Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       İlk bakışta, Kosova'daki genel seçimler, sıradan, önemsiz bir olay gibi görünebilir. Alt tarafı bu, topu topu 900 bin seçmeni bulunan minik ülkede, 30 belediye için yapılan bir seçim...
       Ama bu seçimleri, bütün dünyanın dikkatini çekecek kadar önemli yapan başka faktörler var: Ülkede 1999'daki hazin olaylardan beri ilk kez seçmenler sandık başına gittiler. Ama bu seçmenler sadece Arnavut kökenli Kosovalılar. Sırplar ve Türkler bu seçimleri boykot ettiler... Arnavutlar için bu seçimler, aslında Kosova'nın siyasal geleceği ile ilgili bir sınav. Diğer bir deyişle, bağımsızlık davası için yapılan bir nevi referandum... Seçimlere katılan tüm partiler, kendilerini bağımsızlık davasına adamışlar. Oyların yüzde 58'ini kazanan İsrahim Rugova'nın ılımlı Kosova Demokratik Birliği de artık açıkça bağımsızlıktan yana...
       Bu yerel seçimlerden çıkan mesaj, Kosova'daki Arnavutların (ki nüfusun yüzde 95'ini oluşturuyorlar), Belgrad'ın yönetiminden tamamen kopmak istediğidir. Belgrad'da işbaşında Miloşeviç yerine, Kostunitsa bulunsa dahi...
       * * *
       KOSOVA'daki Arnavutların Yugoslavya'dan ayrılmak ve bağımsız olmak arzuları oldukça eskidir. 1999 olaylarından sonra ortaya çıkan yeni durum, bu arzularını büsbütün körüklemiştir.
       NATO müdahalesinin ardından Kosova fiilen Belgrad'ın idaresinden çıkmıştır. Bugün Kosova BM himayesindedir. Güvenliği NATO sağlamaktadır. Tüm kurumlar Arnavutların kontrolündedir.
       Ama hukuken Kosova hala Yugoslavya'nın bir parçasıdır. Nitekim BM'nin 1244 sayılı kararı, bu bölgenin Yugoslavya'nın bir parçası olarak kalmasını, ancak halkına kendi kendini yönetmede geniş bir özerklik tanınmasını ön görüyor.
       Ne var ki, savaştan sonra kurulan düzen ve bu arada Arnavutların "defacto" hakimiyeti, BM'nin bu kararının pek uzun ömürlü olmayacağını gösteriyordu. Arnavut çoğunluğu için artık tek bir hedef vardı; o da bağımsızlık... O kadar ki, İbrahim Rugova gibi "ılımlı" bir lider de bunu savunuyordu. Gerçekçi bir halk oylamasına dönüşen yerel seçimlerde kazandığı başarı bu tavrının bir sonucu...
       * * *
       Şimdi - hele bu seçim sonucundan sonra - Kosova'nın gelecek statüsü gündeme geliyor.
       Rugova, halktan aldığı destekle, bağımsızlık kampanyasına hız verecek. Ne var ki, bunda iki engelle karşılaşacak: Birinci ve en önemli engel, Belgrad'ın buna karşı çıkmasıdır. Kostunitsa, sadece Arnavutların katıldığı Kosova seçimlerini tanımıyor bile. Yeni Yugoslav lideri Kosova sorununa, ancak özerklik esasına dayalı bir çözüm düşünebileceğini söylüyor.
       İkinci engel ise, uluslararası camianın, Kosova'nın bağımsızlığına sıcak bakmamasıdır. ABD, AB, Rusya - ve BM - hala Güvenlik Konseyi'nin 1244 sayılı kararını geçerli ve esas sayıyor. Belgrad ile Priştina arasında bu esaslar (yani geniş özerklik) üzerinde bir diyalog tavsiye ediyor...
       * * *
       BATILILAR, Kosova'daki seçimleri, eski Kurtuluş Ordusu UÇK'nın uzantısı olan Demokratik Parti'nin başındaki Haşim Taci gibi bir savaşçının ve radikalin değil, İbrahim Rugova gibi pragmatik ve ılımlı bir politikacının kazanmış olmasından cesaretlenmiş görünüyor.
       Ancak, halkın bağımsızlık isteğini karşılamak durumunda olan (ve buna söz de veren) Rugova'nın nasıl bir politika izleyeceği henüz belli değil.
       Bu yolda atacağı adımlar, bir yandan Belgrad, diğer yandan BM ve uluslararası topluluk engeli ile karşılaşacak.
       Bu mücadelenin sertleşmesi halinde, yeni çatışmalara yol açması tehlikesi var. Nitekim şimdiden bazı Batılı uzmanlar, Kosova'da Arnavutların sadece Sırplara değil, NATO kuvvetlerine karşı şiddet eylemlerine geçmesinden korkulduğunu belirtiyorlar.
       Yerel seçimler nedeni ile, şu sırada dikkatlerin Kosova üzerinde toplanması, boşuna değil...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr