Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Aradaki fark, Filistinlilerin birbirleriyle çatışmasının Irak'taki gibi -etnik veya mezhepsel faktörlerden değil-, daha çok ideolojik ve siyasal nedenlerden kaynaklanmasıdır.Bu, trajedinin bir yönü... Olayın diğer yanı ise, Hamas ile İsrail arasındaki çatışmaların giderek şiddetlenmesi ve daha geniş bir Ortadoğu savaşına dönüşmesi tehlikesini yaratmasıdır.Ne yazık ki bütün bunlar, son haftalarda Filistin'de birlik ve istikrarın kurulması, ayrıca İsrail ile Filistin arasında yeni barışçı girişimlerin başlaması umutlarının arttığı bir zamanda oluyor.Şimdi bu bölgenin görüntüsü, Irak'taki kadar karışık, ufukları da Irak'ınki kadar kara... Son günlerde Gazze'de olanlar, giderek Irak'taki durumu andırmaya başladı. Filistin topraklarında da acımasız ve umutsuz bir "kardeş kavgası" cereyan ediyor, pek çok insan ölüyor, bütün bir halk acı çekiyor, gözyaşı döküyor... Geçen şubatta Mekke'de varılan anlaşmaya göre, Filistin'de bir Milli Birlik Hükümeti kurulacak, yönetim Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas (El Fetih) ile Başbakan İsmail Haniye (Hamas) arasında paylaşılacaktı.Gerçekten böyle bir hükümet kuruldu, hatta İçişleri Bakanlığı'na tarafsız bir kişi de (Hani el Kasımi) getirildi.Anlaşmaya göre Hamas ile El Fetih'e bağlı silahlı muhafızlar ve de militanlar güvenliği birlikte sağlayacaklardı. Ne var ki bu birliktelik bir türlü gerçekleşmedi. İki taraf kendi "askeri" pozisyonlarını korumaya çalıştı. İçişleri Bakanı da otoritesini kabul ettiremeyince istifa etmek zorunda kaldı.Bu ortamda Hamas ile El Fetih'in silahlı adamları sokaklara dökülüp birbirleriyle kıyasıya çatışmaya başladı. Ateşkes girişimleri de -daha öncekiler gibi- boşa çıktı.Tekrar bu noktaya gelinmesinin esas nedeni, iki tarafın da yönetime hâkim olmak, belli başlı mevkileri kontrol etmek konusunda ısrarlı davranmasıdır. Yani bu sadece ideolojik bir mücadele değil, aynı zamanda bir post kavgasıdır da...Bu kavganın kızışmasının önemli bir nedeni de Hamas'ın ve El Fetih'in silahlı birliklerinin, kendi amaçları yönünde bağımsız hareket etmeleridir. Açıkçası, hiçbiri silahlarını bırakmaya veya düzenli bir güvenlik kuvveti içinde görev yapmaya yanaşmıyor. Ve sonuçta bu silahlar, ne yazık ki, birbirlerine ve de sivillere karşı çevriliyor... Kardeş kavgası Gazze'deki bu "kardeş kavgası"na paralel olarak, Hamas ile İsrail arasında da çatışmaların başlaması bir rastlantı değil.Son günlerde Hamas militanları, Gazze'den İsrail içindeki Sderot kasabasına roketler yağdırmaya başladı. İsrail'e göre, Hamas'ın amacı İsrail'i buna karşılık vermeye zorlamak, böylece Gazze'de olanları unutturup Filistinlileri etrafında toplamak...İsrail yetkilileri "böyle bir tuzağa düşmeyeceklerini" söylüyorlar ama, karşı saldırılara (özellikle havadan) geçmekten de geri kalmıyorlar.Şu anda İsrail ile Hamas arasındaki karşılıklı saldırılar bir "yıpratma savaşı" olarak nitelendiriliyor. Ne var ki bunun daha şiddetlenmesi ve yayılması riski her an için mevcut.Her iki cephede -yani gerek Gazze'deki "kardeş savaşı"na, gerek İsrail-Hamas çatışmalarına- kim, nasıl ve ne zaman "dur" diyecek ve dediğini de yaptırabilecek?Yıllardır yanıtı bir türlü bulunamayan bu soru bir kez daha gündemde... skohen@milliyet.com.tr ıpratma savaşı