Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     IRAK Savaşı'nın sona erdiğinin resmen ilanından 6 hafta sonra, ABD bu ülkede giderek bir direniş halini almaya başlayan, "farklı bir savaş" ile karşılaşıyor.
     Gün geçmiyor ki Bağdat'ta ve Irak'ın diğer bölgelerinde ABD'ye karşı gösteriler düzenlenmesin ve Amerikan askerleri silahlı saldırılara hedef olmasın... Ve hafta geçmiyor ki, ABD ordusu direnenlere karşı geniş operasyonlara (şimdikinin adı "Çöl Akrebi Operasyonu") girişmesin ve onlarla çatışmaya girmesin...
     Esas savaşı 3 - 4 hafta gibi kısa bir sürede yüz civarında asker kaybı ile bitirmeyi başaran ABD, şimdi daha uzun zaman sürebilecek ve daha ağır zayiat verdirebilecek gibi görünen bir "savaş sonrası savaş"a sürüklenmiş görünüyor.
     Oysa Başkan Bush 1 Mayıs günü, Irak Savaşı'nın sonunu resmen ilan ettiğinde, artık Saddam'sız Irak'ta her şeyin hızla yoluna gireceğini sanmıştı...
     ***
     ÜLKENİN bugünkü hali, Saddam'ın devrilmesinden memnun olan Iraklıları bile çileden çıkarmaya yetiyor. Bu petrol zengini ülkede insanların benzin istasyonlarında kuyruğa girmesi dahi, durumun vahametini açıkça yansıtıyor. Kanunsuzluk, işsizlik, sefalet kol geziyor. Nüfusun yarısından fazlası hala açlık sınırında. Ayda 20 dolar alabilen memur kendini mutlu sayıyor. İşsizler ordusuna eski subaylar ve üst düzey bürokratlar da katılmış durumda...
     ABD, Iraklı politikacıların ve temsilcilerin katılımı ile geçici bir yönetim kuracaktı. Bu da olmadı. Sürgünden dönen eski muhalifler dahi (Çelebi dahil) şimdi Amerikalılara küs...
     Bu otorite boşluğuna bir de çeşitli dinsel ve etnik grupların baş kaldırmasını da ekleyin. Ortaya çıkan tablo, karmakarışık...
     Iraklıların elinde 5 milyon silah olduğu tahmin ediliyor. Silahların teslimi için verilen süre bitti: Topu topu birkaç yüz silah toplanabildi!..
     ***
     BU durum, sadece Saddam'a hala sadık olan çevrelerin değil, başta ABD'ye kurtarıcı olarak bakan Iraklıların da öfkesine ve nefretine yol açıyor. Nitekim gösterilere katılanlar sadece eski Baasçılar değil; aralarında işsizi, maaş alamayan memuru, ABD yönetiminin giderek bir "işgal gücü"ne dönüştüğünü gören "sokaktaki adam" da var... Tehlikeli olan da zaten bunun gün geçtikçe bir "halk hareketi" halini alması ve "koalisyon güçleri"ne karşı baskınların, saldırıların yoğunlaşmasıdır.
     Bush'un askeri stratejistleri, Irak Savaşı'nı kazanmanın yollarını iyi buldular; ancak siyasi stratejistleri belli ki savaş sonrası düzenin nasıl kurulacağını iyi planlayamadılar. Yoksa böyle bir kaos olmazdı.
     Gerçi savaştan barışa geçiş için 6 hafta, kısa bir süre. Irak'taki sorunlara çare bulmak için aylar lazım. Afganistan örneği ortada...
     Ancak ABD Irak'ta elini çabuk tutmaz ve vaat ettiği yeni siyasal ve ekonomik düzeni süratle kurmazsa, bugün görülen direniş kıvılcımları ileride çok daha tehlikeli patlamalara yol açacaktır...