Yorum Benzer görüntüler, Amerikan askerlerinin de Kuzey Irak'taki faaliyetini (hassas bölgelerde devriye gezmeleri, peşmergelere destek olmaları gibi) yansıtıyor...İki üç hafta öncesine kadar hiç görmediğimiz görüntüler bunlar...Aylar boyunca yapılan bütün çağrılara ve uyarılara rağmen, ABD Kuzey Irak'taki PKK varlığına ve eylemlerine kayıtsız kalıyor ve göz yumuyordu... Bölgesel Kürt yönetimi ise, hareketsiz görüntüsü içinde, PKK'lıları himaye ediyor ve el altından onlara destek oluyordu...Türkiye'nin artık bu duruma izin vermemek konusunda gösterdiği kararlılık, bu arada Meclis'in sınır ötesi operasyonla ilgili tezkeresi, TSK'nın yoğun hazırlıkları ve Başbakan'ın Başkan Bush ile görüşmesi, gerek ABD'nin gerekse Irak hükümetinin ve bölgesel Kürt yönetiminin nihayet tavır değiştirmesine yol açtı. Türk TV ekranlarına son günlerde Kuzey Irak'tan yansıyan görüntüler, daha çok peşmergelerin PKK'ya karşı aldığı önlemlerle ilgili. Örneğin bölgede yolların kesilmesi, gidiş- gelişlerin kontrol edilmesi, araçların ve şahısların aranması, teröristlerin saklandığı yerlerin basılması gibi... Ankara bu son gelişmelerden memnun. Ancak bu sadece iyi bir başlangıç sayılıyor. Dün bir yetkili bize durumu şöyle değerlendirdi:"Gelen işaretler olumlu. Ancak bunun devamı şart. Bu tutumun inandırıcı olması için, beklentilerin somut olarak yerine getirilmesi gerekir."Bu beklentiler, daha önce Washington'a ve Bağdat'a iletilen ve çeşitli vesilelerle kamuoyuna da açıklanan belli başlı şartlarla ilgili. PKK elebaşlarının yakalanıp Türkiye'ye teslim edilmesi, PKK kamplarının kapatılması, faaliyetlerinin durdurulması, lojistik desteğinin kesilmesi gibi...Bu alanda bazı adımlar atıldı. Örneğin PKK büroları kapatıldı, lojistik desteğin kesilmesi için (TV ekranlarına da kısmen yansıyan) önlemler alınmaya başladı...Bu arada önemli bir gelişme de, şimdiye kadar Türkiye'ye meydan okuyan Bölgesel Yönetim liderlerinin (Mesud Barzani başta olmak üzere, ağız değiştirmesi ve PKK'nın oradaki varlığına karşı açık bir tavır almasıdır. Bu değişiklik, Kürt yönetiminin, Türkiye'nin sınır ötesi "sınırlı" bir operasyona karşı olmadığını belirten resmi açıklamasıyla da kendini gösterdi... Bu bir başlangıç... Bu sonuç, Ankara'nın iki yolu birden zorlamasıyla elde edildi. Diplomatik ve siyasal alanda, Türkiye aktif girişimleriyle uluslararası camianın desteğini kazandı. Bu destek, Türkiye'nin olası bir sınır ötesi harekâtının haklılığının önceden kabullenmesi noktasına kadar geldi. Ama bu alanda kuşkusuz en önemli gelişme, Erdoğan-Bush buluşması sonrasında, Washington'un stratejisinde görülen değişikliktir. ABD PKK'ya karşı Türkiye ile işbirliği yaparak harekete geçmenin yanı sıra, Barzani yönetimini de aynı yönde devreye soktu ki, bu yeni bir perspektif açıyor. Askeri alanda Türkiye, kararlılığını, giriştiği yoğun hazırlıklarla gösterdiği gibi, sınır ötesinde bazı nokta operasyonları da gerçekleştirmeye başlamış bulunuyor. Bu arada, daha geniş çaplı bir askeri harekât seçeneği de hâlâ gündemdedir. Nitekim gözlemcilere göre, "beklentiler yerine getirilmezse veya teröristler yeni saldırılara girişirlerse, askeri opsiyonun mutlaka yaşama geçirileceğini artık herkes biliyor".Bu "caydırıcı faktör" belki, Ankara'nın beklediği daha "inandırıcı" işaretlerin gelmesini sağlayacaktır... skohen@milliyet.com.tr Şimdi devamı bekleniyor
