Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD’nin beş buçuk yıldır işgal altında tuttuğu Irak’tan çekilme takvimi nihayet kesinleşti.
Amerikan makamlarının Irak hükümeti ile giriştiği çetin müzakereler sonunda varılan anlaşmaya göre, nihai çekilme tarihi 31 Aralık 2011 olarak saptandı. Ancak güvenlik durumu düzelirse, bu 3 yıllık süre beklenmeyecek, Amerikan askeri varlığı daha önce de sona erebilecek.
Anlaşmanın önemli bir özelliği de, geri çekilme sürecini hemen 2009’un ilk haftalarından itibaren başlatmasıdır. Nitekim 2009’un Haziran ayına kadar, Amerikan askerleri Irak’ın tüm kent ve kasabalarından çekilmiş olacak. Güvenliğin sağlanması görevini Bağdat’taki merkezi hükümet ve yeniden yapılanmakta olan Irak ordusu devralacak.
Irak makamları, anlaşmaya ülkenin egemenliğini ve hükümetin otoritesini teyit eden bazı önemli maddeler de koymayı başardı. Örneğin ABD, Irak topraklarından herhangi bir komşu ülkeye karşı askeri bir harekâta girişemeyecek. (Bu, özellikle İran’a bir garanti oluşturuyor)... Irak’taki Amerikan askerleri, üsleri dışında, bir suç işledikleri takdirde bu tür davalar Irak mahkemelerinde görülecek...

Saldırılar duracak mı?

Bu anlaşma ile, Amerikan işgalinin sona erme süreci -yeni yıl itibariyle- resmen başlamış olacak. Tabii yeter ki, Başbakan El Maliki’nin hükümeti gibi, Irak parlamentosu da bunu onaylasın.
Meclis’te çoğunluğu oluşturan Şii grupların önemli kesimi -özellikle büyük Ayetullah Ali el Sistasni’nin desteğini vermesinden sonra- anlaşmayı onaylıyor, Kürt gruplar da öyle. Sünniler bölünmüş görünüyorlarsa da, bir kısmı anlaşmaya taraftar görünüyor.
Her halükârda ABD ve Maliki hükümeti, bu mutabakatın parlamentoda onaylanması için her türlü çabayı gösterecek.
Bu anlaşma ile Irak’ta Amerikan askeri varlığı giderek daha az hissedilecek, Iraklılar işgal altında kaybettikleri otoriteyi yeniden kazanabilecek. Ama asıl mesele, bu geçiş sürecinde, güvenliğin ve huzurun kurulup kurulamayacağıdır.
ABD işgali, ülkeyi kargaşanın ve hatta bir iç savaşın eşiğine getirdi. Irak toplumu etnik ve dinsel bölünmelere ve çatışmalara sahne oldu. Her ne kadar son zamanlarda güvenlik alanında belirli bir iyileşme görüldüyse de, aşırı gruplar hâlâ eylemlerini sürdürüyor. Bu eylemlerin hedefi de, işgal güçlerinden çok, karşıt inançlı veya görüşlü Iraklılar -ve genelde masum halk- oluyor.
Şimdi bu tür saldırılar sona erecek, Irak ordusu güvenliği sağlayabilecek ve Irak hükümeti de otoritesini ülke çapında kurabilecek mi?
ABD’nin Irak’ı işgali ile ülkede sarsılan dengelerin yeniden yerine oturması, iç barış ve güvenin sağlanması bu yeni süreçte de pek kolay olmayacaktır.

Obama ne yapacak?

Yeni Başkan seçilen Barack Obama’nın önümüzdeki ocak ayında görevine başlamasından sonra, Amerikan kuvvetlerinin geri çekilme sürecinin hızlandırılması olasılığı var. Obama’nın CBS televizyonuna verdiği demeç, seçim kampanyasında verdiği sözü tutmak ve Irak’tan süratle geri çekilmek niyetinde olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye açısından bu yeni durum memnuniyet verici. Bir yetkiliye göre, Türk diplomasisi bu sürecin rayına oturmasına yardımcı olacak. Bu yeni dönemde çeşitli dinsel ve etnik grupların uyum sağlamasında, Irak güvenlik güçlerinin eğitiminde ve Irak’ın yeniden yapılanmasında Türkiye’nin yararlı katkıları olabilir.
ABD, Irak’tan askerlerini çekerken Türkiye’yi geçiş için kullanır mı? Yetkililere göre böyle bir talebin işareti henüz yok; ama Türkiye böyle bir “çıkış yolu” olmaya da herhalde itiraz etmeyecektir.