Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kosova savaşının sona ermesinden 8 gün sonra, "barış anlaşması"nda öngörülen "roller" değişmeye, hatta tersine dönmeye başladı.
Anlaşmaya göre, Yugoslav kuvvetlerinin geri çekilmesi üzerine, NATO ve Rus birlikleri, "uluslararası barış gücü"nün görevini yerine getirmek üzere Kosova'da konuşlanacaktı... Kosovalı Arnavut mülteciler, evlerine dönecek, UÇK silahlarını terkedecek, bölgenin (Yugoslavya Federasyonu sınırları içinde) özerkliğe kavuşması sağlanacaktı...
Daha şimdiden olanlara bir bakalım:
* Rusya, NATO ile Barış Gücü'nün misyonu ve sorumluluk bölgesi konusunda kavgalı duruma düştü. Moskova, anlaşmanın muğlaklığından yararlanarak, şimdi NATO'ya meydan okuyor ve Kosova'da ayrı bir nüfuz bölgesi kurmaya (ki bu da taksime yol açabilir) çalışıyor...
* Mülteciler daha dönüş işaretini beklemeden yollara düşerken, Sırplar Kosova'yı terk ediyor. Bugüne dek Kosova'daki 250 bin Sırptan 50 bini kaçmış bulunuyor. Bu gidişle, Kosova'da pek az Sırp kalacak. "Mülteciler sorunu" ve Kosova'da "etnik arındırma" durumu, şimdi tersine dönüyor...
* Yugoslav ordusunun çekilmesi ile birlikte, UÇK güçleri Kosova'da yeniden bir varlık gösteriyor. UÇK'lılar silahları bırakmak istemiyor. Bir kısmı, Arnavutlara karşı soykırıma girişen Sırplardan hesap sormak veya intikam almak için harekete geçiyor...
* * *
HENRY Kissinger, son günlerde Kosova'da olup bitenler konusunda kaygılı, hatta kötümser olan önemli isimlerden biri.
Deneyimli diplomat "Newsweek"teki yazısında Kosova'nın eninde sonunda bağımsız olacağını, UÇK'nın gönlünde yatan bu ideali (yani özerkliği değil, tam bağımsızlığı) gerçekleştirmek için elinden geleni yapacağını, bu arada Kosova'nın Sırplardan boşalacağını belirtiyor.
Dr. Kissinger'a göre, müttefikler eğer tasarladıkları anlaşmayı uygulamakta ısrar ederlerse, Kosova'da bir "işgal gücü" haline gelirler. Bu yüzden kendisi, "kapsamlı bir Balkan çözümü içinde bağımsız bir Kosova" formülünü tavsiye ediyor...
Bizce de olayların akışı Dr. Kissinger'ın görüşlerini haklı çıkartacak nitelikte.
NATO'nun öngördüğü çözüm şekli belki kağıt üstünde, "ideal" olanı yansıtıyor.
Uluslararası camianın ortak bir Barış Gücü'nün denetimi altında, Kosova'ya güvenlik ve huzuru getirmesi, Arnavutlarla Sırpların tekrar barış içinde bir arada yaşaması ve kendi bölgelerine sahip çıkması, fevkalade güzel bir temenni olabilir. Ama ne yazık ki, Balkanlar'ın bu kesiminde, gerçekler çok farklı. Hele son birkaç yıl içinde olanlardan sonra...
* * *
BUGÜN Arnavutlarla Sırpların Kosova'da
- hem de Yugoslavya Federasyonu'nun bir parçası olarak - bir arada yaşayıp kendi kendilerini yönetmeleri olanaksız. Bu yönde dışardan yapılacak zorlamalar, ters tepebilir. Daha şimdiden bunun işaretleri belli oluyor.
Kaldı ki "uluslalarası camia" da bu konuda hemfikir olmaktan uzak. Batı gibi, Rusya da bölgede kendi çıkar hesaplarını yapıyor ve Kosova'da bir köprü başı kurmaya çalışıyor...
Bütün bu gelişmeler, doğrusu işlerin hiç de tasarlandığı veya beklendiği gibi gitmediğini gösteriyor.
Denilebilir ki, bu konuda bir yargıya varmak için zaman henüz erken.
Bu pek rahatlatıcı bir argüman değil, ama gene de durumu düzeltmeye çalışanlara bir şans tanıyalım...



Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr