Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen ocak ayında parlamento seçimlerinde çoğunluğu kazanan, fakat bir türlü iktidar olamayan Hamas ise bunu reddediyor ve Abbas'ın girişimini bir darbe olarak nitelendiriyor...Cumhurbaşkanı Abbas, erken seçimi, süren siyasi krizden ve kanlı çatışmalardan kurtulmanın tek yolu olarak görüyor. Oysa Hamas ve Başbakan İsmail Haniye, kendi hükümetini ve de bugünkü parlamentoyu halkın meşru temsilcileri sayıyor ve cumhurbaşkanının anayasal düzeni değiştirmeye yetkili olmadığını öne sürüyor.Her ne kadar önceki gece çatışan taraflar, ateşkes üzerinde mutabık kaldılarsa da, bunun ne kadar süreceği belli değil. (Dün cereyan eden çatışmalar kötü bir işaret)... Erken seçim konusundaki uyuşmazlık, şimdi iç çatışmaların nedenlerine bir yenisini ekliyor... Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas, Gazze'de son günlerde iç savaş noktasına gelen El Fetih-Hamas çatışmalarının önlenmesi için bir an önce erken seçime gidilmesini istiyor. Bu duruma nasıl gelindiğini hatırlayalım:Filistin topraklarında geçen ocak ayında yapılan parlamento seçimlerini Hamas'ın kazanması büyük sürpriz -bazı çevreler için de şok- olmuştu.Normal şartlarda demokratik seçim sonucunun yönetime yansıması, yani Hamas'ın iktidara gelmesi gerekirdi. Ne var ki, gerek El Fetih'in buna karşı direnmesi, gerekse İsrail'in ve Batı'nın hükümeti kuran Hamas'ı siyasi ve ekonomik tecrit yoluyla yıpratması, ülkede ekonomik çöküntünün yanı sıra, siyasi boşluk ve gerginlikler yarattı.Cumhurbaşkanı olarak Mahmud Abbas'ın siyasi dengeleri sağlama ve hele bir milli birlik hükümeti kurma yönündeki çabaları boşa gitti. Bunda da Hamas'ın İsrail'i tanımama, dünyaya meydan okuma ve El Fetih'le uzlaşmama konusundaki duruşunun büyük payı var. Hamas ile El Fetih arasındaki hesaplaşmada derin ideolojik anlaşmazlıklar kadar, iktidar mücadelesi, hatta kişisel sürtüşmeler de rol oynuyor. Ne var ki, karşılıklı inatlaşmanın ve çatışmaların ağır faturası hep mağdur Filistin halkına çıkıyor. Tıpkı bir yıldır uygulanan ekonomik ambargo gibi...Bu ambargo neye yaradı? Hamas yönetiminin tavır değiştirmesine mi? Yoksa daha çok fakirleşen halkın radikalleşmesine, sonuçta toplumun kutuplaşmasına ve dolayısıyla bölgenin daha da istikrarsızlaşmasına mı? Ambargo neye yaradı? El Fetih yöneticileri şimdi erken seçime bir cankurtaran simidi gibi sarılıyorlar. Üç ay sonra yapılması düşünülen yeni parlamento ve başkanlık seçimlerinin, bir yıl öncekinden ne kadar farklı bir sonuç vereceğini tahmin etmek zor. Bazı nabız yoklamaları Hamas'ın gerilediğini gösteriyor. Ama Filistin'de daha önce yapılan anketlerin ne kadar yanıltıcı olduğu, geçen ocakta görülmüştü.Bir an için erken seçimlerin kazasız belasız yapılacağını varsayalım. Sonuç gene Hamas'ın lehinde olursa, ne değişecek? Filistin'de siyasi istikrar kurulabilecek mi? Bu kez abluka sona erecek mi?Bu durum, demokrasiyi savunan Batı'yı da bir açmaz karşısında bırakıyor. İngiltere Başbakanı Tony Blair dün Ramallah'taki basın toplantısında Ortadoğu'da mücadelenin "aşırı ve ılımlı güçler" arasında cereyan ettiğini söyledi. O da -Başkan Bush'un daha önce belirttiği gibi- barış ve istikrar için ılımlı güçlerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.Peki, "aşırı güçler" demokratik yoldan yönetime gelirse ne olacak? Şu bir gerçek ki, sandıktan her zaman "ılımlı güçler" çıkmıyor. Buna karşılık sandıktan çıkan her "ılımlı" güç de gerçekten demokratik olmuyor!.. skohen@milliyet.com.tr Tekrar kazanırlarsa?