nin Bağdat'a uçak göndermesi de, ilk bakışta, Ermeni olayı ile ilintili değil. Son haftalarda Fransa, Rusya, Ürdün dahil, birçok ülke, BM'ye önceden haber vererek, "insancıl amaçlarla" Bağdat'a uçak gönderdi. Şimdi Türkiye de aynı şeyi yapıyor. ABD Temsilciler Meclisi'nde Ermeni sorunu ele alınmasaydı da, herhalde gene bunu yapacaktı. Çünkü (1) artık diğer ülkeler bu eski ambargoyu - "usulü dahilinde" - deliyor; (2) ABD de buna pek ses çıkarmıyor.
       * * *
       WASHINGTON'un buna neden ses çıkarmadığı da önemli. Bir süredir ABD'de, Irak'a karşı uygulanan ambargonun ne işe yaradığı (daha doğrusu pek işe yaramadığı) açıkça tartışılıyor. Washington Enstitüsü'nden David Schenker'in belirttiği gibi "ABD'nin bu uçuşlar karşısında suskun davranması, bizzat yaptırımlar konusunda kendi politikasını değiştirmekte olduğunun işaretidir".
       Türk diplomasisi, Irak'la yakınlaşma adımlarını atarken, bu noktayı da dikkate almış bulunuyor. Diğer bir deyişle, Ankara bir yandan Irak'la ilişkilerde kendi inisiyatifini kullanmak zamanın geldiğine karar veriyor, bir yandan da Ermeni meselesinde Türkiye aleyhinde tavır alan ABD'ye karşı bir misillemede bulunduğunu gösteriyor.
       Türkiye'nin Irak politikasında görülen değişikliğin, ABD Kongresi'nde Ermeni tasarısının tartışıldığı bir zamana rastlamasını Ankara'da yetkililer farklı biçimde değerlendiriyorlar. Kimine göre bu iki olay arasında hiçbir ilinti yok. Ankara zaten bu adımları atacaktı... Kimine göre de, evet, bir bağlantı var. Kongre'den böyle bir karar çıkarsa, bu ve hatta başka adımlar da (örneğin İncirlik'ten Kuzey Irak'a karşı yapılan hava operasyonlarının durdurulması gibi) atılacak...
       * * *
       ASLINDA böyle bir ilinti varsa dahi, bunu özellikle resmi beyanlarda fazla vurgulamak doğru değil. Yani Türkiye'nin Irak (veya başka herhangi bir ülke ile ilgili) politikasının, ABD'deki Ermeni yanlısı faaliyete "endekse" olduğu izlenimini vermemek lazım. Bu, bir yandan ABD'deki yönetim çevrelerinin, diğer yandan da Irak'ın olumsuz tepkilerine yol açar.
       Türkiye, ABD'ye nispet olsun diye mi Irak'la ilişkilerini geliştirmek istiyor? Kongre'den olumsuz karar çıkarsa, Ankara bu adımları atacak. Ya bu karar çıkmazsa? O zaman Irak'la ilgili projeler rafa mı kalkacak?
       Dış ilişkilerde çıkar hesabı, tepkiden önce gelmelidir.


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr