Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HAFTA içinde Irak’ın Basra vilayetindeki çeşitli yatırım ve kalkınma kurumlarının temsilcilerinden oluşan kalabalık bir heyet İstanbul’da Türk iş çevreleriyle temaslarda bulundu.
Güney Irak’taki girişimcilerin Türkiye’ye ilk kez yaptıkları bu açılımın amacı, Türk işadamlarının ilgisini bu bölgedeki potansiyel üzerine çekmek ve onların çeşitli kalkınma projelerine aktif olarak katılmalarını sağlamak...
İngiltere Büyükelçisi Nick Baird’in heyet onuruna verdiği resepsiyonda konuştuğumuz Iraklı işadamları, temaslarında memnun ve umutlu.
Türk işadamları (ve özellikle müteahhitler) için Basra bölgesi, Irak ile işbirliğinde yeni bir cazibe noktası oluşturabilir. Tabii bunun için sabırlı bir çalışma gerekiyor...
Irak’ın Güney bölgesiyle ekonomik işbirliğinin kurulması, kuşkusuz Ankara’nın siyasal alanda Irak’ın bütünüyle yakınlaşma ve dengeli ilişkiler geliştirme stratejisine de katkıda bulunacaktır.
Resepsiyonda açıklandığı gibi, Basra’da yakında bir Türk başkonsolosluğunun açılması, bu yönde önemli bir adım olacaktır.

Çekilme zamanı
BASRA bu hafta bir başka haberle Irak’ın ve dünya’nın odak noktası oldu.
Irak’a sürpriz bir ziyaret yapan İngiltere Başbakanı Gordon Brown, İngiltere’nin bu bölgedeki askerlerini önümüzdeki 31 Mayıs’a kadar geri çekeceğini açıkladı.
Böylece beş buçuk yıl önce ABD’nin yanında Irak’ı işgal eden ikinci büyük “koalisyon gücü”nün oradaki askeri varlığı son bulmuş olacak.
Aslında İngiltere başta 40 bini bulan kuvvetlerini peyderpey geri çekmekle kalmamış, Basra kentindeki askerlerinin hepsini (halen 4 bin kişi) bir hava üssünde toplamıştı.
İngiliz hükümetinin Irak’tan çekilme kararında kuşkusuz kamuoyunun bu savaşa ve işgale karşı olmasının büyük payı var. Ancak askeri bakımdan da son dönemde Basra bölgesinin özellikle ABD işgali altındaki merkezi bölgelere oranla daha sakin olması da bu kararın alınmasında rol oynamıştır.
İşgalin ilk yıllarında Basra da özellikle Şii militan grupların ve Mukteda el Sadr’a bağlı Mehdi savaşçılarının saldırılarına ve şiddet eylemlerine sahne olmuştu. Ama İngilizler-Amerikalılardan bu konuda daha deneyimli olduklarını göstererek- buradaki durumu nispeten daha kolay kontrol altına alabildiler. Nitekim son aylarda günlük yaşam daha normal bir düzene girdi. Basra’da artık “işgal askerleri” yok, sadece Irak güvenlik güçleri var.
Ama geçenlerde Uluslararası Kriz Grubu’nun (ICG) bir raporunda belirtildiği gibi, Basra’da -Bağdat’ta ve Orta bölgede olduğu kadar olmasa bile- gene de bir “şiddet potansiyeli” mevcut. Irak’ın diğer yerlerinde olduğu gibi, burada da savaş ve işgal, etnik ve dinsel sürtüşmelerin kızışmasına, siyasi cinayetlerin bir kan davasına dönüşmesine yol açtı...

Fiyaskonun bedeli
İNGİLİZLERDEN sonra Amerikan işgalinin de sona erme süreci önümüzdeki aylarda başlıyor. ABD askerlerinin geri çekilmesi süreci daha uzun zaman alacak. Gerçi Barack Obama Ocak 2009 itibariyle 16 aylık bir süreden söz etmişti; ama gözlemciler son varılan anlaşma uyarınca bunun 2011’in sonundan önce beklenemeyeceğini belirtiyorlar.
Bu “tedrici çekilme” sürecinde, Irak merkezi yönetimi gerçekten ülkenin tümünde duruma hâkim olabilecek ve birliği, barışı ve huzuru sağlayabilecek mi?
İngiltere’nin ve ABD’nin farklı zaman dilimleri içinde de olsa çekilme konusundaki kararlarıyla, Irak milleti için savaş ve işgal dramında “sonun başlangıcı” noktasına gelindi. ABD ve İngiltere için ise, tarihi bir yanılgının ve fiyaskonun sonunun başlangıcı...