Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu toplantılar hükümet yetkililerinin son gelişmeler üzerinde etraflıca bilgi vermesine, çeşitli partilere mensup milletvekillerinin de görüşlerini ifade etmelerine ve bunları tartışmalarına imkân verecek.Açıkçası bizim bu konudaki beklentimiz, görüşmelerde zaten son günlerde sıkça tekrarlanan ifadelerin, hamasi veya popülist beyanların ötesine geçilmesi ve yeni stratejilerin oluşturulmasına yardımcı olacak yapıcı fikirlerin, somut önerilerin ortaya atılmasıdır.Irak'ın halen içinde bulunduğu vahim durum ve özellikle Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren (PKK, Kerkük gibi) sorunlar gerçekten Ankara'nın "yeni bir Irak stratejisi" geliştirmesini gerektiriyor.Son günlerde siyasi liderlerden bu konularla ilgili hassasiyeti yansıtan yakınmalar, eleştiriler, suçlamalar dinledik.Şimdi Meclis'ten farklı şeyler -özellikle yeni stratejilerin belirlenmesine katkıda bulunacak görüşler ve tavsiyeler- duymak istiyoruz... BUGÜN bir "ön görüşme"... Salıya da "gizli oturum"... Türkiye Büyük Millet Meclisi Irak meselesini -Kuzey Irak'taki PKK varlığından Kerkük'teki duruma kadar- çeşitli yönleriyle ele alıyor... Son günlerde Kuzey Irak ve Kerkük ile ilgili beyanlar, gerek muhalefet, gerekse hükümet kanadında bir sertleşmeye gidildiğini gösteriyor.Hükümetin daha kararlı bir tavır alması, Başbakan'ın sert çıkışlar yapması, muhalefetin askeri müdahale opsiyonunu öne alarak Meclis'ten bir yetki kararının çıkmasını istemesi bunun işaretleri.Ancak Meclis eğer bugünkü "ön görüşme"yi ve salı günkü "gizli oturumu" yeni politikalar üretmek için düzenliyorsa, konuya farklı bir düşünce ve üslupla eğilmelidir.Siyasi liderler, milletvekilleri Meclis kürsüsünden Irak içindeki olaylardan rahatsızlıklarını, şikâyetlerini, eleştirilerini, uyarılarını dile getirmesinler demiyoruz...Bu bağlamda, Türkiye'nin bir başka yolu yoksa "askeri opsiyona" başvurabileceğini söylemesinler de, demiyoruz...Ancak son günlerde çeşitli demeçlerle öyle bir hava yaratıldı ki, Türkiye için artık askeri müdahale "kaçınılmaz" veya "en kısa zamanda gerçekleşmesi olası" izlenimi hâkim oluyor... Yeni strateji ihtiyacı Güç kullanma opsiyonunu mahfuz tutmakla beraber, bu aşamada Türkiye'nin yapacağı şey, kapsamlı diyalog kanallarını işletmektir.Türkiye Irak'taki birçok liderlerle temas halindedir. Ancak Kürt tarafıyla doğru dürüst bir diyalog kurulamamıştır. Cumhurbaşkanı Talabani'nin Tahran ve Şam'da ağırlandığı bir dönemde, Ankara ona ilgisiz davranmaktadır.Kerkük ve PKK meselelerini tartışırken, Irak Kürtleri görmezlikten gelinemez. Kaldı ki, Türkiye'nin yararına olan şey, onlarla bir sürtüşme veya çatışma sürecine girmek değil, aksine, birlikte çözüm arayışına girmektir. Türkiye bunu zorlayacak etkin enstrümanlara da sahiptir.Nihayet, "Irak'taki ABD gerçeği"ni düşünürsek, sorunların halli için ABD ile daha sıkı bir diyaloğun sürdürülmesi gereği ortaya çıkar. Bu yönde bazı yeni gelişmeler bekleniyor: ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns'un Ankara'ya gelişi, Gül'ün ve Org. Büyükanıt'ın önümüzdeki ay Washington'u ziyaretleri gibi...Meclis'in vereceği mesajlar, bu görüşmeleri de etkileyebilir... skohen@milliyet.com.tr Diyaloğu zorlamak...