Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Olay Yunan basınını bile şaşırttı. "Anadolu Rumlarının soykırımını anma"yı amaçlayan bir kararnamenin hazırlanması üzerine, Atina'nın etkili gazetelerinden "Eksousia"da yayımlanan yorumdaki şu cümle çok yerinde: "Niye şimdi hatırladılar?"
Evet, ne oldu da iki Yunanlı bakan, iddia ettikleri olaylardan 80 yıl sonra şimdi böyle bir karar çıkartmayı düşündüler?
"Neden şimdi" sorusu sadece bu olay için değil, asıl bütün dünyaya yayılmakta olan Ermeni kampanyası için de sorulabilir.
Gerçi Ermeni soykırımı iddiasına dayanan bu kampanya başlayalı birkaç yıl oluyor. 1980'lerde "ASALA"nın terör eylemlerinin ardından, başta ABD olmak üzere birçok ülkede Ermeni aktivistleri soykırım iddialarını tescil ettirmek için hareket geçtiler. Ama bu hareketin siyasi bir kampanya olarak yoğunlaşması ve yaygınlaşması nispeten yeni bir gelişme. Yani 85 yıl önceki olaylar şimdi gündeme getiriliyor.
Peki, neden şimdi?
* * *
BUNUN çeşitli nedenleri var.
* Soykırım ve etnik temizlik gibi terimler, son zamanlarda üzerinde çok durulan, dünya kamuoyunda ilgi ve sempati yaratan kavramlardır. Özellikle Nazilerin Yahudilere karşı giriştiği soykırımın ardından Bosna'dan Kamboçya'ya ve Ruanda'ya kadar çeşitli ülkelerde girişilen katliamlar, artık soykırım adı altında anılıyor ve zihinlerde yer alıyor. Soykırım konusunda çeşitli ülkelerde gösterilen duyarlılık ve son zamanlarda düzenlenen çeşitli etkinlikler, şimdi Ermeni kampanyası için elverişli bir ortam oluşturuyor.
* Ermeni diasporasının bu konuda iyice örgütlenmesinin yanı sıra, Ermenistan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını elde etmesinden sonraki rolü de, son zamanlarda dünya çapında bir "Ermeni atağı"na yol açtı. Ermeni diasporası için soykırım tezi, çeşitli ülkelerde yaşayan Ermeni topluluklarını aynı kimlik etrafında birleştiren ve varlıklarını ortaya koymaya yarayan bir faktör oldu.
* Soykırım iddialarının şu sırada çeşitli ülkelerde ilgi ve hatta destek görmesini kolaylaştıran çeşitli nedenler de var. Örneğin, son olarak Fransa'da görüldüğü gibi, iç politika nedenleri (yani politikacıların oy kazanma çabası) gibi... Bir başka faktör de, birçok ülkede kamuoyunun yıllardan beri Ermeni propagandasının etkisi ile (ve Türkiye'nin kendi görüşünü doğru dürüst anlatamaması yüzünden) Ermenilerin soykırım tezini kabullenmiş veya benimsemiş olmasıdır.
* Türkiye'nin bazı zayıf yönleri de, soykırım kampanyasına şu sırada hız verilmesine yardımcı olan faktörlerden biri. Ankara şimdiye kadar derdini iyi anlatamadığı gibi, artık inandırıcılığını kaybeden, klişeleşmiş laflarla karşılık vermekle yetiniyor. Oysa çok daha yaratıcı ve etkileyici yeni stratejiler oluşturmak lazım.
Türkiye bir süredir "bu işi tarihçilere bırakalım" diyor; ama bunun arkasını getirmiyor... Ermenistan'a ve Ermeni diasporasına karşı, bu kampanyanın önünü kesecek hiçbir yapıcı girişim yok...
Açıkçası Ermeniler kampanyalarını (özellikle kamuoyunun desteğini kazanmaya yönelik faaliyetlerini) rahat sürdürebiliyorlar. Türkiye ise daha çok reaktif davranıyor ve hangi ülkede bir kıpırdama varsa aynı uyarıyı tekrarlıyor: "Onlara destek verirseniz, ilişkilerimiz bozulur". Aslında Ankara'nın dost ülkelerle ilişkilerinin bozulması - hele şu sırada - Ermeni kampanyasının başlıca hedeflerinden biridir...
* Nihayet Türkiye bir yandan insan hakları gibi iç bünyesi ile ilgili konular, diğer yandan da sayısı giderek artan dış sorunları nedeni ile, dışarıdan sürekli eleştirilere hedef oluyor. Türkiye'ye karşı kampanya yürüten çeşitli güçler (ve bu arada Ermeniler) şimdi bu ortamı kendi kozları için bir fırsat olarak görüyorlar...