Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Türk-Amerikan ilişkileri için kritik bir gün... ABD’deki güçlü Ermeni örgütü ANCA’nın (Amerikan Ulusal Ermeni Komitesi) geçen hafta açtığı yoğun kampanyadan sonra, Temsilciler Meclisi’nin bugünkü oturumunda Ermeni soykırım tasarısı üzerinde harekete geçip geçmeyeceği anlaşılacak.
Şu anda merak edilen iki soru var:
1) Ermenilere yakınlığı ile tanınan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Ermeni lobisinin baskılarına uyarak soykırım tasarısının Meclis’te görüşülmesini isteyecek mi?
2) Konunun gündeme alınması ve müzakerelerin açılması halinde, son toplantılarını yapmakta olan Meclis bu tasarıyı kabul edecek mi?
Eğer görev süresini tamamlamak üzere bulunan bu Meclis tasarıyı görüşürse, bunun kabul görmesi riski çok artmış olacaktır.
Ve eğer Meclis tasarıyı onaylarsa, Türk Amerikan ilişkileri kritik bir döneme girecektir.
ANCA’nın tasarının mutlaka bu hafta Meclis genel kurulunda görüşülmesini istemesinin nedeni açık: Demokrat ağırlıklı meclis son toplantılarını yapıyor. Arada Noel tatilinden sonra, 3 Ocak’tan itibaren, yeni seçilen Cumhuriyetçi ağırlıklı Meclis göreve başlayacak.
ANCA, bu Meclis’ten giderayak istediği kararı çıkartmayı umuyor.

Kongrede hava
Analistler bu Meclis’ten, yapısı itibarıyla, böyle bir kararın çıkmasının ihtimal dışı olmadığını belirtiyorlar. Kaldı ki son zamanlarda (özellikle İran ve İsrail ile ilgili anlaşmazlıklar yüzünden) Kongre’de Türkiye aleyhinde bir hava estiği de biliniyor.
Ancak bu son dakika atağına karşı bir yandan Obama yönetiminin, diğer yandan da Türkiye’nin ve ABD’deki Türk örgütlerinin harekete geçmesi, tasarının Meclis’te görüşülüp onaylanması ihtimalini iyice azaltıyor.
Obama’nın Pelosi’yi ikna etmekte ne kadar kararlı ve başarılı olacağını göreceğiz. Başkanın, geçmişte Ermenilere verdiği sözü bir yana bırakıp Türkiye’yi rahatsız edebilecek bir durumun ortaya çıkmasını önlemek için kişisel etkinliğini ve ağırlığını ortaya koyması gerekecek.
Obama’nın “Hürriyet” gazetesine verdiği demeçte Türkiye ile ilişkilere verdiği önemle ilgili söyledikleri bu bakımdan anlamlı. ABD liderine göre bu ilişkiler şimdi “eskiden de daha önemli.” Başkan bu demecinde “Türkiye’nin eksen kayması” tartışmalarını bir yana bırakıp daha çok Ankara’nın artan bölgesel ve küresel rolüne değiniyor, bazı uluslararası meselelerde anlaşmazlıkların çıkmasını normal görüyor ve sonuçta Türk-ABD ilişkilerinin darbelere karşı “dayanıklı” ve “esnek” olduğunu vurguluyor.

Aynı film
Şimdi mesele, Ermeni tasarısının Meclis’te kabul görmesi halinde, Türk-AB ilişkilerinin bu “darbe”ye veya şoka, ne kadar “dayanıklı” olacağıdır.
Uluslararası meselelerde (İran, İsrail gibi) ortaya çıkan uyuşmazlıklara karşılık, Ermeni sorunu Ankara ile Washington arasında daha direkt etkisi olan bir konudur. Daha geçen gün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, tasarının kabul edilmesinin ikili ilişkilerde vahim sonuçlar yaratacağı uyarısında bulunmuştur.
Umarız bugün Temsilciler Meclisi tasarıyı ele almaz. Ama şunu bilelim ki, bu Meclis tasarıyı görüşmezse, yeni Meclis aynı girişimler ve baskılarla karşılaşacaktır. Yönetim de, ikili ilişkilere verdiği önem nedeniyle, Kongre ile karşı karşıya gelecektir... Buna karşılık Türkiye de sert tepki göstermeye ve gene “strateji kartını” oynamaya devam edecektir.
Bunlar hep “bu filmi daha önce de görmüştük” dedirten cinsten olaylar. Şimdi film tekrar başa alınıyor gibi...