Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       ABD ile İran arasında olası bir yakınlaşma, Hazar petrolünün nakli için tasarlanan çeşitli güzergah projelerini nasıl etkiler? Şimdiye kadar ABD'nin muhalefeti yüzünden hiç kaale alınmayan "İran seçeneği" gündeme gelebilir mi? Bu da Bakü - Ceyhan boru hattı projesinin şansını zayıflatır mı?..
       Son "futbol diplomasisi"nin ardından bu sorular güncellik kazanıyor. Bazı analistler Washington ile Tahran arasındaki buzların erimeye yüz tutması halinde, İran'ın boru hattı konusunda uluslararası platforma iddialı biçimde çıkabileceğini şimdiden söylüyorlar.
       Ancak hemen şunu belirtelim ki, henüz bu noktadan uzağız. ABD Yönetimi'nin İran politikası, son görülen yumuşama belirtilerine rağmen, değişmiş değildir. Washington, Hazar petrolü konusunda "Doğu - Batı koridoru"nu esas saymakta, İran seçeneğini dikkate almamakta ve tercihinin Bakü - Ceyhan hattı olduğunu her vesile ile tekrarlamaktadır.
       Ancak zamanla ABD Yönetimi'nin tavrını yumuşatması, Avrupa - ve hatta Amerikan - şirketlerinin bundan cesaret alarak İran'la bu alanda işbirliği yapmaya yönelmesi ve sonuçta İran yolunun da bir düzineye yakın proje arasında "tercihli alternatif"lerden biri haline gelmesi pekala mümkündür.
       Türkiye'nin bu olasılığı dikkate alarak elini çabuk tutması ve şimdilik gözde bir seçenek olan Bakü - Ceyhan projesinin bir an önce benimsenmesini sağlaması gerekiyor. Aksi halde, İran opsiyonu Türk projesi için ciddi bir rakip - ve tehdit - oluşturabilir...
       * * *
       İRAN bu alanda uygulanan "ambargo"ya rağmen, bir süredir kendisini Hazar petrolünün başlıca transit yolu olarak kabul ettirme çabasında. Tahran'ın bulduğu formül "swap", yani değiş - tokuş sistemidir. Buna göre İran Hazar bölgesinden elde ettiği petrolü, kuzeydeki (Neka'da) bir rafineriye naklediyor ve bu petrolü kendi ihtiyaçları için kullanıyor. Buna karşılık aynı şirketlere - bir transit ücreti karşılığında - Körfez'den (Karg Adası'ndan) o bölgede üretilen kendi petrolünü veriyor...
       Bu "swap" denemesi ufak çapta da olsa iyi sonuç verdi. O kadar ki şimdi "Mobil" gibi bir dev şirket bununla yakından ilgileniyor. Ayrıca "swap" çerçevesi içinde İran, Neka'dan Tahran'a kadar kısa (400 km) bir boru hattı projesini önümüzdeki ay Londra'da ihaleye açıyor.
       İran "swap" sistemi ile, esas boru hattı (yani tümü kendi topraklarından geçip Karg terminalinde son bulacak güzergah) projesini gündeme getirmeyi umuyor. Diğer bir deyişle, bu yoldan kapıyı aralıyor.
       Türkmenistan'ın ve Kazakistan'ın, giderek "İran seçeneğini" ciddiye aldıkları ve bu aşamada İran'la "swap" ilişkilerini geliştirmeye çalıştıkları görülüyor. Nitekim geçenlerde İstanbul'da yapılan bir toplantıda, Kazak ve Türkmen liderleri İran opsiyonunu da dikkate almak gerektiğini açıkça söylemişlerdi...
       * * *
       HAZAR petrolü ile ilgilenen şirketlerin boru hattı politikasında öncelik verdikleri iki kriter var: Birincisi ekonomik, ikincisi de güvenli olması şartı. İran'la iş yapmak isteyenlerin görüşü, İran seçeneğinin bu iki kıstasa da uygun düştüğüdür.
       Bakü - Ceyhan projesi konusunda birinci konuda şirketlerin bazı tereddütleri var. Yani projeyi pahalı buluyorlar. Kendi hesaplarına göre 3.4 milyar dolarlık bir maliyetten söz ediyorlar. Türkiye'nin tahmini ise 2.3 milyar dolar civarında.
       Tereddütlerden biri de, bunun hangi kaynaklardan finanse edileceğidir. Şirketler bunu Türk tarafının üstlenmesini istiyor. Gerçi ABD Yönetimi ve Eximbank gibi kuruluşlar Ankara'yı destekleyeceğini söylüyor, ama henüz hesaplar tam ortaya çıkmadı...
       Üstelik Azerbaycan da (destek ifadeleri dışında) kesin bir angajmana girmiş değil. Bu arada dünyada petrol fiyatları düşüyor ve üretim kısılıyor ki, bu da boru hattı projesinin ne kadar "rantabl" olacağı sorusuna yol açıyor.
       Kısacası, çeşitli faktörler Bakü - Ceyhan projesi için daha çok çalışmak gerektiğini ortaya koyuyor. Şimdi İran seçeneğinin gündeme gelmesi bu faktörlerden biridir...



Yazara E-Posta: S.Kohen@milliyet.com.tr