Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BİR kuvvet komutanının “Biz bu savaşı kazanamayız” dediği pek duyulmamıştır. Bu bakımdan, Afganistan’daki İngiliz güçlerinin komutanı General Mark Carleton-Smith’in geçen pazar günü “Sunday Times” gazetesine verdiği demeçte söyledikleri, bir bomba etkisi yapmıştır.
Komutana göre, Afganistan’da müttefik güçlerin Taliban’a karşı giriştiği savaşın askeri bir zaferle sonuçlanması olanaksız. Dolayısıyla şimdi amaç, Taliban’ın stratejik bir tehdit oluşturmasını önlemek ve bu amaçla Afgan ordusunun başarılı olmasını sağlamaktır.
İngiliz generalinin bir başka önemli tespiti de şudur: Güvenliği sağlamanın bir başka yolu da, Afganların Taliban ile anlaşmasıdır. Eğer Taliban masaya oturmaya hazırsa, bu olanağı kullanmak ve bundan da rahatsız olmamak gerek.
İlk bakışta şok etkisi yaratacak sözler bunlar. Ama açıkçası tepkiler öyle değil. Ne İngiltere’de, ne NATO’da, ne BM’de...

Yeni bir süreç mi?
Afganistan’daki NATO güçleri (ISAF)’ın sözcüsü Richard Blanchette, İngiliz komutanının görüşünü destekleyen bir ifadeyle, Afganistan’daki soruna “askeri bir çözüm olmadığını” söyledi...
Birleşmiş Milletler’in Afganistan’daki temsilcisi Kei Eide, daha açık konuşarak, bu savaşın kazanılamayacağına göre, en iyi yolun soruna siyasal bir çözüm bulmak ve bu amaçla da Taliban ile görüşmek olduğunu vurguladı...
ABD yönetimi ise, takviye edilmiş bir askeri güçle -ve daha geniş ve iyi yetiştirilmiş bir Afgan ordusunun desteğiyle- bu savaşın kazanılabileceğine inanıyor. ABD Savunma Bakanı Robert Gates, bu bakımdan İngiliz komutanının söylediklerine bozuldu ve böyle bir “yenilmişlik duygusu”na kapılmamak gerektiğini belirtti. Ama o dahi, Taliban ile oturup konuşmakta yarar gördüğünü söyledi.
İlginç olan gelişme, Afgan hükümetinin de terörist bir örgüt olarak tanımladığı Taliban ile temasa geçmesidir. Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, bu amaçla bizzat Suudi Arabistan Kralı’nı devreye soktu ve önceki gün ilk kez Afgan ve Taliban temsilcileri gizli bir görüşme yaptı. Bunun ciddi bir müzakere sürecine yol açıp açmayacağını göreceğiz.

Neden başaramadılar?
İngiliz generalinin ve ardından diğer yetkililerin söyledikleri, ... yıllardır süren, on binlerce Afganın, yüzlerce Amerikan ve NATO askerinin hayatına mal olan bu savaşın bir ölü noktaya geldiğini ortaya koyuyor. Bu savaş başta ABD olmak üzere NATO ve uluslararası camia için bir fiyasko olmuştur.
Amerikan stratejistleri, Taliban’ın bir türlü saf dışı edilememesinde, çeşitli faktörlerin rol oynadığı kanısındalar. Bunlardan biri, “asker sayısındaki yetersizlik”tir. ABD’nin halen Afganistan’da 31 bin askeri var. NATO’nun da bir o kadar... Ama son zamanlarda Taliban güçleri öylesine güçlenmiş ve ülkenin bazı bölgelerinde hâkimiyetlerini öylesine kurmuş ki, bu askerlerin sadece bir kısmının “muharip” olduğu güçler, gerillalarla baş edemiyor. Bu nedenle ABD takviye birlik gönderilmesini istiyor, ama müttefikler buna yanaşmıyor.
Bir başka faktör de, Afganistan’daki Taliban’ın sınır ötesindeki, yani Pakistan’daki Taliban yanlılarından aktif destek almasıdır. Bu da bir türlü önlenemiyor. Pakistan hükümeti, sınırı kontrol edemiyor ve Amerikan uçaklarının buraları bombalamasına karşı çıkıyor.
Nedenleri ne olursa olsun, Batı Taliban’a karşı savaşını kazanamayacağını açıkça itiraf ettiği bir noktaya gelmiştir. Bu, dünyanın o bölgesinde güç dengelerinde önemli değişikliklerin başlangıcı olabilir.