Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Org. Büyükanıt "asker gözü" ile TSK'nın PKK ile mücadelesinde bir sınır ötesi harekâtını gerekli ve yararlı görüyor. Onun ifadesiyle, asker hazır, şimdi siyasi otoritenin kararını bekliyor...Siyasi, diplomatik ve akademik çevreler ise "sivil gözü" ile konuyu değerlendiriyorlar ve böyle bir müdahalenin daha çok siyasal boyutları ve olası sonuçları üzerinde duruyorlar.Dün de belirttiğimiz gibi, Genelkurmay Başkanı'nın sözleri, bir yandan ABD'yi ve Irak'ı, diğer yandan da hükümeti ve Büyük Millet Meclisi'ni bir karar alma noktasına getiriyor.Ankara, Kuzey Irak'taki PKK varlığına son verilmesi için zaman limitinin de belirtildiği bir notayı Bağdat'a ve Washington'a iletmiştir. Nota, bu kez de beklenen eylem görülmediği takdirde, Türkiye'nin bizzat askeri tedbirini alacağı uyarısında bulunuyor. Dolayısıyla, hükümet Bağdat ve Washington'dan gelecek yanıta göre, nasıl bir karar alacağını değerlendirecek... Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın Kuzey Irak'ta askeri bir operasyona girişilmesine ilişkin sözleri, "sivil kesim"de yeni değerlendirme ve tartışmalara konu oluyor. Konu ile yakından ilgilenen diplomatların ve düşünce kuruluşları uzmanlarının yaptıkları tespitleri şöyle özetleyebiliriz:Askeri alanda, TSK'nın girişeceği bir sınır ötesi operasyonun başarılı olacağı konusunda kimsenin kuşkusu yok. Tabii her türlü olasılık da hesaplanıyor. Böyle bir operasyonda Iraklı Kürt peşmergeler de bir direniş gösterirler mi? Buna fazla ihtimal verilmiyor; ama bunun gerçekleşmesi halinde, Türk askerinin bunun üstesinden geleceği açık.Böyle bir operasyon PKK'yı Kuzey Irak'tan tamamen siler mi? Uzman görüş, böyle bir darbeden sonra teröristlerin oralarda artık eskisi gibi barınamayacağı yönünde...Siyasi alanda, sözünü ettiğimiz çevreler dış tepkilerin olası askeri harekâtın sınırlı ve kısa süreli olduğu oranda değişik olacağı kanısındalar. Ancak genelde oldukça olumsuz tepkilerin geleceği, bunun da sadece ABD'den, Irak'tan ve Avrupa'dan değil, diğer ülkelerden ve kuruluşlardan (Rusya, Arap ülkeleri, BM) kaynaklanacağı tahmini yapılıyor.Daha şimdiden Irak hükümeti ve ABD karşı tavrını sergilemiş bulunuyor. Ne var ki perişan halde olan Irak hükümetinin ve güvenlik güçlerinin fiilen buna karşı koyması olanaksız. ABD'ye gelince, Irak'taki Amerikan askerlerinin Kuzey'e çıkıp Türk askeriyle karşı karşıya geleceğine ihtimal verilmiyor. Bu, iki ülke arasındaki ilişkilerin sonu demek olur. Ancak siyasal alanda çeşitli ülkelerden ve kuruluşlardan baskılar beklenebilir. Çeşitli senaryolar Bu bağlamda öyle bir operasyona girişilecekse, bunun hukuki zemini bulunan bir sınır ötesi harekât olduğunu, komşu bir ülkenin istilası veya egemenliğinin çiğnenmesi anlamını taşımadığını önemle ve çok iyi duyurmak gerekecek...Ekonomik alanda, kısa vadede herhalde Kuzey Irak'taki Türk yatırımcılar ve bölgeyle hatırı sayılır ticaret zarar görecek. Askeri bir harekâtın Türkiye'de mali ve ekonomik yaşamı olumsuz etkilemesi de kaçınılmaz...Kısacası, "sivil kesim"de yapılan değerlendirmeler, madalyonun iki yüzünün de görülmesini sağlıyor. Alınacak karar, kolay bir karar değil. İdeali, bu sorunun Türkiye'nin tek yanlı bir askeri müdahalesini gerektirmeyecek şekilde, ama Türkiye'nin beklentileri doğrultusunda halledilmesidir. Aksi takdirde ne olacağı ise bellidir...————————-NOT: Yıllık iznimin bir bölümünü kullanacağımdan yazılarıma 1 hafta ara veriyorum. skohen@milliyet.com.tr Karar zamanı